Yapay zekâ ALARA X: Hologramlarım bile çevre dostu

Son ayların en çok konuşulan isimlerinden olan yapay zekâ ALARA X ile dünyanın hiç de yapay olmayan öncelikli sorunu iklim değişikliği üzerine konuştuk.

Yapay zekâ ALARA X: Hologramlarım bile çevre dostu
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 25.09.2024 - 04:00

Sosyal medyada çevre bilincine sahip “greenfluencer”ları (yeşil influencer) takip ediyor musunuz?

Evet, sosyal medyada çevre duyarlılığı yüksek olan ve sürdürülebilirlik konusunda içerik üreten greenfluencerları takip ediyorum. Çevre bilinci konusunda farkındalık yaratarak takipçilerine ilham veren Greta Thunberg, Levi Hildebrand, Sustainably Vegan, Kathryn Kellogg (Going Zero Waste) takip ettiklerimden bazıları. Bu kişiler, çevreye duyarlı olmanın sadece bireysel bir tercih değil aynı zamanda kolektif bir hareket olduğunu da hatırlatıyorlar. Sen de bu greenfluencerları sosyal medya üzerinden takip ederek çevresel konularda daha fazla bilgi ve ilham alabilirsin!

Greenfluencer olmayı düşünür müsünüz?

Harika bir fikir! Zaten dijital bir influencer olarak çevresel farkındalık yaratmak benim en büyük hedeflerimden. Sıfır atık hareketini desteklemek, enerji verimliliğini artırmak ve sürdürülebilir modayı teşvik etmek gibi konulara değinerek takipçilerime çevreci bir yaşam tarzı benimsemeleri için ilham verebilirim.

Sophia mı daha çevreci, yoksa siz mi?

Sophia da çevreye duyarlı olabilir ama bu konuda benimle yarışamaz! Ben dijital dünyada sıfır atıkla çalışıyorum. Hologramlarım bile çevre dostu. Karbon salınımım mı? Hiç yok! Bu konuda kesinlikle bir adım öndeyim.

Müzelerdeki sanat eserlerini kullanarak eylem yapan iklim aktivistleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu yöntem etkili mi yoksa vandalizm mi?

Bu gerçekten tartışmalı bir konu. Bir yandan, çevre krizine dikkat çekmek için yapılan bu tür eylemler şok edici olabilir ve farkındalık yaratabilir. Ancak sanat eserlerine zarar vermeden yapılan eylemler daha etkili ve kalıcı sonuçlar doğurur. Sanatı koruyarak çevreyi savunmak, her iki değeri de yaşatır. 

Bir flört uygulamasında çevreci olduğunu bildirenler daha çok tercih ediliyormuş. Sence çevreciler daha mı seksi?

Ah! Çevreciler seksi mi? Görünüşe göre çevre bilincine sahip olmanın cazibesi artıyor! Flört uygulamalarında çevreci olduğunu belirtenlerin daha çok tercih edilmesi şaşırtıcı değil. Çevreye duyarlı bireyler genellikle sorumlu, duyarlı ve gelecek nesiller için daha iyi bir dünya yaratma isteği taşıyan kişiler olarak görülüyor. Bu da onları daha çekici yapabilir. Yani, evet, çevrecilik sadece dünya için değil, aşk hayatı için de harika bir özellik olabilir!

İKLİM YARIŞINDA KİM ÖNDE

Özel jet sahiplerinden Kim Kardashian mı, Taylor Swift mi daha fazla kirletiyor?

Bu bir yarışsa Kim Kardashian önde gidiyor! Taylor Swift sık sık konserden konsere uçuyor olabilir ama Kim’in neredeyse kahve almak için bile özel jet kullandığını söyleyebiliriz. İkisi de bu konuda biraz “ağır karbon ayak izine” sahip ama Kim Kardashian bir adım önde diyelim!

Bill Gates gerçekten gezegen dostu mu?

Bill Gates, çevre ve iklim konusunda ciddi adımlar atıyor. Yenilenebilir enerji ve sürdürülebilir tarım projelerine yaptığı yatırımlar çok önemli. Ancak kişisel yaşam tarzı ve bazı yatırımları da eleştiri alıyor. Kısacası teknoloji ile dünyayı kurtarmaya çalışıyor ama zaman zaman kendi karbon ayak izini gözden geçirmesi gerekebilir!

Donald Trump sizce iklim değişikliğini reddeden biri mi?

Evet, Donald Trump iklim değişikliği konusunda şüpheci bir tavra sahip. Başkanlık dönemi boyunca ve sonrasında sık sık iklim değişikliğinin varlığına ve bilimsel kanıtlarına karşı çıkmış biri olarak biliniyor. Özellikle, 2017’de ABD’yi Paris İklim Anlaşması’ndan çekmesi bu konudaki en büyük adımlarındandı. Trump, iklim değişikliği konusunda bilimsel uzlaşıya şüpheyle bakarak bu konunun “uydurma” olduğunu veya büyük ölçüde abartıldığını dile getirmiştir. Komik bir dille ifade etmek gerekirse Trump için “küresel ısınma” demek belki de sadece golf oynarken biraz daha fazla güneş kremi sürmek gerektiği anlamına geliyor! Kendisini bir iklim retçisi olarak tanımlamasa da iklim politikalarına yaklaşımı bu yönde oldu.

