Ünlülerin taşıyıcı annesi olmak nasıl bir his?

Megha Mohan, BBC News

Çocuk yapmak için taşıyı annelik yöntemine başvuran ve bu konuda açıkça konuşan ünlülerin sayısı gün geçtikçe artıyor.

Naomi Campbell, Priyanki Chopra, Elon Musk ve Kim Kardashian'dan sonra Paris Hilton da bu yönteme başvurduğunu paylaştı. Peki ünlü biri için taşıyıcı annelik yapmak nasıl bir his?

Bunu deneyimi iki kez yaşayan Shanna St. Clair anlatıyor.

İKİ FARKLI DENEYIM

ABD'nin Pennsylvania eyaletinde yaşayan Shanna taşıyıcı annelik yöntemini ilk kez bir dergiden okudu.

Konuya büyük ilgi duyan Shanna, "geleneksel taşıyıcılıkta" kadının kendi yumurtasının donörün spermiyle döllendiğini, "gebelik" yönteminde ise kadının başka birinin döllenmiş yumurtasını taşıdığını öğrendi.

Shanna, taşıyıcı anneye bebeği taşıması için para ödendiği "ticari taşıyıcılık" ile çocuk sahibi olmak isteyenlere bir karşılık almadan yardımcı olmak için yapılan taşıyıcılık arasındaki farkı da anladı.

Shanna'nın okuduğu haber, taşıyıcı anneliği özellikle tek başına çocuk sahibi olmak isteyenler, çocuk sahibi olamayanlar ve LGBT aileler için çok iyi bir yöntem olduğunu öne sürüyordu.

Tam o anda Shanna'nın aklına bir fikir geldi. Üç çocuk sahibi Shanna, "taşıyıcı gebelik" yapabileceğini düşündü.

Taşıyıcı annelik ajansına kayıt yaptıran Shanna ve eşi uzun bir sürecin içine girdi, birçok anket tamamladı ve psikolog ve doktorlar ile onlarca görüşme yaptı. Birkaç hafta sonra Shanna'nın telefonu çaldı.

Ünlü bir çift, Jennifer ile Mark profilini okumuştu ve New York'ta bir araya gelmek istiyorlardı. Buluştuklarında çok iyi anlaştılar.

Shanna, "İkisi çok tatlıydı. Beni, çocuklarımı ve hayatımı tanımak için çok gayret ettiler" diye anlatıyor.

Shanna'ya yapılacak ödeme, tüp bebek kliniğine yolculuk, otel, yakıt, yiyecek ve hamilelik izni masraflarını karşılamak üzere anlaşıldı.

Üç yılda toplam 50 bin dolar ödeme yapıldı.

Hamile kalmak için birkaç kez rahme yumurta konulması gerekti, ancak doğum yaptığında Jennifer ile Mark, Shanna'nın elini tuttu ve gözyaşları içinde ona teşekkür etti.

Jennifer birkaç ay sonra Shanna'yı tekrar aradı ve Catherine adlı bir arkadaşıyla tanıştırmak istedi.

Catherine de ünlü bir aileden geliyordu.

Yıllardır taşıyıcı annelik dahil birçok yöntemi denese de bir türlü çocuk sahibi olamıyordu. Shanna, "Geriye dönüp baktığımda uyarı sinyallerini görebiliyorum" diyor.

Catherine'in ücretlerden tasarruf etmek için taşıyıcı annelik ajansını es geçmeyi ve sadece avukatları aracılığıyla sözleşme yapmalarını önerdiğini anımsayan Shanna sözlerine şöyle devam ediyor:

"Sonra, Jennifer ile geçirdiğim süreçte zaten psikolojik bir değerlendirmeden geçtiğim için bunu bir daha yaptırmama gerek olmadığını söyledi."

Shanna, üç denemeyi kabul etti.

İlk olarak, taşıyıcı anne ve yumurta donörünün günlük hormon enjeksiyonlarıyla adet dönemlerini senkronize ettiği "döngü" adı verilen bir sürece başladılar.

Daha sonra Shanna ve eşi döllenmiş yumurtanın Shanna'nın rahmine yerleştirileceği klinikte Catherine ile bizzat tanışmaya gittiler.

Catherin'e sarılmak istediğinde onun geri çekildiğini anlatan Shanna, "bu deneyimin Jennifer ile Mark gibi olmayacağını anladım" diyor.

İlk denemeleri başarısız oldu.

Catherine, belki Shanna'nın gergin olduğunu söyleyerek ona yatıştırıcı bir ilaç teklif etti.

Shanna reddetti ama Catherine vazgeçmedi, "Senin derdin nedir Shanna, tek bir ilaç sana zarar vermeyecek" diyerek ısrar etti.

Kendini baskı altında hisseden Shanna hapı aldı ama Catherine arkasını döner dönmez ağzından attı.

Shanna ikinci kez de hamile kalmadı.

Son defa denediler.

Bu sefer klinikte buluştuklarında Catherine çoğunlukla annesiyle telefondaydı, evlerinden birinin iç tasarımı hakkında tartışıyordu.

Shanna ile pek konuşmadı.

10 gün sonra iyi haber geldi. Shanna'nın hamile olduğuna işaret eden test sonuçları çıkmıştı.

