Ebru Şallı: 'O günden beri iki tişörtüyle yatağa giriyorum'

Model ve sunucu Ebru Şallı, yaklaşık üç yıl boyunca mücadele ettiği lenfoma hastalığı nedeniyle oğlu Pars’ı 16 Nisan 2020'de kaybetmişti. 10 yaşındaki oğlunun ölümüyle zor günler geçiren Şallı, "En bilge ve muhteşem bir melekle yaşadım 9 yıl boyunca... O günden beri, iki tişörtüyle yatağa giriyorum" dedi.

Ebru Şallı: 'O günden beri iki tişörtüyle yatağa giriyorum'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 02.02.2022 - 14:13

Ömür Sabuncuoğlu’nun kız çocuklarının eğitimine destek olmak için ünlüleri bir araya getirdiği üçüncü kitabı “Sizin Öykünüz”de Ebru Şallı’nın oğluna yazdığı mektup da yer aldı.

Geçtiğimiz yıl nisan ayında oğlu Pars'ı kaybeden Ebru Şallı, Youtube kanalında duygularını paylaştı. Hayatındaki dönüm noktalarını açıklayan Şallı, yaşadığı zorluklardan da bahsetti.

"DELİRDİM SANMAYIN"

Oğlu Pars’ın kaybı ile derin bir acı yaşayadığını belirten Şallı, hislerini ilk kez yazıya döktü ve şunları yazdı; 

“En bilge ve muhteşem bir melekle yaşadım 9 yıl boyunca... O günden beri, iki tişörtüyle yatağa giriyorum. Bana gönderdiği eşsiz melek kokusuyla nefes almaya devam ediyorum. Delirdim sanmayın, çok yakınlarıma koklattım ve ponçiğin kokusu olduğunu onlar da onayladı. Bu dünyadan bir melek ponçik geçti ve beni seçti. Bana gönderdiğin işaretlerle nefes alıyorum. Vasiyetlerini yerine getireceğim.”

“SADECE ANNE SÜTÜ İLE BESLEDİM”

 "İki tane çocuk doğurmak çok güzeldi. Ben anne olmayı çok sevdim. Anaç da bi yapım var. 17 yıl önce Bero doğdu. Aralarında 6,5 yıl var sonra Ponçiğim Pars doğdu. Sadece anne sütüyle besledim çocuklarımı. Bu çok mühim bence."

“HAKSIZ YERE ELEŞTİRİLDİĞİMİ DÜŞÜNÜYORUM"

 "Bir dönüm noktam da tabii ki Ponçiğim ile yaşadığım durum. O konuyla ilgili hem konuşmak istiyorum, hem istemiyorum. Zor konuşması... Haksız yere eleştirildiğimi düşünüyorum. Ponçiğin durumu herkesin başına gelebilir. Allah hiç kimseye vermesin ama her anne babanın başına gelebilir. Bu bi dünya, yarın ne olacağımız belli değil. Bir hastalık. İlk başta inanmak istemiyorsunuz. Pars'ın hastalığı olduğunda ben hemen ignore ettim durumu. Olmasını istemedim her anne gibi... Göğüsledim durumu. İşin içine girip, Nasıl çözeriz? Ne yapalım? Sonra zaten çabuk iyileşiyor gibi bir durum oldu.Çok güzel cevaplar aldık hastalığın tanısı konulduktan sonra. Bunu kimseye anlatmadım. Çocuğa böyle bir anı kalsın istemedim. Çünkü iyileşecekti..."

“KİMSE EMPATİ YAPAMAZ”

 "Bu durumu yaşayan tek kadın ben değilim. Tek anne ben değilim. Bunun şımarıklığını da yapmak istemiyorum. Ama insanların çok büyük konuştuğunu görüyorum. Çocukları olan insanlar nasıl korkmadan kötü yorum yapıp, kötü cümleler kullanabiliyorsunuz? Benim yaşadığım acıyı nasıl anlayabilirler? Anlama şansı var mı bir insanın? Yaşamadan anlayamaz ki! Empati yapabilir mi, bence yapamaz!"

“ACIMI NASIL YAŞAYACAĞIMA BEN KARAR VERİRİM”

"Hiç kimse benden ölmemi beklemesin. Ben yaşadığım acıyı kendim biliyorum. Bunun hesabını kimseye vermek zorunda değilim. Bunun hesabını bana kimse de soramaz. Bu benim acım. Ben yaşıyorum, nasıl yaşayacağıma kendim karar veririm."


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler