Gazetemiz yazarı Erdal Atabek'e Cumhuriyet Gazetesi'nde tören: 'Sırtımızı yasladığımız dağ oldu'

Törende konuşan gazetemiz genel yayın yönetmeni Mine Esen, “Cumhuriyet devrimlerinin, insan haklarının, sağlık haklarının yılmaz savunucusu Erdal Atabek'i, sevgili Erdal abimizi, değerli bilim insanını, hocamızı yitirdik. Üzüntümüz büyük” dedi. Yaklaşık bir buçuk ay önce gazetemizdeki 100. Yıl çekimlerinde Erdal Atabek ile beraber olduklarını anımsatan Esen, sözlerine şöyle devam etti: “Enerjisi her zaman ki yüksek, bize her zaman ki gibi umut aşılıyordu. Son anlarına kadar da yazmaktan, üretmekten hiç vazgeçmedi. 100 yıllık Cumhuriyet gazetesinde yarım asrı aşan bir imza onunki... 1966’dan bu yana Cumhuriyet gazetesinde yazılarıyla okuyucuyla buluşan, ömrünü Atatürk ilkelerini savunmaya, Aydınlanmaya, bilime adamış, hepimize yol gösteren usta bir kalem. Hayatı ciddiyetle ama bir o kadar da mizahla bakabilmeyi öğretti bizlere. Mücadele, dik duruş kimliğiyle hepimize örnek oldu” dedi. 

“KURUMSAL BELLEĞİ GENÇLERE AKTARDI”

Esen sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Geçen Mart ayında yitirdiğimiz Cumhuriyet çınarlarımızdan, usta kalem Ali Sirmen ile birlikte 12 Eylül döneminde Barış davasında 38 ay 20 gün hapis yattı, baskılar gördü ama direnmekten, doğruları söylemekten vazgeçmedi. Eylemci kimliğini ortaya koydu. Nadir Nadi, İlhan Selçuk, Uğur Mumcu, Ali Sirmen, Oktay Akbal, Erol Manisalı, Sami Karaören ve daha niceleri gibi hep birlikte Cumhuriyet devrimleri için mücadele saflarındaydı.  Değerli Erdal abi, bilimsel, laik, çağdaş eğitimin önemine sık sık vurgu yapardı. Toplumu gerici girişimlere karşı uyarıları çok önemliydi. X,Y, Z, kuşaklar arası diyaloğu ustaca yürüten hocamızdı. Cumhuriyet gazetesinin kurumsal belleğini genç meslektaşlara aktarma konusunda her zaman destek verdi.  Cumhuriyet çınarlarımızdan değerli Erdal abimizi bugün son yolculuğuna uğurluyoruz. Hüzünlüyüz ama bir yandan da onu tanıdığımız için şanslı olduğumuzu biliyoruz. Erdal abimiz, her birimizde onlarca anı, bilgi denizi bıraktı. Ondan çok şey öğrendik. Direnmeyi, mücadeleyi... Cumhuriyet ilkelerini savunmaya bizler devam edeceğiz. Değerli ailesine, tüm sevenlerine, Cumhuriyet ailesine, hepimize bir kez daha başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Önünde saygıyla eğiliyorum. Erdal abimiz, yol göstericimiz olmayı daima sürdürecek, düşünceleriyle, yazılarıyla, kitaplarıyla hiç unutulmayacak.” 

“GAZETENİN AĞABEYİ”

Ardından söz alan Cumhuriyet Vakfı Başkanı Dr. Mehmet Alev Coşkun, Cumhuriyet gazetesi ve Cumhuriyet çalışanların bir çınarını daha kaybettiğine dikkat çekerek Atabek’in “Nadir Nadi’den İlhan Selçuk’tan sonra gelen ağabeyi, yazarı” olduğunu belirtti. Coşkun, Atabek’e ilişkin şunları söyledi: “Uzun yıllar gazetemizin iş yeri hekimliğini de yaptı. Bir süre gazetemizin Danışma Kurulu başkanlığını yaptı. Hem doktor, hem ağabey, hem kıdemli yazar olarak çalışanlarla çok sıcak ilişkiler içinde bulunuyordu. Yaşamı boyunca hekimlik disiplini içinde çalıştı. Hekimliğin yanı sıra insan hakları, demokrasi ve barış mücadelesinin en ön saflarında yer aldı. Barış Davası nedeniyle hapse girdi. Birkaç ay önce yitirdiğimiz Ali Sirmen ve şair, yazarımız Ataol Behramoğlu ile hapiste yolları kesişti. Bu, tesadüf değildir. Onların insan hakları ve barıştan yana duruşudur”

“YORULMADAN MÜCADELE ETTİ”

Coşkun sözlerini şu şekilde noktaladı: “Erdal Atabek, Cumhuriyet değerlerine Cumhuriyetin temel ilkelerine Atatürk’ün aydınlanma devrimlerine bağlıydı. Cumhuriyet devrimleri, demokrasinin gelişmesi, insan hakları, sağlık hakları için hiç yüksünmeden, yorulmadan son nefesine kadar mücadele etti. Cumhuriyet gazetesine karşı yapılan tuzaklara hiçbir zaman kapılmadı ve bu tuzakların içinde yer almadı. Her pazartesi yazılarında Atatürk devrimlerinin savunusunu yüklendi. Her pazartesi aydınlanma felsefesinin gücüne inanan bilge bir insanın duruşu ve düşüncelerini dile getiriyordu.  Yaşamı ciddiyetle irdelerken mizahı da hiçbir zaman unutmadı. Evet biz bugün yitirdiğimiz çınar Erdal Atabek’i son yolculuğun uğurluyoruz ancak onun mücadelesi durmayacak. Onun dik duruşundan ilham alacağız. Sevgili Atabek, sonsuza giderken unutulmayacaktır. Ona sözümüz olsun: Bu ülkede Cumhuriyet devrimleri tahrip edilemeyecektir. Atatürk’ün çağdaşlaşma devrimleri ters yüz edilemeyecektir. Son kale Cumhuriyet, Nadir Nadi, İlhan Selçuk, Uğur Mumcu, Ali Sirmen, Dr. Erdal Atabek çizgisinde devam edecektir.”

