Yalnızlık Z kuşağının uykularını kaçırıyor: Sosyal bağların eksikliği neden oluyor!
Yeni bir araştırma, üniversite öğrencilerinin yalnız hissettiğinde uykusuzluk belirtisi yaşama olasılığının neredeyse iki kat arttığını ortaya koyuyor. Yalnızlığın, öğrencilerin geceleri endişelerle uyanık kalmasına neden olduğu, böylece hem fiziksel hem de zihinsel sağlıklarını olumsuz etkilediği vurgulanıyor.
Üniversite öğrencileri arasında yalnızlık ve uykusuzluk (insomnia) epidemik boyutlara ulaşmış durumda. Oregon Eyalet Üniversitesi (OSU) araştırmacıları tarafından gerçekleştirilen çalışmada, 1.000 lisans öğrencisinin yüzde 35’inin yalnız olduğunu belirttiği saptandı. Bu öğrenciler, yalnız hissetmeyen akranlarına göre uykusuzluk semptomları bildirmeye neredeyse iki kat daha yatkındı. Araştırmacılar, yalnızlığın, tehdit algısını artırarak gece boyunca düşüncelere dalma ve uyuyamama sorununa yol açabileceğini ifade ediyor.
YALNIZLIK VE İNSOMNİA ARASINDAKİ BAĞLANTI
OSU psikologları, yalnızlığın genç yetişkinlerdeki uykusuzluk sorununu körükleyebileceğini söylüyor. Evrimsel açıdan değerlendirildiğinde, sosyal izolasyon hissi, kişi kendini güvensiz hissettiğinde tehditleri algılamak için daha “tetikte” olmaya neden oluyor. Bu durum, öğrencilerin yatağa girdiğinde endişelerle boğuşmasına, sonuçta kesintisiz bir uykuya dalamamasına yol açıyor. Ayrıca yalnızlık, depresyon, kaygı ve stresin artmasına; dolayısıyla uykunun daha da bozulmasına sebep olabiliyor. Yani ilişki çift yönlü: Yetersiz uyku da sosyal geri çekilmeye ve yalnızlığın derinleşmesine katkıda bulunuyor.
EKRAN SÜRESİ VE UYKU PROBLEMLERİ
Araştırma, sekiz saatten fazla ekran başında vakit geçirmenin uyku sorunlarıyla bağlantılı olabileceğini gösterse de, yalnızlık faktörünün ekran süresinden daha güçlü bir etkiye sahip olduğu ortaya kondu. Bu bulgular, uzun süredir ekran süresine odaklanan sağlık tavsiyelerinin yanı sıra, sosyal bağların güçlendirilmesinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini işaret ediyor. Buna göre, yalnız olmayan öğrencilerde artan ekran süresi uyku sorunlarını kısmen etkilerken, zaten yalnız olan öğrencilerde ekran süresinin miktarı ne olursa olsun uykusuzluk sorunu yüksek kalıyor.
LONELI·NESS VE HALK SAĞLIĞI
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), yalnızlığın kalp hastalıkları, felç, tip 2 diyabet, depresyon, kaygı, intihar eğilimleri, kendine zarar verme ve bunama riskini artırdığını belirtiyor. Üniversite öğrencileri, bu risk faktörlerini bir araya getiren bir demografiyi temsil ediyor: Hem yalnızlık düzeyleri yüksek hem de ekran süresi fazla. Uzmanlar, genç yetişkinlerde yalnızlıkla mücadele etmenin yalnızca sosyal etkileşimleri artırmakla kalmayıp, daha sağlıklı uyku modellerine de katkıda bulunabileceğine dikkat çekiyor.
ÖĞRENCİLERDE YÜKSEK İNSOMNİA ORANI
OSU araştırmacıları, üniversite öğrencilerinin aynı yaş grubundaki üniversite dışı gençlere kıyasla iki kat daha fazla uykusuzluk semptomu bildirdiğini söylüyor. Bu durum, akademik baskılar, sosyal beklentiler ve hayatın erken yetişkinlik dönemindeki belirsizliklerinin birleşimiyle açıklanabilir. Artan uykusuzluk semptomları, uzun vadede hem akademik performansı düşürür hem de ruh sağlığını etkiler.
Araştırmacılar, uykusuzluk sorununu çözmek için yalnızca ekran süresine odaklanmak yerine öğrencilerin sosyal destek ağlarını güçlendirmenin önemini vurguluyor. Daha fazla çalışma, hangi müdahalelerin sosyal bağlantıları artırarak uyku kalitesini yükseltebileceğine dair ipuçları verebilir. Üniversiteler, öğrencilere sosyal etkileşim fırsatları, danışmanlık hizmetleri ve grup etkinlikleri sunarak yalnızlık duygusunu azaltabilir ve buna bağlı uyku bozukluklarını hafifletebilir.
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Araştırma: Olası bir savaşta Türkiye'nin kaybı ne olur?