Yaşar Güler: Akdeniz ve Ege Denizi’ni istikrar ve refah bölgesi olarak görmek istiyoruz

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Mavi Vatan-2025 Tatbikatı'nın Seçkin Gözlemci Günü’nde, "‘Mavi Vatan’ kavramı Türkiye’nin denizlerdeki hak ve menfaatlerini savunma iradesinin ve uluslararası hukuk çerçevesindeki kararlılığının bir yansıması; bölgesel barışı, istikrarı ve hakkaniyeti koruma amacının da bir ifadesidir. Başta komşumuz olmak üzere herkes emin olmalıdır ki bizler; Akdeniz ve Ege Denizi’ni istikrar ve refah bölgesi olarak görmek istiyor, bunun ülkelerimize ve halklarımıza büyük yarar sağlayacağına inanıyoruz" dedi.

Yaşar Güler: Akdeniz ve Ege Denizi’ni istikrar ve refah bölgesi olarak görmek istiyoruz
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 09.01.2025 - 16:31

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından düzenlenen Mavi Vatan-2025 Tatbikatı’nın Seçkin Gözlemci Günü kapsamındaki faaliyetler Marmaris Aksaz açıklarında yapılıyor. Beraberindeki TSK komuta kademesi ile Seçkin Gözlemci Günü’nü izleyen Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, bir konuşma yaptı. Güler, Mavi Vatan Tatbikatı’nda kuvvetler arasındaki yüksek uyum ve performansa, personelin üstün eğitim seviyesine ve yerli ve milli savunma sanayinin ürettiği silah ve sistemlerimn etkinliğine şahit olmaktan bir kez daha gurur duyduklarını belirtti. Tatbikat süresince deniz canlılarının korunması ve deniz kirliliğinin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alındığını vurgulayan Bakan Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:

"TATBİKATLAR SAYESİNDE PERSONELİMİZ KABİLİYETİNİ ARTIRMAKTADIR''

"Bugün istikrarsızlığın ve belirsizliğin had safhaya çıktığı bir güvenlik ortamından geçiyoruz. Mevcut güvenlik ortamı ve yakın coğrafyamızda meydana gelen gelişmeler ise Türk Silahlı Kuvvetlerimizin her an harekâta hazır, etkin ve caydırıcı bir güç olmasını ve bu gücünü artırarak devam ettirmesini zorunlu kılmaktadır. Bu doğrultuda, personelimizi muharebe şartlarına en uygun şekilde hazırlamak, ordumuzun caydırıcılığını daha da yükseltmek için tatbikatlarımıza büyük önem vermekteyiz. Bu tatbikatlar sayesinde personelimiz; teorik bilgilerini sahada uygulama imkânı bulmakta, silah sistemlerini kullanma pratikleri ve yeteneklerini geliştirmekte, yakın koordinasyon ve uyum içerisinde hareket edebilme kabiliyetlerini artırmaktadır.

Siz kıymetli silah arkadaşlarımın da askeri eğitimin zirvesi olan tatbikatları; mesleki deneyimlerinizi geliştirmeniz ve ekip ruhunuzu pekiştirmeniz açısından büyük bir fırsat olarak görüp en iyi şekilde değerlendirmenizi bekliyoruz. Unutmayınız ki eğitimli bir ordu, savaşın yarısını kazanmış demektir. Bilgi ve becerilerin sürekli tazelenmesi, yenilenmesi ve geliştirilmesi başarının temel unsurudur. Bu yönüyle iştirak ettiğiniz her tatbikat; yeni bir deneyim, yeni bir başarı hikâyesine giden yolun ilk adımlarıdır."

2025 yılının ilk deniz tatbikatı olan Mavi Vatan Tatbikatı’nın Karadeniz, Ege Denizi ve Doğu Akdeniz’de gerçekleştirildiğini belirten Güler, bu geniş katılımlı faaliyette Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın kahraman, fedakar ve nitelikli personeliyle başarılı bir süreç yönettiğine değindi. Güler, "Bu vesileyle, tatbikatın tüm planlama ve icra safhalarında büyük bir özveriyle görev yapan, başta Deniz Kuvvetleri Komutanlığımız olmak üzere diğer Kuvvet Komutanlıklarımızın ve Sahil Güvenlik Komutanlığının seçkin personeline üstün gayretlerinden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. Bu faaliyetten alınacak dersler çerçevesinde önümüzdeki tatbikatların da aynı şekilde başarıyla icra edileceğine yürekten inanıyorum" dedi.

