Sözünün üstüne söz edilmez! Hem Süleyman, hem Soylu:

“14 Mayıs darbesi” dediyse bir bildiği var.

Demek ki darbe ile aramızda sadece bir pazar kaldı... Tövbe tövbe!

“İsim kaderdir” diyen bilgeler gibi Yunus Emre de haklı.

“Süleyman vardır, Süleyman’dan içeru/ Şeriat, tarikat yoldur gidene/ Hakikat, marifet andan içeru/ Dinin terk edenin küfürdür işi/ Ol ne küfürdür imandan içeru/

Beni, bende demen, ben bende değilim/ Bir ben vardır bende benden içeru/

Süleyman kuş dilin bilir dediler/ Süleyman var Süleyman’dan içeru”

Dinini terk edenin işi küfür diyor koca Yunus. Yerden göğe haklı. Yoksa siyaset pazarında bu kadar kolay, rahat ve bol küfür edilebilir miydi?

DP’nin lideri iken ne demişti:

“Erdoğan’ın paçalarından yolsuzluk akıyor! Hesap sormazsam namerdim!”

Bırakalım mertliği namertliği. Köroğlu “Mert dayanır namert kaçar. Meydan gümbür gümbürdenir!” diyor zaten.

Ama, vatandaş da hâlâ soruyor:

“AKP’ye geçerken Reyiz’in arkasında paçalarını sıvayarak mı saf tuttu?”

***

Evet darbe ile aramızda sadece bir pazar kaldı

Reyiz de iki gün istirahat etti. Danışmanları kenarı itti, idareyi ele aldı:

“Ne varsa yine Atatürk te var. Gazi Mustafa Kemal’i, Bay Kemal’e yedirmem!” diye kararını verdi.

Hazır istirahat ediyorken “istihareye yatmaya” karar verdi:

Rüyasında elini alnına siper etmiş ve mavi gözlerini bulutlara dikmiş Mustafa Kemal’i gördü: Arkasında toplanan sivil ve askeri kurmayları ile konuşuyordu. Gazi’ye kulak kabarttı:

“Maalesef makamımdaki şahıs ben ‘İstikbal göklerdedir!’ derdim diye, gidip kendisine 12 tane hususi tenezzüh tayyaresi almış. Güya benim görüşlerime sahip çıktığını gösterecek. Feci yanlış. Düzeltmezse sadece milletimizin değil, gökteki meleklerin bile husumetini çeker.”

Reyiz terler içinde uyandı.

İmam hatipte iken bellediği “Yedi Kat Göklerin, Yerlerin ve Arş-ı Âlâ’nın Kabûlü İçin Harekete Geçtiği (Allahümme inni euzü bismikel ecellil eazz. Allahümme..) duayı okudu. Yataktan kalktı.

“Hayırdır inşallah” diyerek abdestini alıp iki rekat namaz kıldı.

Kahvaltıda Emine Hanım, çayını koyarken “Son on üçüncü güne giriyoruz!” dedi.

Reyiz kendi kendine söylenir gibiydi:

“Uğurun şansın dinimizde yeri yok. Ama 13 sahiden uğursuz. Bay Kemal tutturmuş 13. cumhurbaşkanı adayıyım diye. Dinimizi tam bilmiyor. Bilse demez zaten. Neyse!”

Rüyasından Emine Hanım’a söz etmedi.

Ama hemen “Uzay Projesini” erkene almaya karar verdi. 85 milyon arasından uzaya gidecek ilk Türk vatandaşını bugün ilan edeceğim. Hazır olun, talimatı verdi..

Mülakat kaldırılmadan! KPSS’den geçmeden kamu personelinin uzayda istihdam edilmesine Danıştay karşı çıkabilirdi. Mevzuattaki boşluktan yararlanmak gerekiyordu.

***

Dedesi aslen Çankırılı, ilk yerli ve milli İngiliz başbakanımız Boris Johnson’dan duyduğu İngiliz atasözünü birden hatırladı:

“Göklere nişan alan, ağaca nişan alandan daha yüksekleri vurur!”

Tırank diye proje üreten Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ı huzura çağırdı.

Emir demiri yirmi bir yıldır kesip kesip dursa da keskinlik ilk günkü gibi jilet!

YSK’nin Cumhurbaşkanı adayı ve parti sıralaması yöntemi ile hokus pokus, 1 asil, 1 yedek uzay Türküyle Varank, hazırdı.

Karadeniz Türk doğalgazı ve de ilk TÜRK TOOG’u gibi.

Göklere nişan almayı tavsiye eden İngilizlere parmak ısırtacak, bizde de şiire dökülmüş ne nice öğütler var diye düşündü:

“Yüksel ki yerin bu yer değildir; dünyaya gelmek hüner değildir. Bize gayret yaraşır, merhamet Allah’ındır. Hükmü ati ne fakirin, ne de şeyhin şahındır”

***

Zaten şiir ondan sorulur. Şiir yüzünden hapis yatmış, bu yüzden de tazminat olarak cumhurbaşkanı olmuş dünyada başka biri var mı?

Belki Nelson Mandella. Ama o da afedersiniz Müslüman değil ve Güney Afrikalı hem de şiir değil roman okumuş.

Neyse geçelim.

Soğan 30 TL diye sayın ahalimizin ekseriyeti Reyiz’e dudak bükse de son viraja girerken Atatürk’ün “istikbal göklerdedir!” ilkesine sahip çıkması seçimin kaderini etkiler mi?

Etkileyeceğine kendisi de inanmıyor.

İnansaydı, yılın son çeyreğini beklemez, gözünü karartır, İlk Uzay Türk’ümüzü Karadeniz türküleriyle 13 Mayıs’ta uzaya sallar ve 13. cumhurbaşkanı adayı Bay Kemal’in de önünü keserdi.

Uzayın İlk Türk’ü, Hava Kuvvetleri’nin 21 yıllık F 16 pilotu Alper Ergezen ve sevdiklerinin verilmiş sadakaları varmış. Ve yine ne varsa Türk Silahlı Kuvvetleri’nde varmış.

2023’ün son çeyreği çok geç!

Çankaya Köşkü balkonundan İlk Uzay Türküne el sallamak, Bay Kemal’e kısmet olacak.

Not: Rüya bu, cumhurbaşkanının gördüğü rüya cumhura da ayan olabilir. Olmasa da olmuş olabilir. Netice itibariyle gazeteci de bir cumhur ve naçiz bir kul.