İkonik lezzet: İskender kebabı

Bursa dendiğinde akla elbette önce İskender geliyor. Yolu Bursa’dan geçip de “Haydi bir İskender yiyelim” demeyen yoktur. İskender kebabı, basit bir et yemeğinden çok daha fazlası: Şehrin sosyal ve ekonomik yapısını, saray mutfağının halkla buluşmasını ve zamanla tüm dünyaya yayılan bir lezzet mirasını temsil ediyor.

TARİHİ 19. YÜZYILA DAYANIYOR

Adını mucidi İskender Efendi’den alıyor. 19. yüzyılın ortalarında, Osmanlı döneminde Bursa, önemli bir ticaret ve kültür merkeziydi. İskender Efendi, o dönemde halkın damak zevkine uygun ama saray mutfağının zarafetini de taşıyan bir kebap yaratmak için kolları sıvadı. Geleneksel döner kebabın yapımını değiştirerek, eti daha ince dilimler halinde kesmeye başladı ve üzerine tereyağı, domates sosu ve yoğurt ekleyerek bugünkü İskender kebabının temelini attı.

BURSA'NIN EKONOMİSİNE BÜYÜK KATKI SAĞLADI

Bursa’nın o dönemde sahip olduğu ekonomik canlılık ve ticaret yollarının kesişim noktasında bulunması İskender kebabının hızla yayılmasında önemli bir rol oynadı. Kısa sürede, sadece Bursa’da değil, ülke çapında popüler hale geldi. Osmanlı’nın son dönemlerinde bile, imparatorluğun dört bir yanındaki mutfaklarda yapılır hale geldi. Günümüzde ise İskender kebabı, Türkiye’nin simge yemeklerinden biri.