İmamoğlu’na mektup

25 Haziran 2023 Pazar

Kıymetli Kardeşim Ekrem,

Kurban Bayramınızı kutlarım, ailece esenlikler dilerim.

***

İsimler kaderdir denir.

Ekrem, “daha cömert, en cömert” demek.

Şeyh Edebali’nin şu dizesi kulağınıza küpe olmalı:

“Cömertsin derler maldan, yiğitsin derler candan ederler!”

Elinizdeki “mal” dünya incisi İstanbul. Yiğitliğinizi ispata ihtiyacınız yok. 13 bin oyu 800 bine çıkarıp İstanbul’u helalinden teslim aldın. Her türlü engel, desise, tuzak ve yalan dolana karşı dört yıldır da alnının akı ile yönetiyorsun.

Arada köpürtülmeye çalışılan kayak tatili, diplomatla gizli yemek, seçili özel muhabbeti gibi zevzekliklere maruz kaldınız. Geçti unutuldu gitti. Zira siyasetçi gücünü halkın hafızasının zayıflığından alır. Tayyip Bey bu “gerçeğin” keyfini yirmi bir yıldır sürüyor. Sizin bu salı (27 Haziran) 4. yılınız yeni dolacak.

Bu arada hiçbir faniye kısmet olmayan “cumhurbaşkanı yardımcısı” sıfatı ile ülkenin dört bir yanını dolaştınız. Çok alkış, ilgi ve takdir topladınız. Belli ki çevreniz marifetli danışman ve reklamcı ile sarılı.

Bunu tüm kategorilerde kazandığınız, 2020 Uluslararası Reeds Ödüllerinin sayısından da biliyoruz. Genel başkanın sadece 80 danışmanı varmış. İşlerini iyi yapamadıkları için hepsini terhis etti.

Sizinkiler işlerini iyi yapmaya azimli olmalı ki “Bu kez de sizi CHP genel başkanı olmaya yönlendiriyorlar”.

***

Danışmanın ve reklamcının görevi gaza getirmektir. “Siz daha yüksek makamlara layıksınız!” diye diye inandırırlar. Kazanırsa onlar da kazanacaktır. Bu gerçeği en iyi “Şeyh uçmaz, müritleri uçurur!” atasözümüz açıklar.

Özetle gaza gelmek iyidir. Motive eder, enerji yükler. Ancak yüksek bir kamusal makam için adayın motivasyonundan çok halkın desteğini sağlamak gerekir. Ancak bu da çok farklı etkene ve olguya bağlıdır. 

Kılıçdaroğlu örneğinde bunu milletçe yaşadık. Cumhurbaşkanlığı’na rakibine göre, gerçekten layık olması, deneyimi, birikimi, dürüstlüğü, çalışkanlığı ve gözünü karartıp masa ortaklarına her türlü ödünü vermesi vs. hiçbir şey yeterli olamadı. Hatta rakibi gibi, yıllarca oturma ihtimalinin olmaması bile seçmen çoğunluğunu cezbedemedi. Sonuç tam yerli ve milli bir hüsran!

***

Sizi geleceğin lideri olarak bağrına basmaya hazır bir kitle var. Bunu dünya âlem görüyor. Kemal Bey de görüyor. Ama zaman çok erken. Aceleniz, yaşadığınız aculluk anlamsız.

“İstanbul’u alan Türkiye’yi de alır!” 

Tayyip Bey, Allah uzun ömür versin, siyasette yolun sonuna geldi. Akla gelebilecek her türlü “enstrümanı” kullansa da önünüze ciddi bir rakip çıkarma ihtimali yok.

Marmaray’a yakın zamanda hiç bindiniz mi? Vagonlardaki tutunacak tüm askılara ayrı ayrı küçük çerçeveler içine Tayyip Bey, özdeyişlerini yazmış ve kendi resimlerini yerleştirmiş. Milyonlarca yolcu her gün askılara tutunarak Tayyip Bey’le birlikte seyahat ediyor.

***

Bu saatten sonra CHP yeni bir aday bulamaz. Hele senin gücüne yaklaşabilecek bir başka aday hiç bulamaz. CHP liderlik koltuğuna oturmanın en güvenli yolu, İstanbul’u bir kez daha açık ara kazanmaktır.

Mart ayındaki seçime kilitlenmek tek hedefin olmalıdır. Hele belediye meclisinde çoğunluğu da kazanarak başkan olursan, CHP liderliği için de daha yukarısı için de yolun açılacaktır.

Bu hır gür arasında kurultaydan ancak çıksa çıksa Kılıçdaroğlu’nun halefi bir “genel başkan” çıkabilir. Oysa hem CHP’nin hem ülkenin kurtuluşu için Türkiye’ye artık “lider” gerekiyor.

Eğer parti içi bir mücadele ile vakit kaybedersen, CHP bir başka adayla seçime gitmek zorunda kalır da İstanbul kaybedilirse, siyasi geleceğin sıfırlanır. Kendine de İstanbul’a da yazık edersin.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

10 Kasım ve Kehf Suresi 10 Kasım 2024
Ey ruhumun ruhu... 3 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları