Tahir Elçi meslektaşları tarafından adliye önünde anıldı
Diyarbakır'da dokuz yıl önce Dört Ayaklı Minare'nin önünde katledilen eski Baro Başkanı Tahir Elçi, meslektaşları tarafından Bakırköy Adliyesi önünde anıldı. Avukat Eda Önal, yaptığı açıklamada, "Tahir Elçi'yi, ödün vermeden yürüttüğü insan hakları, adalet ve onurlu avukat mücadelesi ile sevgi ve saygıyla anıyor; kendisinin ve kendisi gibi mücadelede yitirdiğimiz diğer meslektaşlarımızın mücadelelerini sürdürmek konusunda söz veriyoruz" dedi.
Diyarbakır Barosu Başkanıyken, 28 Kasım 2015’te Dört Ayaklı Minare'nin önünde katledilen avukat Tahir Elçi, yaşamını yitirmesinin yıl dönümünde avukat meslektaşları tarafından Bakırköy Adliyesi önünde anıldı.
Adliye önünde yapılan basın açıklamasını okuyan avukat Eda Önal, "Bütün ömrünü insan hakları ve barış mücadelesine vakfetmiş, Diyarbakır Barosu başkanıyken açıkça hedef gösterilerek teammüden hazırlanan bir cinayette yitirdiğimiz avukat Tahir Elçi’nin katledilmesinin üzerinden dokuz yıl geçti" dedi.
"KATLİAMIN BAŞLADIĞI YERDE BİR ARAYA GELDİK"
Açıklamanın devamında avukat Önal, "Katıldığı bir televizyon programında, fikirlerinin resmi siyasal ideoloji ile bağdaşmaması üzerine, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından haksız bir soruşturmanın şüphelisi konumuna getirilen, daha sonra hukuka aykırı bir şekilde hakkında yakalama kararı çıkarılan Tahir Elçi’nin katledilmesine giden yolun da bu soruşturma süreciyle başladığını biliyoruz. Bu nedenle her yıl olduğu gibi bu yıl da meslektaşımızı anmak, avukatlara yönelik baskıları protesto etmek; bağımsız, serbest, cesur bir şekilde hak ve özgürlüklerin mücadelesini yürüten avukatların mesleklerine ve hatta yaşamlarına yönelik tehditlere dikkat çekmek için katliamın başladığı yer olan Bakırköy adliyesinde bir araya geldik" ifadelerini kullandı.
"DELİLLER KARARTILDI"
Avukat Eda Önal, Tahir Elçi'nin katledilmesinin ardından etkin bir soruşturma yürütülmediğini öne sürerek, "Olay yerini gören tüm kameraların olayın yaşandığı anda çalışmadığı belirtilmiş, polislerin dosyada şüpheli olarak yer alması ancak Londra Üniversitesi’nden alınan bir uzmanlık raporu sonucunda sağlanabilmiş, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için olay yerinde keşif yapılması ve çatışmanın çıktığı operasyona dair tanıkların, ihbarcıların dinlenmesi talepleri reddedilmiş, dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun 'suikast' tanımlamasına rağmen kendisinin dinlenmesinden vazgeçilmiş, müşteki vekillerinin neredeyse tüm tevsi-i tahkikat talepleri reddedilmiştir. Tüm bunlar dosyada etkili soruşturma yapılmadığı gibi delillerin de karartıldığını açıkça gözler önüne sermektedir. Sonuç olarak 12 Haziran 2024 Tarihi’nde verilen karar ile yargılama cezasızlık politikasıyla sonuçlanmış, gerçek sorumlular ortaya çıkarılmamış ve tüm polisler hakkında beraat kararı verilerek failler cezasızlıkla ödüllendirilmiştir" dedi.
"MESLEĞİMİZİ İCRA EDEMEZ HALE GELDİK"
Eda Önal, "Son sözleri 'çatışma, operasyon istemiyoruz' olan avukat Tahir Elçi’nin katledilmesinin üzerinden geçen dokuz yıl içerisinde, meslektaşımızın bugün aramızda olmayışının siyasal sorumluları; savaş politikasında ısrar edip hukuku ve tüm yargı mekanizmalarını tekçi yönetim anlayışının bir enstrümanı olarak dizayn etmiş, avukatlara ve avukatlık mesleğine dönük siyasal ve ekonomik tüm ideolojik saldırılarını hayata geçirmiştir. Avukatlar olarak hakkımızda açılan sayısız davalarla, müdafi kısıtlılığı, gözaltı ve tutuklama politikalarıyla karşı karşıya kaldık. Pek çok arkadaşımız mesleğini icra edemez hale gelirken, pek çok arkadaşımız da objektif delillerden yoksun bir şekilde aylarca tutuklu kalmış ve hatta haklarında onlarca yılı bulan hapis cezalarına hükmedilmiştir" diye konuştu.
"MESLEKTAŞLARIMIZ GÖZALTINA ALINIYOR"
Son bir yıl içinde pek çok meslektaşının gözaltına alındığını söyleyen Eda Önal, "Avukat Seda Şaraldı ve Nazan Betül Vangölü Kozağaçlı, 6 Şubat 2024 tarihinde haklarında hiçbir delil olmaksızın, yalnızca avukatlıklarını yaptıkları isimler ile özdeşleştirilerek ofislerinden gözaltına alınarak tutuklanmış ve tutukluluklarının bir yılı yaklaşırken kendilerine yöneltilen somut bir suçlama ve buna dayanak delil hâlâ ortaya konulmamıştır. Avukat Bedirhan Sarsılmaz bir ay önce müdafi olarak görev yaptığı dosyanın duruşmasından gözaltına alınarak müvekkili ve meslektaşı ile yaptığı telefon görüşmeleri gerekçesiyle hakkında tutuklama kararı verilmiş ve halen hukuki bir dayanak bulunmaksızın Silivri Hapishanesi’nde tutulmaya devam etmektedir. Avukat Şiar Rişvanoğlu Adana Barosu genel kurulunda yapmış olduğu konuşmadan kısa süre sonra 'Türk İntikam Tugayı' imzasıyla ölüm tehdidi almış ve iki gün önce -kendisinin bulunmadığı esnada- avukat ve savcı nezareti olmaksızın evinde arama yapılmış ve gözaltına alınmıştır" diye konuştu.
"KATLEDİLEN MESLEKTAŞLARIMIZIN MÜCADELELERİNİ MİRAS KABUL ETTİK"
Avukat Önal, "Bizler, temel hak ve özgürlüklere dönük her türlü sınırlamanın karşısında olan, demokratik bir hukuk devletinin kriterlerinin yerine getirilmesi için mücadele yürüten, savaşı değil barışı esas alan hukukçular olarak ne şahsımıza, ne de adalet mücadelesi yürütürken temsil ettiğimiz toplumsal kesimlere dönük saldırılar karşısında sessiz kalacağız. Zira bizler başta Tahir Elçi olmak üzere, katledilen tüm meslektaşlarımızın onurlu yaşamlarını ve mücadelelerini miras olarak kabul etmiş ve bu yolda yürümeye karar vermiş avukatlarız. Kürt kimliği nedeni ile hedef gösterilen Tahir Elçi'yi, ödün vermeden yürüttüğü insan hakları, adalet ve onurlu avukat mücadelesi ile sevgi ve saygıyla anıyor; kendisinin ve kendisi gibi mücadelede yitirdiğimiz diğer meslektaşlarımızın mücadelelerini sürdürmek konusunda söz veriyoruz" dedi.
En Çok Okunan Haberler
- 'Ben o gün tecavüze uğramadım diye...'
- MSB'den açıklama geldi
- İki jandarmanın davası görüldü
- Hakim, savcı eşini Ağır Ceza Başkanı’yla yakaladı
- Bu zamdan 10 milyon yurttaş etkilenecek
- Teğmenleri değil yargıçları konuşalım
- İmamoğlu'ndan Bakan Tekin'e sert tepki
- Saat verildi, sayı istendi
- CHP'li isimden Cevizoğlu'nun sözlerine tepki
- TCMB ve TBB'den açıklama