MEB'in hayata geçirdiği MESEM sistemi nasıl uygulanacak? Eğitimci Aytekin'den 'ucuz işgücü' tepkisi

MEB'in hayata geçirdiği MESEM sistemi nasıl uygulanacak? Eğitimci Aytekin'den 'ucuz işgücü' tepkisi
Abone Ol google-news

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hayata geçirilen ve öğrencileri ucuz iş gücü olarak çalışmaya yönlendiren Meslek Eğitim Merkezi (MESEM) tartışmaların odağında. Eğitimci Feray Aytekin, MESEM'in neyi hedeflediğini ve bunu hangi yolla yaptığını Cumhuriyet TV'ye anlattı.

23 Ağustos 2024 Cuma, 17:01

Milli Eğitim Bakanlığına (MEB) bağlı, Mesleki ve Teknik Eğitim Müdürlüğünün aldığı karar ile 2021-2022 döneminden itibaren ülke genelinde çok sayıda Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi (MTAL) bünyesinde Merkezi Eğitim Sistemi (MESEM) açıldı. 

 MESEM kapsamında 300 bini 18 yaşından küçük olmak üzere 1,5 milyon öğrencinin çalıştırıldığı söyleniyor. Çıraklık yapan öğrencilerden 336 öğrencinin yaralandığı ve en az 9 çocuk işçinin hayatını kaybettiği iddiaları tüm gözleri MEB ve MESEM'e çevirdi.

'MEB EĞİTİMİ BİR HAK OLARAK GÖRMÜYOR'

Konuya ilişkin Cumhuriyet TV'ye konuşan Feray Aytekin, AKP'nin bir okullaşma politikası izlediğini belirtti. Meslek liselerinin, İmam Hatiplerin, MESEM ve özel okulların sayısının arttırılmasının sebebinin, kamu okullarının fiilen ticarileşmesi ve eğitimi satın alınabilir bir meta haline getirmesi olduğunu söyledi.

"Yıllardır kamu okullarına ayrılmayan bütçenin sürekli özel okullara aktarıldığını biliyoruz. Bu özel meslek liseleri boyutunda da kendini gösteriyor. Okullaştırma politikaları hiç kesintiye uğramadı. Seçmen tercihi ne olursa olsun velilerin, öğrencilerin birincil tercihi her zaman akademik liseler. Yani Fen liseleri, Anadolu liseleri, Sosyal Bilimler ya da Spor liseleri. Ancak AKP yine de ısrarla İmam Hatiplerin ve Meslek liselerinin sayısını arttırdı. Örneğin en son LGS'de Fen lisesi kontenjanı 39.72 iken, İmam Hatip lisesi kontenjanda 43 binin üzerine çıkarıldı. Meslek lisesi kontenjanı da aynı şekilde 43 binin üzerine çıkarıldı. Yani buradan şu anlaşılıyor, MEB ve siyasi iktidar 'Ben eğitimi bir hak olarak görmüyorum' diyor" açıklamasında bulundu

ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİ YAYGINLAŞTIRMA BAKANI

Aytekin'in eleştirilerinin odağında, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin vardı. Bakanın eğitimden sorumlu olması gerekirken, adeta 'Çocuk İşçiliğini Yaygınlaştırma Bakanı' gibi çalıştığını belirtti.

"MEB niye yeni istihdam programı açıklar? Siz Milli Eğitim Bakanlığısınız! Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı değilsiniz. Demek ki siz öğrencileri ucuz hatta bedava iş gücü olarak görüyorsunuz. Yusuf Tekin ne zaman sermaye gruplarıyla bir araya gelse ve ne zaman bir Meslek lisesi açılışı yapsa diyor ki, ne istediyseniz verdik. Bunu öğrencilere ve velilere demiyor. Sermaye sahiplerine diyor"

MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİM POLİTİKA BELGESİ

Bütün Meslek liselerinin  içerisinde ortaokul bölümlerinin açılacağını belirten Feray Aytekin, "Herkesin bir mesleği olmalı diyerek isim veriyorlar. MEB yasa dışı bir şekilde çocuk çalıştırma yaşını 14 yaşa kadar düşürmüş oldu. Meslek liselerinin, ortaokul bölümlerini açarak aslında çocuk işçiliğinin yaşını düşürmenin fiilen hazırlığını yapıyor. Bu çocuk işçiliğinin 9-10 yaşına kadar düşürülmesi anlamına gelecek. Bu belge de diyor ki, Mesleki Eğitim Kurulu oluşturacağız. Peki kimlerden oluşuyor bu kurul? Kamu ve özel sektör paydaşlarından. Meslek liselerinde hangi materyalin kullanılacağına kadar sermaye grupları karar veriyor. İşkur ile işbirliği içinde çalışacağız diyor. Bir iş bulma kurumu gibi çalışıyorlar. Depreme rağmen, salgına rağmen eğitimde tarihin en büyük eşitsizliği yaşandığı günlerde kamu kaynakları kamusal eğitim için kullanılmazken, bu belge diyor ki Organize Sanayi Bölgelerinin içerisinde okul ve yatılı kalınacak pansiyon sayılarını daha da arttıracağız. Bunu standart uygulama haline getireceğiz" diyerek belgenin özetini açıkladı.

MÜFREDATTA 'AHİLİK' KAVRAMI

Yeni müfredatta yer alan 'ahilik' ibaresi dikkat çekti. Cumhuriyet TV'nin konuğu olan Feray Aytekin, bu ibareyi bilimsel eğitimin yok edilmesiyle ilişkilendiriyor. Usta-çırak ilişkisine, patrona ve sermayeye koşulsuz itaate dayandığını, dini inancı bir rıza haline getirdiğini ve çocuklara "Senin kaderin bu, çocuk işçi olmak" diyor. Yani ahilik ve fütüvvet, çocukları MESEM'e yönlendirmeyi, ve buradaki sömürgecilik ile acımasız koşullara rıza göstermeyi hedeflediğini belirtiyor.

KURAN EĞİTİM MERKEZLERİ

Aytekin, tüm bu adımların laik eğitimin yok edilmesine, eğitimin dinselleştirilmesine yönelik olduğunu söylüyor. Temel amacın bu olduğunu ve bu amacın hız kazandığını belirtiyor. Alınan kararın daha öncesine de değiniyor.

"Hatırlarsak yine açıkladıkları bir yönetmelikte hem ortaokul hem lisedeki çocukların Kuran Eğitim Merkezlerine yöneltilmesine ile ilgili çalışmalara başladıklarını açıklamışlardı. Biz kamusal ve bilimsel eğitimden vazgeçmeyenler olarak buna ses çıkartmak zorundayız. Daha güçlü bir şekilde, tüm demokratik haklarımızla sokaklarda, okul önlerinde olmak zorundayız. Bu uygulamalar ilerleyen süreçte ortaokullarda da karşımıza çıkacak. Farklı okul türlerinde hep bu şekilde başlıyor. Bu adım ilkokullar ile ortaokullara kadar iniyor