İnterseks doğan Ş., yaşadığı zorlukları ve kendisini keşfetme sürecini anlattı

İnterseks doğan Ş., yaşadığı zorlukları ve kendisini keşfetme sürecini anlattı
Abone Ol google-news

Dünyada interseks doğan bebeklere yönelik etik dışı tıbbi müdahaleler gerçekleşmektedir ve Ş. de bu tıbbi müdahaleye maruz bırakılan insanlardan bir tanesi. Doğumundan itibaren toplumda dışlanmaya maruz bırakıldığı olaylardan bahseden Ş., nasıl bir dünyada yaşamak istediğini Cumhuriyet'e anlattı.

25 Kasım 2021 Perşembe, 17:21

Uzmanlara göre insanların yüzde 1.7’si interseks özelliklerle doğar. Bu sayı, kızıl saçla doğanların sayısına yakındır ve interseks olmanın trans olmakla hiçbir ilgisi yoktur. İnterseks doğan bebekler, doktor müdahalesi ve saldırısı ile karşılaşabiliyorlar ve yetişkin hayatlarında zorluk çekebiliyorlar. İnterseksler, kendi biyolojik cinsiyetleri üzerinde söz sahibi olmak istediklerini ve toplum tarafından dışlanmaya maruz bırakılmak istemediklerini belirtiyorlar.

Cumhuriyet TV, interseks doğan Ş.'nin yaşadığı süreci aktardı ve karşılaştığı zorlukları dile getirmesine katkı sağladı.

İNSANLAR HEP ŞÜPHEYLE BAKIYOR

Çocukluğunda çevresindekilerin farklı tepkileri ile karşılaştığını belirten Ş., ''Beş veya altı yaşlarında iken, evimizin önünde oynarken köyün birkaç yaşlı kadınıyla annemin beni yakalayıp apış aramı bir doktor edasıyla baktıklarını hatırlıyorum. Ve orada yorumlar yapmışlardı. 'Bak şuradan açılır, bak buradan açılır'  vesaire durumlarla ben feryat figan çığlıklar atarken, annemin onlara minnettarlık duyduğunu biliyorum.'' ifadelerini kullandı.

Okula gidemediğini ve bu konuda içinde bir boşluk kaldığını ifade eden Ş., görünüşünden ötürü iş hayatında da zorluk çektiğini, insanların ona hep şüpheyle yaklaştığını belirtiyor.

Dünyanın hayal kurmayı zorlaştıran bir yere dönüştüğünü ve insan odaklı yaşamamız gerektiğini belirten Ş., ''Hayalim, insanın insanı fizyonomi yapısıyla eleştirmediği, veya o gözle bakmadığı bir dünyada yaşamak isityorum. Bu dünya aslınbda çok uzak değil. Bütün insanlar için uzak değil, ama toplumsal görelerin ve ataerkil toplumların bu gelenekçi yaşam tarzını yıkılmadığı müddetçe hiçbir bireyin kendi öz yaşam tarzını ve dünya yaratacağına inmanmıyorum. Ve bunun için mücadelesi edilmesi gerektiğine inanıyorum.'' ifadelerini kullandı.