Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Leyla Erbil'in Mektubu...
Dün bu sayfalarda, bilge yazar Leyla Erbil’in Kars’taki “İnsanlık Anıtı” adlı heykelin yıkılması nedeniyle heykeltıraş Mehmet Aksoy’a yazdığı mektup yayımlandı. “Zorbalık hepimizi utandırıyor” başlığıyla verilen mektupta çok, ama çok düşündürmesi gereken satırlar var. Kimleri mi? Okurlar bağışlasınlar, ama bunca yıllık yazmanın, çevirmenin ve okumanın ardından, bu ülkede kimlerin düşündüğünü, kimlerin düşünmediğini söyleyebilecek, yaklaşık da olsa saptayabilecek durumda değilim. Belki de ‘düşünmek’ ve ‘düşünce’ sözcükleri, zamanın akışı içerisinde yaşadığımız coğrafyanın gündeminden hep artan bir hızla silinip gittiği için! Ama kesin olan bir şey var: Artık neredeyse hiç düşünmüyoruz. Sadece yaşamakla yetiniyoruz. Sular alçaldığında gördüğümüz, iskele babalarına yapışık istiridyeler ne kadar yaşıyorsa, biz de hayatın o kadarıyla idare edip gidiyoruz. Filozoflar eskiden beri: “Doğada hayatını anlamlandırma çabasında olan tek canlı türü insandır” söylemini istedikleri kadar tekrarlasınlar; bizler, anlamlandırmanın ‘anlamını’ çoktan unuttuk. “Hayatın anlamından çok kendisini sevmeyi öğrenmemiz gerek…” demiş olan Dostoyevski’yi de sanırım yanlış anladık (zaten anlamlandırmayı beceremeyenler, neyi doğru anlayabilirler ki?). Belki de şöyle anlamışızdır bu sözü: “Hayatı anlamlandırmayı falan bir yana bırakalım da, sadece sevmeye çalışalım!” (Nasıl bir sevmek olabilirse böylesi; ama zaten Dostoyevski de asla bunu kastetmemişti, biz öyle anladık!)
\nHer neyse. Bugüne kadar yazdıklarıyla hayata hep yeni anlamlandırmalar katmış ve anlamlar getirmiş olan Leyla Erbil, mektubunun hemen başında Mehmet Aksoy’a şöyle demiş: “Başınıza gelen olay yüzünden ne kadar üzgün olduğunuzu anlıyorum; biz de öyle. Televizyonda sizi seyrederken, açıklamalarınızı dinlerken gözlerim yaşarıyor!” Belki buraya da bir “biz de öyle” eklemek gerekiyor. Çünkü ‘bizim gibiler’ arasında bu sahne karşısında gözleri yaşarmayan yoktur herhalde. Gelgelelim Leyla Erbil’in o unutulmaz “Mektup Aşkları”nın bir yerindeki: “…gözyaşlarımıza bile sahip olamadık – başkasına ve başka hesaplara göre akıp gitmekteyiz…” deyişini hatırlayınca, döktüğümüz o gözyaşlarıyla da acı acı hesaplaşmamak elde mi?
\nLeyla Erbil’in mektubunun beni düşündürme bağlamında asıl ‘vuran’ satırları ise şunlar oldu: “…Üstelik sanat algısı düzeyinin ne olduğu şaibeli bir buyruk nedeniyle yıkılıyor koskoca anıt! Ancak, siz sanatçı yüreğinizle gene de size bu durumu reva gören ortamı hoş görmelisiniz. Çünkü, sanatın gücünü, büyüklüğünü algılayacak bir zihniyet yeşertilmedi bu ülkede…”
\nEvet, Shakespeare’in deyişiyle “Olmak mı yoksa olmamak mı…” diye başlayan ünlü sorgulamanın sanat bağlamındaki yeri de işte yukarıdaki cümlede; “Çünkü, sanatın gücünü, büyüklüğünü algılayacak bir zihniyet yeşertilmedi bu ülkede…” Yeşertilmedi, ve yeşertilmiyor. Açılan her yeni üniversiteye bir ‘Güzel Sanatlar Fakültesi’ ile bir ‘Konservatuvar’ın eklenmesi neredeyse moda oldu. Ama bunların kaçında ‘sanat’, ‘sanatın gücü’, ‘sanatın işlevi’, ‘sanatın tarihselliği’, ‘sanatın güncelliği’ ve benzeri kavramlar tartışılmakta? Programlarında böyle tartışmalara yer veren eğitim kurumları ancak parmakla gösterilebilir. Aslında gerek de yok, çünkü biz, sanatı düşünmekten değil, hep ‘uygulamaktan’ yanayız ve unutmayalım, heykel yapmak kadar yapılan heykelleri yıkmak da ‘sanatsal uygulama’ çerçevesinde görülebilir!
\nNe demişti Mustafa Kemal Atatürk: “Sanatı olmayan bir milletin hayat damarlarından biri …” Boş verin, cümleyi yarım bıraksak da olur.
\n‘Kemalizm’, çoktan aşılıp çağdışı kalmadı mı?
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- 'Açız' diye bağırdı, yaka paça dışarı atıldı!