Ahmet Süha Umar

Görünen köy

26 Mart 2025 Çarşamba

“Bizler, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının, İstiklal Savaşı sırasında bile, egemenliğin sahibi olan ulusa ve onun tek temsilcisi Büyük Millet Meclisi’ne dayanarak kurdukları Türkiye Cumhuriyeti’nin, sadece cumhurbaşkanlarına ve büyükelçilere tanıdığı, devleti temsil yetkimize dayanarak devleti yurtdışında temsil ve ulusun çıkarlarını koruma görevimizi, yıllarca gururla ve özveri ile yerine getirdik. Bu uğurda birçok değerli mensubumuzu teröre kurban verdik.

Çok zor bir coğrafyada, her zaman sorunlarla uğraşmak zorunda olan Türkiye Cumhuriyeti’nin büyükelçileri, diplomatları olarak gerek duyduğumuz gücü bize, Türkiye Cumhuriyeti’ne dünya devletleri nezdinde büyük bir saygınlık kazandıran demokratik, laik ve hukuk devleti nitelikleri verdi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülmekte olan anayasa değişiklik teklifinin yasalaşması halinde Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve hukuk devleti olma niteliğini yitirecektir.

Böyle bir gelişmenin Türkiye Cumhuriyeti’ni, terör, ekonomik sıkıntılar ve savaş tehdidi altında bulunduğu bir dönemde, daha da ayrıştırarak içeride ve dışarıda çok ciddi badirelerin içine atacağını görüyor ve bundan derin endişe duyuyoruz.

Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.”

GELECEĞİ GÖRMEK

Bu satırlar, emekli büyükelçilerin, 16 Nisan 2017 anayasa halkoylaması öncesinde kamuoyuna açıkladıkları, 13 Ocak 2017 tarihli duyurudan alınmıştır.

Görülüyor ki o gün, 103 büyükelçi, “tek adam rejimi”nin olası sonuçlarını ve bunun Türkiye’yi içte ve dışta içine atacağı siyasiekonomik badireleri, hiçbir tartışmaya yer bırakmayacak biçimde açıklamışlar. Üstelik üniversiteler, barolar, eski ve yeni siyasetçiler, iş dünyasının temsilcileri vb. henüz hiç seslerini çıkarmamışken.

İyi yetişmiş, ülke çıkarlarını her zaman ön planda tutan, meslekten büyükelçilerin niteliklerinin başında “uzak görüşlülük” gelir. Onlar, Türkiye’nin çıkarlarını iyi bilirler. Bu çıkarlara zarar verecek gelişmeleri, onlarca yıl önceden görmeye, olumsuz gelişmelere karşı önlem almaya alışkındırlar. Ne yazık ki ülkeyi yönetenler bu duyuruyu dikkate almadılar.

TEK ADAM REJİMİNİN MALİYETİ

Geçen hafta yaşananlar, uzmanlara göre Türkiye’ye 75 milyar dolara mal olmuş. Yine uzmanlar, bu olayın, son iki yıldır geniş halk kitlelerinin ağır bedel ödeyerek sabırla desteklediği küçük ekonomik iyileşmeleri de ortadan kaldırdığını ifade ediyorlar.

Olayların dışarıda da ciddi itibar kaybına yol açtığı, gerek dış tepkilerden gerek Türkiye’ye önerilen bazı işbirliği seçeneklerinden anlaşılıyor.

Bu gelişmelerin hemen öncesine rastlayan, Erdoğan-Trump telefon görüşmesinde hangi anlaşmalara varıldığı bilinmiyor. Bu da iktidarda kalabilmek için Türkiye’nin yaşamsal çıkarlarından ödün verilmiş olabileceği yorumlarına yol açıyor.

AB’nin ise AB tam üyeliğinden hiç söz etmediği, AB Komisyonu’nun kararlaştırdığı silah harcamaları fonunun sadece yüzde 35’inden yararlanabilmesini bile Türkiye’nin, karşılıksız olarak AB’nin istediği bir güvenlik ve savunma anlaşması imzalaması koşuluna bağladığı anlaşılıyor. Bunun anlamı, Türkiye’nin, Ukrayna’da AB adına asker bulundurması ve bunun yaratacağı tüm riskleri göze almasıdır. Yine AB, Türk vatandaşlarına vizeyi kaldırmıyor ama iş Yunanistan’a gelince Ege Adaları’na daha çok Türk gitsin diye AB vize rejimini bir çırpıda gevşetiyor.

KOLU KANADI KIRIK TÜRKİYE

İmamoğlu harekâtıyla ekonomisi daha da kötüye giden, uygar dünyanın, laiklik, demokrasi, insan hakları, hukuk, sosyal devlet ilkelerinden kopmuş Türkiye, bugün her etkiye açık bir ülke görüntüsü vermektedir. Emperyalizm akbabalarının bu durumdaki ülkelerin üzerine nasıl çullandıklarının en güzel ve yakın örneği Ukrayna’dır. ABD ve Rusya’nın, Ukrayna’nın tüm varlıklarına, güncel tabirle “çökmeye” çalışmaları, bütün ülkelere ibret olmalıdır.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ İÇİN KARAR GÜNÜ

Türkiye, ya ülkeyi hiç hak etmediği bu çaresizliğe mahkûm eden “tek adam rejimi”nden zaman geçirmeden kurtulacak ya da yeni ve büyük sıkıntılar yaşayacaktır.

19 Mart’tan bu yana “Çılgın Türkler”in, Çanakkale Zaferi’nin, “Hey Onbeşli Onbeşli” türküsüne geçmiş genç nesillerinin, bu kez meydanlara, sokaklara dökülerek öncülük ettiği karşı duruşu, Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu ve gençliğe emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti’ni mutlaka düzlüğe çıkaracaktır. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Görünen köy 26 Mart 2025

Günün Köşe Yazıları