“SIRTIMI YASLADIĞIM DAĞDI” 

Erdal Atabek'in toplumsal çalışmalarını herkesin bildiğini söyleyen kız kardeşi Güngör Atabek, "O benim 90 yıl sırtımı yasladığımı arkamdaki dağ idi. Ağrı Dağı gibi Everest gibi. Beni 90 yıl o dağın tepesinde yaşattı" dedi. Atabek'in çalışarak ve savaşarak Cumhuriyet’i koruduğunun altını çizen eşi Huri Meryem Atabek, “Her zaman insanlık ve barış yanlısıydı. Barış ve emeğin yanındaydı. Hayatını, her şeyin bedelini ödeyerek yaşadı. Kitapları ve yaptıkları, bunun tanığıdır” ifadelerini kullandı. 

“ÖRGÜTLENMENİN GÜCÜNÜ YAŞAYARAK GÖSTERDİ”

“Babamız, haksızlığa karşı cesur duruşu, mücadele azmi, umuda karşı inancını hiç bir zaman kaybetmemesiyle bize örnek oldu” diyen kızı Can Canko, Atabek’in evrensel değerlere sahip çıkmanın ve örgütlenmenin gücünü kendilerine yaşayarak gösterdiğini belirtti. Atabek’in torunu Ege Can Canko ise “Dedem cumhuriyetin değerlerini bilen ve gelecek nesilleri önemseyen bir aydındı. Başta annem olmak üzere biz torunlarına da bu değerleri aşıladı. Biz de onun aşıladıklarını sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. 

“BAKAN ONU DİNLESEYDİ, BU KADAR KİŞİ ÖLMEZDİ”

Erdal Atabek’in 18 yıl başkanlığını yaptığı, efsanesi olduğu Türk Tabipleri Birliği’nde büyük emeği olduğunu söyleyen Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Vedat Bulut, “Gençliğimiz Erdal Hocanın yazılarını okumakla geçti. Sağlık Bakanı onun uyarılarını dikkate alsaydı, bu kadar hasta ve poliklinik olmazdı, pandemide de bu kadar kişi yaşamını yitirmezdi” dedi. Gazetedeki törenin ardından Şişli Camii’nde cenaze töreni düzenlenen Atabek, vasiyeti üzerine Silivri Çanta Yeni mezarlığına defnedildi. Defin işleminin ardından Erdal Atabek anısına Silivri’deki İlhan Selçuk Kırevi’nde helva dağıtımı yapıldı.

SEVENLERİ YALNIZ BIRAKMADI

Erdal Atabek’i son yolculuğuna ailesi, sevenleri, meslektaşları ve Cumhuriyet çalışanları uğurladı. Törene eski Kültür Bakanı Ercan Karakaş, TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Türk Gençliğine Hizmet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Güngör Şatıroğlu, Eski TTB Başkanı Gencay Gürsoy, Eski TTB Başkanı Raşit Tükel, Eski DİSK Başkanı Rıdvan Budak, CHP Milletvekili Süleyman Çelebi, avukat Alp Selek, Prof. Dr. Cengiz Kuday, Prof. Dr. Coşkun Özdemir, Prof. Dr. Faik Altıntaş, Prof. Dr. Okan Toygar, Koop C Yönetim Kurulu üyeleri Kemalettin Çelenk, Rafet Akalın, Nevzat Yıldırım, Mehmet Süer, Mukadder Alemdaroğlu, Ahmet Serdar Aral, Gazetemiz imtiyaz sahibi, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Alev Coşkun, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Genel Yayın Yönetmeni Mine Esen, Genel Yayın Koordinatörü Hakan Akarsu, Yazı İşleri Müdürlerimiz Özgür Soyer, Cafer Kurt, haber müdürü Can Uğur, cumhuriyet.com.tr Yayın Koordinatörü Ercan Erdal, Cumhuriyet Kitap Genel Yayın Yönetmeni Gamze Akdemir, Avukat Ali Bulut,

Yenigün Haber Ajansı Basın Yayıncılık A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve idari ve mali işler müdürü Osman Selçuk Özer, Yenigün Haber Ajansı Basın Yayıncılık A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve yazarımız Özlem Yüzak, yazarımız ve eski CHP Genel Başkanı Altan Öymen, yazarımız ve yayın kurulu üyemiz Miyase İlknur, yazarımız şair Ataol Behramoğlu, yazarımız ressam Bedri Baykam, Oktay Ekşi, Orhan Bursalı, Arif Kızılyalın, eğitim servisi şefi Figen Atalay ve gazetemiz çizerlerinden Zafer Temoçin ve Kamil Masaracı ile gazetemiz çalışanları katıldı.

Erdal Atabek için Başkent Üniversitesi Kurucu ve Kurucu Rektörü, Yönetim Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Haberal, Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı Başkanı Erdal Atıcı, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Vahap Munyar ve Genel Sekreter Sibel Güneş de taziye mesajı yolladı.