Sürekli üşümenin 7 nedeni!

Eğer sürekli üşüyorsanız ve hatta sıcak ortamlarda bile üşüme hissi yaşıyorsanız, bunun altında yatan nedenlerin ciddi sağlık sorunları olabileceğini göz ardı etmemek önemlidir. Sürekli üşüme, vücudunuzun normal işlevlerinde bir dengesizlik veya altta yatan bir sağlık sorununun habercisi olabilir. Peki, siz de sürekli üşüyor ve ısınamıyor musunuz?İşte sürekli üşümenin 7 nedeni...

SÜREKLİ ÜŞÜMENİN 7 NEDENİ

1. Anemi: 

Üşümenin altında yatan önemli bir neden anemi hastalığıdır. Anemi, toplumda "kansızlık" olarak bilinir ve kadınlarda daha sık görülür. Bu durumun sebepleri arasında yetersiz beslenme, katı diyetler, aşırı kan kaybı (uzun adet dönemleri nedeniyle) veya sindirim sisteminde emilim eksikliği bulunabilir. Anemi, tedavi edilmediği takdirde üşümeyle başlayan halsizlik, çabuk yorulma ve çarpıntı gibi belirtilerle ilerleyerek yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, anemi belirtileri gösteren kişilerin bir sağlık uzmanına danışarak uygun tedaviyi alması önemlidir.

2. Sinir sistemi hastalıkları:

Sinir sistemi hastalıkları, üşüme, hissizlik, ve hareket bozuklukları gibi belirtilere neden olabilir. Bu belirtilerin altında nöropatiler, kas hastalıkları veya multiple skleroz gibi sistemik ve ilerleyici hastalıklar yatabilir. Özellikle ailede benzer hastalık öyküsü varsa, bu belirtiler hemen ilgili bir sağlık uzmanına görünmeyi gerektirir. Erken tanı ve tedavi, sinir sistemi hastalıklarının etkilerini hafifletebilir ve yaşam kalitesini artırabilir. Bu nedenle, belirtiler fark edildiğinde zaman kaybetmeden profesyonel yardım almak önemlidir.

3. Kardiyovasküler sistem hastalıkları:

Kardiyovasküler sistem hastalıklarında, damar tıkanıklığı ve vasküler endotel hasarı gibi durumlar, kanlanmanın yetersizliğine yol açarak özellikle bacaklarda ve kollarda üşüme sorununa neden olabilir. Bu durum, ilgili organların beslenme bozukluğu veya lokalize bölgelerin hassasiyetiyle ilişkilendirilebilir. İlgili uzmanlar, şikayetlerin devam etmesi durumunda başvurmanın yaşamsal önem taşıdığını belirtiyorlar. Üşüme gibi belirtiler, kardiyovasküler sağlık durumunun değerlendirilmesi ve gerektiğinde uygun tedavinin başlanması açısından önemli bir işaret olabilir. Bu nedenle, şikayetlerin sürekli olması veya şiddetinin artması durumunda bir doktora danışmak önemlidir.

4. Enfeksiyon hastalıkları:

Özellikle kış aylarında, soğuk algınlığı, grip, bronşit ve zatürre gibi enfeksiyon hastalıkları, üşüme, titreme ve ateş gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Bu hastalıkların ilk belirtileri genellikle üşüme, titreme ve ateşle başlar. Uygun tedavi olmadığı takdirde, üşümenin öncelik ettiği titreme, ateş ve yaygın vücut ağrıları gibi sorunlar devam edebilir. Ancak, doktorunuzun muayenesi ve uygun tedavisiyle, başta üşüme olmak üzere diğer şikayetlerin de son bulması mümkündür. Bu nedenle, enfeksiyon belirtileri gösterdiğinizde vakit kaybetmeden bir sağlık uzmanına başvurmak önemlidir. Doğru teşhis ve tedavi ile enfeksiyon hastalıklarının etkileri hafifletilebilir ve iyileşme süreci hızlandırılabilir.

5. Hipoglisemi:

Kan şekeri düzeyinin 50 mg/dl veya altına düşmesi durumunda meydana gelen hipoglisemi, hızlı bir şekilde tedavi edilmelidir. Aksi takdirde, bayılma, geçici veya kalıcı beyin fonksiyonlarında değişiklikler gibi ciddi sonuçlar doğurabilir. Ayrıca, sık tekrarlayan hipoglisemi atakları, yanlış beslenme alışkanlıkları ve kilo artışı gibi faktörler diyabet riskini artırabilir. Tedbir alınmazsa, hastaların üçte birinde 10-15 yıl sonra diyabet gelişebilir.

6. Tiroit bezi hastalıkları:

Tiroit bezi, vücut metabolizmasını düzenleyen önemli bir organdır. Sağlıklı çalışması, vücudun diğer sistemlerinin uyum içinde olmasını sağlar. Ancak tiroit bezinin aşırı veya yetersiz çalışması durumlarında çeşitli sorunlar ortaya çıkabilir. Bu durumda, kişilerde sürekli yorgunluk hissi, saç dökülmesi, kabızlık, istemsiz kilo alımı gibi ciddi belirtiler görülebilir. Bu nedenle, tiroit bezinin sağlıklı işlevi, genel sağlık için son derece önemlidir.

7. Cilt hastalıkları:

Dermatomiyozit gibi cilt hastalıklarında, özellikle cildi etkileyen bölgelerde veya tüm vücutta, kızarıklık, döküntü, sulanma ve kepeklenme gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Ancak, hastalığın başlangıcında üşüme, titreme ve lokal hassasiyet gibi belirtiler de görülebilir. Bu belirtiler ihmal edilmemeli ve ciddiye alınmalıdır çünkü erken dönemde teşhis edilmezse tedavi şansı azalabilir ve hastalığın ilerlemesi hızlanabilir. Bu nedenle, bu tür belirtilerle karşılaşıldığında bir sağlık uzmanına başvurmak önemlidir.