Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir

Yurttaşlar, özgürce seçim yapma hakkına sahiptir, yönetimi seçilmiş temsilciler aracılığıyla belirler. Laiklik, devletin tüm inançlara eşit uzaklıkta durmasını ve din ile devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını sağlar. Vicdan ve din özgürlüğü ile inanmayı ya da inanmamayı bireylerin gönül, akıllarına bırakan laikliğe göre, devlet bütün din ve mezheplere karşı tarafsızdır. Sosyal devlet ilkesi gereği, devlet, toplumdaki ekonomik ve toplumsal adaletsizlikleri gidermeyi, yurttaşlarının insan onuruna yaraşır bir yaşam sürdürebilmelerini ve toplumsal erince ulaşabilmelerini sağlamakla görevlidir. 

Hukuk devleti sistemiyle, devletin tüm uygulamalarında çağdaş evrensel hukuka uygun davranması ve yargının bağımsızlığını koruyarak yurttaşların haklarını güvence altına alınmasını öngörür. Kurucu felsefesi ve anayasası gereği bu ilkelere uymakla sorumlu olan ve çağdaş demokrasi ilkeleri gereği, siyasal iktidarlar, ulusun verdiği yetkileri kötüye kullanarak dinsel cemaat ve tarikatlara ayrıcalık gösteremez, dinsel duyguları siyasete araç edemez. Bir toplumsal katmana ayrıcalık ve öncelik tanıyamaz, yargıyı siyasetin bağımlı aygıtı yapamaz.