Meme kanserinde 'erken tanı' hayati önem taşıyor
Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserine dair açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Atakan Sezer, "Tümörü ne kadar erken yakalarsak cerrahi onkolojinin yanında organ kaybının da önüne geçme ihtimali oluyor. Meme koruyucu cerrahi yapabiliyoruz. Bu çok önemli" dedi. Sezer, erken tanı ve tedavinin önemine vurgu yaptı.
En çok ölüme neden olan hastalıklar listesinde kalp ve damar hastalıklarının ardından ikinci sırada yer alan kanser, çağın hastalığı olarak tanımlanan ve oldukça zorlu bir tedavi süreci gerektiren bir hastalık. Meme kanseri ise kadınlarda en sık görülen, dünyada tüm kanserler içinde akciğer kanserinden sonra ikinci sıklıkla görülen kanser türü.
Dünyada her yıl 2 milyon kadın, Türkiye'de ise 20 bin kadın meme kanserinden etkileniyor. Yeni doğmuş bir kız çocuğunun ömrü boyunca meme kanserine yakalanma riski yaklaşık yüzde 12. Nadir olarak, yüzde 1 oranında erkeklerde de görülebiliyor.
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Atakan Sezer, meme kanserinde erken tanı ve tedaviyle hastaların yaşam kalitesi etkilenmeden sağlığına kavuştuğunu söyledi. Sezer, meme kanserinde erken tanı ve tedavi yöntemlerinin hastalığın iyileşmesinde önemli rol oynadığını ifade etti.
Bilim insanlarının merakı ve ihtiyaca yönelik çalışmalarıyla başarılı yöntemlerin geliştirildiğini dile getiren Sezer, kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanseri için de faydalı tedavi yöntemlerinin bulunduğuna dikkat çekti.
"CERRAHİ TEKNİKLER HER GÜN GELİŞİYOR"
Sezer, ilaç endüstrisi ve sağlık sektörünün meme kanserinin tedavisi üzerine kapsamlı çalışmalar yaptığını belirterek, şunları kaydetti:
"Meme kanseri tedavisinde cerrahi teknikler her gün gelişiyor. Hastaya zarar vermeden en iyi tedaviyi yapmak için çalışılıyor. Örneğin kadınların memesini kaybetmemesi silikon cerrahisi, implant cerrahisi, onkoplastik cerrahi alanında çalışmalar yapılırken, radyasyon onkolojisi alanında çalışan akademisyenler kendi konularında çalışmalar yapıyor. Halk arasında bilinen akıllı ilaçlar, hormon tedavisi gibi tedavilere her gün yenisi ekleniyor."
Sezer, kadınların meme kontrollerini aksatmadan yapmaları gerektiğini dile getirdi.
"ORGAN KAYBININ ÖNÜNE GEÇİLEBİLİR"
Kontrollerin düzenli olmasının erken tanıyı sağladığını anlatan Sezer, sözlerini şöyle tamamladı:
"Meme kanserinde erken tanı ve tedaviyle hastanın neredeyse yaşamını etkilemeyecek bir düzeye geliniyor. Eğer erken dönemde yakalanmış bir hasta tedavi edilirse hayatını etkilemeyecek düzeyde sağlığına kavuşur. Şu an yapılan tedaviler bu anlamda gelişmiş durumda. Tümörü ne kadar erken yakalarsak cerrahi onkolojinin yanında organ kaybının da önüne geçilme ihtimali oluyor. Meme koruyucu cerrahi yapabiliyoruz. Bu çok önemli. Meme çok önemli bir organdır. Meme annelik demektir, meme dış görünüştür."
En Çok Okunan Haberler
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Mahruki yine yandı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- 2 kişiyi öldüren Servet Bozkurt yakalandı!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı