Sanatın ilham veren isimleri: Şakir Paşa ailesinin hikayesi...

NOW'da yayın hayatına başlayan Şakir Paşa Ailesi: Mucizeler ve Skandallar dizisine konu olan Kabaağaçlı ailesinin yaşamı merak edildi. İşte farklı sanat dallarında adını duyuran aile üyelerinin sanat hayatı...

Sanatın ilham veren isimleri: Şakir Paşa ailesinin hikayesi...
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 18.12.2024 - 17:27

Türk sanat tarihine damgasını vuran Kabaağaçlı ailesi, birbirinden yetenekli sanatçılarıyla kültür ve sanat dünyasında derin izler bıraktı. Modern Türk edebiyatı ve sanatının öncü isimlerinden Halikarnas Balıkçısı, resim ve gravür sanatının büyük ustaları Fahrünnisa Zeid ile gravür sanatçısı Aliye Berger ve Türkiye'nin ilk kadın seramik sanatçısı Füreya Koral, aynı ailenin fertleri olarak dikkat çekiyor.

Son dönemde bu aileyi konu alan dizi Şakir Paşa Ailesi: Mucizeler ve Skandallar ile dizide yer alan isimlerin hayatları merak edildi. İşte Cevat Şakir Kabaağaçlı, Fahrünnisa Zeid, Aliye Berger ve Füreya Koral'ın sanatçı kişilikleri...

CEVAT ŞAKİR KABAAĞAÇLI

Cevat Şakir Kabaağaçlı veya tanınan adıyla Halikarnas Balıkçısı Türk edebiyatında özgün bir yere sahip, Ege ve Akdeniz'in doğal güzelliklerini ve insan hikayelerini ustalıkla kaleme aldı. Bodrum’un tanıtımında büyük rol oynayan yazar, aynı zamanda modern Türk edebiyatında çevre bilinciyle de ön plana çıktı.

Lise öğreniminden sonra İngiltere'de denizcilik öğrenimi yapmak istediyse de ailesinin ısrarı ile Oxford Üniversitesi'nde tarih öğrenimi gördü. Aile, 1914 yılında maddi sıkıntı içine girmiş ve babası Mehmed Şakir Paşa Afyon'daki Kabaağaçlı çiftliğine yerleşmişti. Babasının çiftlikte bir tartışma anında Cevat Şakir'in silahından çıkan kurşunla vurularak ölmesi üzerine cinayet iddiasıyla yargılandı ve 15 yıl kürek cezasına çarptırıldı. Cezasının yedi yılını çektikten sonra baş gösteren verem hastalığından ötürü tahliye edildi.

"Hapishanede İdama Mahkûm Olanlar Bile Bile Asılmağa Nasıl Giderler" başlıklı öyküsünden ötürü İstanbul İstiklal Mahkemesi'nde yargılandı. Bodrum'a sürüldü. 

3 yıllık sürgünlüğünün yarısını Bodrum'da tamamladı. Cezasının son yarısını İstanbul'da tamamladıktan sonra, çok sevdiği insanları ve doğal güzellikleriyle kaynaştığı Bodrum'dan uzak kalamadı ve Bodrum'a yeniden dönüp yaklaşık 25 yıl kaldı.

Bodrum'un Antik Çağ'daki adı olan Halikarnas'ı mahlas olarak benimseyen Cevat Şakir, Bodrum'da balıkçılık dahil çeşitli işlerde çalıştı. Edebiyat sahasına giren eserlerinin büyük kısmını da Bodrum'da yazdı.

FAHRÜNNİSA ZEID

14 yaşında resme başlayan Fahrünnisa Zeid işgal yıllarında Sanay-i Nefise'nin ilk kadın öğrencileri arasında yer aldı.

Fahrünnisa Zeyd, soyadını Kral I. Faysal'ın kardeşi ve dönemin Irak büyükelçisi olan Emir Zeyd'le evlendikten sonra aldı. Modern üslupta önemli bir ressam olarak tanındığı Fransa'da adını "Fahrelnisa" imlasıyla kullandı. Dünya çapında bilinen ressam, özellikle geniş ebatta çalıştığı soyut resimleri ve çok renkli kompleks desenleri ile tanındı.

Modern Türk resminin öncülerinden olan Fahrünnisa Zeid, soyut ve figüratif öğeleri bir araya getiren eserleriyle uluslararası alanda tanındı. Paris ve Londra gibi sanat merkezlerinde sergiler açarak Türk resmini dünyaya tanıttı. İlk kişisel sergisini 1944 yılında İstanbul'da kendi evinde açtı. Bu ilk sergiyi Paris, Londra, New York, Brüksel gibi kentlerde açtığı onlarca sergi izledi.

ALİYE BERGER

Türkiye’nin ilk gravür sanatçısı olan Aliye Berger, kendine özgü tarzıyla dikkat çekti. Gravür sanatındaki başarısıyla yurt içi ve dışında birçok ödül kazanan sanatçı, eserlerinde günlük hayatın içsel ve soyut yönlerini işledi.

1935’ten 1939’a kadar Berlin ve Paris’te kardeşi Fahrünnisa Zeyd’in yanında kalarak sanat hareketlerini izledi. 1947’de Karl Berger’le evlenen Aliye Berger, altı ay sonra eşini kaybedince Londra’ya giderek John Buckland Wright’in atölyesinde heykel ve gravür çalıştı, 1951’de Türkiye’ye 150 gravür ile dönerek ilk kişisel sergisini açtı.

Aliye Berger desen ve yağlı boya resimler yaptıysa da çoğunlukla oyma baskı tekniğinde, siyah-beyazın ara tonlarında yapıtlar verdi. Zımpara kağıdı, kasap kağıdı ve tülbenti malzeme olarak kullanan sanatçı günlük yaşamın kalıplarını, İstanbul'un çeşitli köşelerini bazen gerçekçi, bazen de fantastik biçimde, özgün bir lirizm ve dışavurumculukla yansıttı.

FÜREYA KORAL

Türk seramik sanatının öncüsü olan Koral, seramiği bir sanat dalı olarak kabul ettiren ilk isimlerdendir. Çeşitli formlarda oluşturduğu seramik çalışmaları, geleneksel Türk motifleriyle modern tasarımları bir araya getirdi.

Babası Mehmet Emin Koral, annesi Şakir Paşa'nın kızı Hakkiye Hanım olan Füreya Koral, Türkiye'de çağdaş seramiğin öncülerindendir. 1947'de İsviçre'de öğrenmeye başladığı bu sanatı Paris'te iki yıl çeşitli atölyelerde geliştirdikten sonra sanatını Türkiye'de kişisel çabalarıyla hayata geçirdi ve ilk Türk profesyonel kadın seramik sanatçısı oldu. Türkiye'nin ilk özel seramik atölyelerinden birisini kurmuştur.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler