Üç canın bedeli sadece 15 yıl... Savcı: Sanıklar kazanın patlamayacağına inandı!

Bursa'nın İnegöl ilçesi Organize Sanayi Bölgesi içerisinde faaliyet gösteren Starwood Orman İşletmeleri A.Ş'nin yerleşkesi içerisinde ve Mendez Enerji ve Üretim Ticaret A.Ş'nin denetiminde bulunan Defne Kazan bölümündeki ısı esanjöründeki sızıntı nedeniyle 31 Mayıs 2022'de patlama meydana gelmişti. Patlamada Aydın Toprak(51), Ömer Coşğun(22) ve Bünyamin Hiçyılmaz(26) hayatını kaybetti. 

ANINDA MÜDAHALE EDİLMEDİ

İnegöl Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, kazan bölümündeki sızıntının 30 mayısta fark edildiği, ancak anında müdahale edilmediği kaydedildi. İddianamede, sızıntı fark edildikten bir gün sonra yaşamını yitiren 3 işçinin müdahale için görevlendirildikleri, müdahale esnasında da kazanın üzerindeki izolasyonları sökmeye başladıkları esnada kazanın devre dışı bırakılmadığı belirtildi.

DAVA, 75'ER YILA KADAR HAPİS İSTEMİYLE AÇILDI

İstanbul Teknik Üniversitesi'nden alınan bilirkişi raporu da iddianamede yer aldı. Raporda makine mühendisi Gökhan Bozoğlu, imalat mühendisi Tunahan Saka ile kısım sorumlusu Ahmet Gümüş asli kusurlu bulundu. Kazan operatörü Yasin Öztürk, işletme müdürleri Nuri Önlü ile Erman Kudal ise tali kusurlu bulundu. Kazada hayatını kaybeden işçiler Coşğun, Toprak ve Hiçyılmaz’ın ise kusurlarının olmadığı tespit eidildi.

İddianamede, Bozoğlu, Gümüş, Öztürk, Saka, Önlü ve Kudal’ın 3 kişiyi “olası kastla öldürme” suçundan 60’ar yıldan 75’er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

SAVCIDAN 'BİLİNÇLİ TAKSİR' DEĞERLENDİRMESİ

Sanıkların yargılanması, İnegöl 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yapıldı. Esasa ilişkin mütalaasını açıklayan savcı, sanıkların isteme veya kast iradelerinin olmadığını, patlamaya ihtimal verdiklerini ancak patlamanın gerçekleşmeyeceğine inandıklarını kaydederek, sanıkların bilinçli taksirle hareket ettiklerine dikkat çekti. Savcı, sanıkların 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma' suçundan 2'şer yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını istedi.

SADECE YURTDIŞI YASAĞI

Mahkeme, mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamaları için taraflara süre vererek duruşmayı 1 Şubat 2024'e erteledi. Ayrıca sanıklar hakkındaki yurtdışına çıkmama şeklindeki adli kontrol hükmünün de devamına karar verildi.

EŞİNİ SON KEZ DOKTORA GÖTÜRMÜŞ

Patlamada hayatını kaybeden 26 yaşındaki Bünyamin Hiçyılmaz, eşi Elif Hiçyılmaz ile olaydan 6 ay önce evlenmişti. O gün 6 aylık hamile olan ve sancısı olduğunu söyleyen eşini doktor kontrolüne götüren Bünyamin Hiçyılmaz, eşini eve bıraktıktan sonra işine geri döndü. Yarım saat sonra ise cinayet gibi patlama yaşandı. Bünyamin Hiçyılmaz, kaldırıldığı hastanede 7 gün yaşam savaşı verdikten sonra hayatını kaybetti.

"BORÇ ALARAK YAŞAMAYA ÇALIŞIYORUM"

Cumhuriyet’e konuşan Elif Hiçyılmaz, “Eşim ağır yanık ünitesi yoğun bakımda kaldı. Bir hafta sonra da hayatını kaybetti. Eşim ile 6 aylık evliydik. Öldüğünde de 6 aylık hamileydim. Kızım, eşim öldükten 3 ay sonra dünyaya geldi. Babasını hiç görmeden, baba sevgisini hiç tatmadan büyüyecek. Kirada oturuyorum. Kızıma bakacak kimse olmadığı için bir işe girip çalışamıyorum. Eşimden bağlanan çok az miktardaki maaşla kiramı, faturalarımı ödemeye, çoğuma bakmaya çalışıyorum. Aldığım para ancak faturalara, kiraya yetiyor. Borç alarak yaşamaya çalışıyorum. Davanın sonucu ne olursa olsun bana eşimi geri vermeyecek ama ben yine de davanın biran önce sonuçlanmasını, sorumluların cezalandırılmasını ve mağduriyetimin maddi olarak giderilmesini talep ediyorum. Çünkü kızıma iyi bir gelecek sağlamak istiyorum” dedi.