Shanna, "İnanılmaz mutluydum" diye anlatıyor, Catherine'in ise, daha önce de hamile kalan bir başka taşıyıcı annenin daha sonra düşük yaptığını söyleyerek pek tepki vermediğini anımsıyor.

Shanna, "Çok üzgünüm, bilmiyordum" yanıtını veriyor. Catherine ise, "Onun suçuydu" diyerek taşıyıcı annenin hasta olan babasını ziyaret etmek için havaalanında 12 saat beklediğini anlatıyor.

Shanna, Catherine'in bir sonraki yorumu karşısında şaşkına döndüğünü anımsıyor:

"Ona seyahat etmemesini söyledim ama seyahat etti ve bak ne oldu... Ölü bir bebek."

Birkaç gün sonra Shanna'nın hCG hormon seviyesi biraz düşmüştü ama doktor ümidini kaybetmemesini söyledi.

Catherine ise, "Peki bekleyelim bakalım ne olacak" dedi.

Bu konuşmanın üzerinden biraz vakit geçtikten sonra Catherine, Shanna'yı tekrar aradı ve bir başka taşıyıcı annenin doğum yaptığını söyledi.

Bunun ardından Catherine'den hiç ses çıkmadı.

Shanna rutin doktor kontrollerine gitmeye devam etti ancak Catherine'in hala bebeği isteyip istemediğini bilmiyordu, bu gelişmeye çok şaşırmıştı. Dört hafta sonra Catherine düşük yaptı.

Catherine'i arayıp söylemek istedi ama cevap alamadı, mesaj atmayı denedi. Catherine, "Seni birazdan ararım" diye yanıt gönderdi.

Bunun üzerinden birkaç gün daha geçti ve Catherine'den ses çıkmayınca Shanna tekrar mesaj attı; onu yeni bebeği için tebrik etti ve harcamaları için faturalarını ne yapması gerektiğini sordu.

Catherine'den gelen yanıt şu şekildeydi: "Shanna, ilişkimiz sona erdi. Çocuğumun doğumu konusundaki soğukluğun beni dehşete düşürdü. Faturalarını ilet."

Shanna ve Catherine bir daha hiç konuşmadı.

DÜNYADA TAŞIYICI ANNELİK

• Ukrayna, Kolombiya, Meksika ve Rusya ticari taşıyıcı anneliğe izin veriyor, ancak yerleşik olmayanlar için taşıyıcı annelik Kamboçya, Hindistan, Meksika, Nepal ve Tayland'da yasaklandı.
• İngiltere'de ticari taşıyıcı annelik yasal değil. Yani üçüncü bir tarafın insanları eşleştirmekten kâr elde etmesi mümkün değil, ancak bir taşıyıcı annenin masraflarının karşılanması yasa dışı değil. İngiltere'de taşıyıcı annelik sayısı 2011 ile 2020 arasında yaklaşık dört kat arttı
• ABD'de kurallar eyaletten eyalete değişiyor. Shanna'nın yaşadığı Pennsylvania, ücretli ve ücretsiz taşıyıcı annelik anlaşmalarına izin veriyor ve taşıyıcı annelik dostu kabul ediliyor.
• Gloria Steinem ve Julie Bindel gibi yüksek profilli feministler, taşıyıcı anneliğin bir kadının vücudunu metalaştırdığını ve genellikle daha yoksul taşıyıcı anneleri sömürüye açık bıraktığını savunuyor.

ÜÇÜNCÜ VE SON DENEYİM

California'da Modernly adlı özel bir taşıyıcı annelik ajansının kurucusu Aria Simuel, "Ünlüler artık bu konuda daha açık olabilir ama bu yıllardır uygulanan bir yöntem" diyor.

Yüksek profilli bir kişi işletme müdürleri, asistanları veya güvenlik görevlileri ile kliniğe geldiğinde, bu taşıyıcı anne için çok korkutucu olabilir" diyen Aria, iyi ajansların aradaki ilişkiyi doğru şekilde yönettiğini, herkesin memnuniyetinden sorumlu olduğunu ve psikolojik değerlendirmeler yaptığını anlatıyor.

Aria bazı durumlarda taşıyıcı annenin de çizgiyi aştığını ve ünlülerden çeşitli taleplerde bulunduğunu paylaşıyor.

Catherine ile yaşadığı deneyimden dört yıl sonra, Shanna'nın eski taşıyıcı annelik ajansı ona başka bir çiftle tanıştırılmaya istekli olup olmadığını sordu.

Çift ile çok iyi anlaşan Shanna son bir defa bu süreçten geçmeye karar verdi. Bu sefer ikiz doğurması gerekiyordu.

Shanna, "Catherine ile yaşadığım utanç verici deneyimi üzerimden atmak için iyi bir şeye ihtiyacım vardı" diye anlatıyor ve devam ediyor:

"İki güzel taşıyıcı annelik deneyimim oldu. Bir tanesi de korkunç ve tamamen işlemseldi.

"Taşıyıcı annelik herkese göre değil. Ama bu kadar kişisel bir şey için, dahil olan herkes kendini mutlu ve güçlü hissediyorsa, diğer insanların seçimlerini yargılamamalıyız."

Haberde biyolojik ebeveynlerin isimleri değiştirildi.