Türkiye'nin gri listeye alınmasını, eski devlet bakanı Işın Çelebi değerlendirdi

OECD’ye bağlı Mali Eylem Görev Gücü (FATF), kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanını engellemede eksikleri olduğu için Türkiye'nin daha sıkı izlenmesini gerektiren gri listeye alındığını duyurdu. Ekonomiden Sorumlu Eski Devlet Bakanı Işın Çelebi, Türkiye'nin gri listeye alınmasını, Cumhuriyet'e değerlendirdi.

Işın Çelebi, Türkiye'nin gri listeye alınması hakkında ''Benim kişisel kanaatim, birincisi uluslararası siyasette Türkiye, dışlanıyor. Türkiye, ne yazık ki, bu kara para aklama konusunda gri listeye alındı. Pandora Belgeleri'nde de çeşitli biçimde bazı kuruluşların isimlerinin geçmesi de, bu anlamda alınan kararın hızlanmasına yol açtı. Ve Türkiye ile birlikte Ürdün ve Mali de bu listeye alınan ülkeler arasında'' ifadelerini kullandı.

''TÜRKİYE'NİN SEÇİM ATMOSFERİNE GİRDİĞİ KANAATİNDEYİM''

Sayın Çelebi ile gerçekleştirilen görüşmenin alt başlıkları şu şekilde:

-Ekonomik ve siyasi sonuçları, yurttaş açısından ne olacak?

''İç siyasette Türkiye'de belli bir sıkıntı var. Bunu hep birlikte yaşıyoruz. Bunun daha da derinleşeceği kanaatindeyim. Türkiye'nin seçim atmosferine girdiği kanaatindeyim. Bu seçim atmosferinin de daha da yoğunlaşacağını düşünüyorum. Dış dünyada ise Türkiye'yi olumsuz etkiliyor. Yabancı kaynak gelişi, son birkaç yıldır zaten durmuş vaziyette. Ülkeye yabancı kaynak girişi çok düştü. Bu nedenle uluslararası piyasada Türkiye, tartışmalı hale geldi. Dünya kara para aklamaya ve terörizme karşı çok ciddi tedbirler aldı. Uluslararası vergi piyasaları, vergilendirmiş paraları bankalarına kabul etmeye başladılar.''

''HALKIN HAYAT PAHALILIĞINA KARŞI BİR TEPKİSİ VAR''

-Yurttaş, bu konuda hükümete güveniyor mu?

''Kara para aklama konusu halkı çok yakından ilgilendirmiyor ama gelir dağılımının bozulması halkı, kendi durumundan dolayı rahatsız ediyor. Bu çok ciddi bir şey. Halkın hayat pahalılığına karşı bir tepkisi var. Bir yandan işsizlik problemiyle, bir yandan da gelir dağılımındaki bozulmanın sonucu, ciddi biçimde insanları rahatsız ediyor. Ve mağdur ediyor. Buradan bakmak gerekir diye düşünüyorum.''