"YUNANİSTAN İLE ARAMIZDAKİ SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN ÖNEMLİ ADIMLAR ATIYORUZ''

Güler, çatışma ve ihtilafların çevrelediği bir bölgenin tam kalbinde yer alan Türkiye’nin gerginliklerin engellenmesi, kriz ve sorunların çözülmesi için uluslararası hukuku ve barışı esas aldığını kaydetti. Türkiye-Yunanistan ilişkilerine değinen Güler şu değerlendirmede bulundu:

"Komşumuz Yunanistan ile aramızdaki ilişkilerin geliştirilmesine de bu esaslar dâhilinde yaklaşıyor, sorunların çözümü için önemli adımlar atıyoruz. Çözüm odaklı bir yaklaşım ile dürüst ve yapıcı bir ilişkinin kalıcı hale gelmesinin iki ülkenin de yararına olacağına inanıyoruz. Ancak kimi kesimlerce uluslararası hukuk kavramı çarpıtılmakta, siyasi söylemlerle üretilen kimi politikalar; hukuki gerçekler olarak sunulmaya çalışılmaktadır. Nitekim Türkiye’nin Mavi Vatanı’ndaki hak ve menfaatlerini koruma kararlılığını ‘tarihsel bir yayılmacılık ve saldırganlık’ olarak gösterme girişimleri, uluslararası hukukun Türkiye’ye sağladığı hakları yok saymaya yönelik beyhude bir çabadır. Sadece mevcut gerçeklerin çarpıtılmasından ibarettir. Özellikle belirtmek isterim ki ‘Mavi Vatan’ kavramı Türkiye’nin denizlerdeki hak ve menfaatlerini savunma iradesinin ve uluslararası hukuk çerçevesindeki kararlılığının bir yansıması; bölgesel barışı, istikrarı ve hakkaniyeti koruma amacının da bir ifadesidir. Başta komşumuz olmak üzere herkes emin olmalıdır ki bizler; Akdeniz ve Ege Denizi’ni istikrar ve refah bölgesi olarak görmek istiyor, bunun ülkelerimize ve halklarımıza büyük yarar sağlayacağına inanıyoruz. Ancak barışçıl bir çözüm için çaba gösterirken milli hak ve menfaatlerimizden de asla taviz vermeyeceğimizi de özellikle vurguluyoruz."

“ADA'NIN HUZURU, GÜVENLİ VE REFAHI İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ''

Kıbrıs konusunda tek ve kesin çözümün Ada’da iki ayrı devlet ve iki ayrı halk olduğu gerçeğiyle hareket edilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatan Güler, şunları söyledi:

"Muhataplarımızı, tarihi ve mevcut gerçeklere uygun olmayan, 50 yıl öncesinden kalma ve miadı dolmuş söylemleri bir kenara bırakıp, konuya makul ve mantıklı bir şekilde yaklaşmaya davet ediyoruz. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin; insani yardım adı altında gerçekleştirdiği istikrara zarar veren faaliyetlerini, ayrıca Ada’daki güç dengesini bozmaya yönelik beyhude silahlanma gayretlerini takip ediyor, bunlara karşı gerekli tedbirleri almayı sürdürüyoruz. Kıbrıs Rum Yönetimi’nin bu olumsuz tutumlarında, kendilerine cesaret veren bazı müttefiklerimizin yaklaşımlarının farkındayız. Bu durum, ittifak ruhuyla asla bağdaşmamaktadır. Her zaman kararlılıkla ifade ettiğimiz gibi Kıbrıs bizim milli meselemizdir. Bu doğrultuda Kıbrıs Türkü’nün meşru çıkarlarını her koşulda desteklemeye; Garanti ve İttifak Antlaşmaları doğrultusunda Ada’nın huzuru, güvenliği ve refahı için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz."

Güler, gerginliklerin savaşa dönüştüğü Karadeniz’de güvenliğin sağlanmasında, Akdeniz’den Libya’da istikrarın tesisi ve krizin çözümünde, Basra Körfezi ve Katar ile Aden Körfezi ve Somali’deki barış ve güvenliğe sağladığı katkılarda, Hint Okyanusu’nda deniz haydutluğu ile mücadelede etkin bir deniz kuvvetlerine sahip olmaın önemine değindi. Güler, "Güçlü ordusuyla böylesine geniş bir coğrafyada hayati roller üstlenen Türkiye; küresel bir aktör haline dönüştüğünü, müzakere masalarının mimarı ve vazgeçilmez bir üyesi haline geldiğini en açık şekilde ortaya koymaktadır" ifadelerini kullandı. Bakan Güler ardından şöyle konuştu:

"TERSANELERİMİZDE AYNI ANDA 31 GEMİN İNŞASI DEVAM ETMEKTEDİR''

"Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizin enginlere ulaşması ve hakkını hukukunu koruması için güçlü bir donanmaya sahip olmamız gerektiğinin bilincindeyiz. Bu kapsamda şanlı bahriyemizin gücünü muhafaza etmek ve daha da yukarılara taşımak için sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleri ile çok sayıda projeyi hayata geçirdik, yeni projelerimiz de tüm hızıyla ilerlemektedir. Geçtiğimiz hafta yapılan törenlerle ilk milli uçak gemimizin yanı sıra ilk milli denizaltımızın ve hava savunma harbi muhribimizin inşa faaliyetleri başlamıştır. Hâlihazırda tersanelerimizde aynı anda 31 geminin inşası devam etmektedir. Sonuç olarak imkân ve kabiliyetleri her geçen gün artan Deniz Kuvvetlerimiz, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da üstlendiği tüm vazifeleri başarıyla yerine getirecektir."


 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler