Uzmanlar yasadışı silah ticaretine karşı yaptırımların artırılmasını istedi: Bir ‘tıkla’ suikast silahı

Silahlı şiddet olaylarının her geçen gün arttığı Türkiye’de bireysel silahlanma en büyük sorunlardan biri haline geldi. Cumhuriyet geçen aylarda Telegram uygulamasında silah satışlarının elden ve kargoyla yapıldığını gündeme getirdi, ardından da Telegram gruplarındaki silah satışına ilişkin konuşmalara ulaştı.

Bir kullanıcının silah gruplarında, “Kocaeli’nde elden teslim suikast tabancası arıyorum, kapüşon cebinde taşıyacağım” şeklinde istekte bulunması dikkat çekti. Öte yandan yazışmalarda “grupta memur olabilir” uyarıları yapılıyor. Hukukçu Figen Çalıkuşu ve emekli Emniyet müdürü Osman Öztürk, Cumhuriyet’e konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.

‘KİMLER KORUYOR?’ 

Hukukçu Figen Çalıkuşu, “Bu yazışmalar Türkiye’deki silahlanmamın nasıl sıradanlaştığını ortaya koyuyor. Ölüm kader olmaktan çıkmış, silahlanmanın cehennemine dönüşmüş. Bunun nasıl bir denetimsizlik örneğini olduğu ortada. Kimler koruyor, kimler kolluyor? Hatta koruması ve kollaması gerekenlerden bu suça dahil olanlar var mı? Çünkü bu kadar rahat aleni silah satışı yapılabiliyorsa bu soruların her birinin sorulması gerekir” dedi. 

“Silah ticaretinin ve ölümün sıradanlaştığı ülke olmaktan çıkalım” diyen Çalıkuşu, sözlerini şu şekilde noktaladı: 

“Konunun hukuksal boyutuna gelirsek bizim ceza kanunumuzda ruhsatsız bireysel silah edinmiş olmanın cezası 1- 3 yıl hapis ve 30 günden 100 güne kadar adli para cezasıdır. Toplu silah ticareti veya kaçakçılığı söz konusu ise verilen cezalar 8-15 yıl aralığında hapis cezası olabilmektedir. Yasal olmayan silah ticareti yapanlar açısından ise yasa 5 ila 12 yıl arasında hapis cezası ve 500 günden 5 bin güne kadar adli para cezası öngörür. Toplu silah ticareti veya kaçakçılığında verilen cezalar 8-15 yıl aralığında hapis cezası olabilmekte. Bu silah ticareti örgütlü olarak yapılıyorsa ceza bir kat atar, 10 ila 24 yıla çıkar.”

‘GÜVENLİĞİ TEHDİT EDER’

Emekli Emniyet müdürü Osman Öztürk ise “Ülke ve toplum güvenliği açısından silahla işlenen suçlar her zaman büyük risk ve tehdit. Dahası hiçbir silah üretildiği, ticaretinin yapıldığı yerde kalmıyor, silahlar sürekli hareket halindedir. Kirlenen, olaylarda kullanılan silahlar el ve yer değiştirir ve bu büyük bir pazar yaratır. Bulundurulan her silah, potansiyel bir cinayet ya da saldırı aleti olarak bireylerin ve halkın güvenliğini tehdit eder” dedi.

Öztürk, “Türkiye çevre ülkelerden sürekli göç almaktan kaynaklı güvenlik riskleriyle karşı karşıya kalıyor. Silah kaçakçılığı, trafiği ve satışı da bu riski körüklüyor. Telegram’da yer alan gruplardan silah satıldığına ilişkin bazı paylaşımların incelenerek engellenmesi gerekir. Silah satışı, taşınması, bulundurulması ve yasal yaptırımların artırılması konusunda çalışmalar yapılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.