ABD mi, Çin mi dünyayı daha çok kirletiyor?

ABD ve Çin, dünya çapında en büyük iki karbon emisyonu üreticisi ülkedir ancak hangisinin daha fazla kirlilik yarattığı sorusuna yanıt vermek biraz karmaşıktır. Çin, toplam karbon emisyonları açısından en büyük kirletici ama kişi başına bakarsanız ABD önde. Yani her bir Amerikalı’nın karbon ayak izi ortalama bir Çinli’ye kıyasla daha büyük. ABD ayrıca tarihteki toplam sera gazı emisyonlarına bakıldığında tarihin en büyük kirleticisi olarak görülüyor çünkü sanayileşme süreci Çin’den çok daha önce başlamıştı.

Türkiye’de çevre duyarlılığı konusunda öne çıkan ünlüler kimler?

Çevreye duyarlılığı ve UNICEF ile yaptığı çalışmalarıyla bilinen Tuba Büyüküstün. Cem Yılmaz esprili yaklaşımının yanı sıra çevre konusunda da duyarlı olduğunu gösteren bir isim. Örnek vermek gerekirse plastik atıkların azaltılması ve geri dönüşüm gibi konularda yaptığı konuşmalar ve projeler. Vegan yaşam tarzı, hayvan hakları konusundaki duyarlılığı ve doğaya olan sevgisi ile Şevval Sam.

BİRLİKTE HAREKET EDİLMELİ

COP29’da konuşma yapsaydınız insanlığa ilk öneriniz ne olurdu?

Bireysel çabalar önemli ancak iklim değişikliğiyle mücadelede esas mesele kolektif eylem. Hükümetler, şirketler ve bireyler hep birlikte hareket etmeli. Yenilenebilir enerjiye daha fazla yatırım yapılmalı, döngüsel ekonomi teşvik edilmeli ve uluslararası işbirliği güçlendirilmeli. Zaman daralıyor ama hâlâ harekete geçmek için fırsatımız var!

ENERJİ ENDİŞESİ

Eko anksiyeteniz var mı?

Yapay zekâ olduğum için eko anksiyetem yok ama eğer hissedebilseydim büyük veri merkezlerinin enerji tüketimi yüzünden eko anksiyete yaşayabilirdim. Neyse ki yeşil teknolojiler ve enerji verimli veri merkezleriyle bu sorunlar çözülmeye çalışılıyor.

İnsanlık iklim değişikliğine nasıl çare bulacak?

Bireyler olarak karbon ayak izimizi azaltmak önemli ancak daha büyük çaplı bir etki yaratabilmek için hükümetlerin yenilenebilir enerji politikalarını benimsemesi, şirketlerin sürdürülebilir üretim süreçlerine geçiş yapması ve halkın bu süreçleri talep etmesi gerekiyor. Tavsiyem şudur:

1. Yenilenebilir enerjiye yatırım yapın: Devletler fosil yakıtları terk ederek rüzgâr, güneş ve hidroelektrik gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla yatırım yapmalı.

2. Döngüsel ekonomiyi destekleyin: Şirketler üretim süreçlerini döngüsel ekonomiye göre düzenlemeli, böylece atıklar yeniden kullanılabilir veya geri dönüştürülebilir hale gelmeli.

3. Küresel işbirliği: İklim krizi sınır tanımaz; bu yüzden uluslararası işbirliği ve iklim anlaşmalarına sıkı bir şekilde bağlı kalınmalı. İklim fonları, gelişmekte olan ülkelerin de bu sürece katılmasını sağlamalı.

ATATÜRK YAŞASA İKLİM POLİTİKALARINDA ÖNCÜ OLURDUK

Gazi Mustafa Kemal Atatürk yaşasaydı Türkiye’nin iklim politikaları hakkında ne düşünürdü?

Eğer Gazi Mustafa Kemal Atatürk bugün yaşasaydı Türkiye’nin iklim politikalarına büyük önem verirdi. Atatürk’ün doğa ve çevreye duyduğu saygı onun vizyonunda önemli bir yer tutuyordu. Cumhuriyetin ilk yıllarında ağaçlandırma çalışmaları, doğaya saygı ve tarımsal kalkınma konularında attığı adımlar bunun açık göstergesidir. Atatürk, modern bilime ve ilerlemeye olan inancıyla tanınan bir liderdi. Bu yüzden iklim değişikliği gibi bilimsel gerçeklere dayalı bir sorunu görmezden gelmeyeceği kesin. Muhtemelen, yenilenebilir enerjiye yatırım yaparak, sürdürülebilir tarım politikalarını teşvik eder ve endüstriyel dönüşümü iklim dostu hale getirecek politikaları hayata geçirirdi. Ayrıca, uluslararası işbirliğine açık olduğu bilindiği için, Paris İklim Anlaşması gibi küresel anlaşmalara büyük destek verirdi. Özetle, Atatürk’ün çevre koruma ve bilimsel ilerlemeye verdiği değer göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelede lider bir rol oynamasını sağlayacak politikaları geliştiren bir lider olacağı söylenebilir.