Şair ve yazarlar Kansu'yu konuştu

'Kansu evrenselcidir'

"Ceyhun Atuf Kansu 100 Yaşında" isimli etkinliğin açılış konuşmasını Prof. Dr. Asker Kartarı'nın yaptı, Kartarı konuşmasında şunları söyledi: "Ceyhun Atuf Kansu kent ve kır arasında bir çocuk hekimi ve bir aydın olarak köprü görevi gördü... Kansu'nun eserlerinin genel halkçı ve cumhuriyetçi tavırlarının yanısıra evrenselci bir tarafı da vardır, Hollandalı ressam Van Gogh'dan Meksikalı öğretmen Rozalia Salazar'a kadar evrensel figürleri Kansu'nun imgelerinde bulmak mümkündür. Bu da Kansu'nun halkçılıktan evrenselliğe bütüncül edebî yaklaşımını gösterir."

Etkinlikte yapımcılığını Işık Kansu'nun, yönetmenliğini ise Hacettepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi Egemen Adak'ın üstlendiği "Ceyhun Atuf Kansu" belgeselinin gösterimi ilk defa yapıldı. Ceyhun Atuf Kansu'nun radyo röportajlarından ve Barışta Erdost'la yaptığı söyleşinin ses kayıtlarından derlenen belgeselde; Kansu'nun hayatı kendi sesinden izleyiciyle buluştu. Program oturum başkanlığını şair Haydar Ergülen'in üstlendiği "Toplumcu Şiirin Dünü ve Bugünü" panelle devam etti. Panelde yazarlar Eren Aysan, Enver Aysever ile şairler Ataol Behramoğlu, Şükrü Erbaş ve Turgay Fişekçi konuşmacı olarak yer aldı.

Panelde konuşan Ataol Behramoğlu Kansu'yla 1970'li yıllarda "Yanık Hava" isimli kitabıyla tanıştığını belirterek şunları söyledi: "Ceyhun Atuf Kansu, bir çocuk hekimi olarak halkın acılarının içine girmiş onların yakın tanığı olmuş ve dile getirmiştir. O büyük Türkçe okyanusunun içinde gerçekten, adı anılanacak, öğrenilecek, sevgiyle anılacak, yararlanılacak büyük bir şairdir."

Konuşmacılardan şair Turgay Fişekçi 1930'lu ve 40'lı yılların şairlerinden bahsederek, 20. yüzyıl şiirinin olağanüstü bir yaratıcılık döneminin olduğunu ifade etti. Fişekçi konuşmasında Ceyhun Atuf Kansu'nun Zile'ye Düştü Yolum" şiirine de yer verdi. Şair Şükrü Erbaş ise yaptığı konuşmada " Ceyhun Atuf'la tanıştığım ilk kitabı 1970'te yayınlanmış olan 'Buğday, Kadın, Gül ve Gökyüzü' kitabıydı. Burada akılalmaz bir dünya coğrafyası ve o kadar içtenlikle şiirler yer alır ki Toplumcu ya da Sosyalist Gerçekçilik böyle bir şeydir. İnsanı ve toplumu, ülkesinin gerçekliğini odağına alan tüm o ezilmiş, kıstırılmış hayatları odağına alan bir şiirle karşı karşıyayız." ifadelerini kullandı. Etkinlik Eren Aysan ve Enver Ayseveri'in konuşmalarının ardından sona erdi.