Sol Partili İşleyen, deprem bölgesinden Cumhuriyet TV'ye konuştu: 'İnsanları dayanışma ayakta tutuyor'

Türkiye’yi yasa boğan, binlerce yurttaşın hayatını kaybetmesine yol açan deprem felaketi sürüyor.

SOL Parti Başkanlar Kurulu üyesi Önder İşleyen bölgeye yapılacak yardımları koordine etmek amacıyla partisinin başlattığı yardım kampanyasına ilişkin Cumhuriyet TV’ye konuştu. 

Üç gündür Antakya bölgesinde bulunduğunu aktaran Önder İşleyen, hem teknik eleman hem de yeterli insan gücü bakımından Antakya’nın sahipsiz olduğunu belirtti. 

Bölgeye yardım konusunda devlet kurumlarının yeterli olmadığını vurgulayan İşleyen, bu sebeple gönüllüler ve bölge halkının kendi çalışmalarını yürüttüğünü aktardı.

İşleyen, “Bizler de SOL Parti olarak elimizden geldiğince arama-kurtarma çalışmalarına katılıyoruz. Binlerce insan sokakta. Bir çadır gelmemiş, battaniye gelmemiş, su ve gıda yok. Dolayısıyla bir toplumsal seferberlik örgütlemek durumundayız. İnsanları burada ayakta tutan bir şey varsa o da dayanışma” şeklinde konuştu.

YARDIM KAMPANYASI BAŞLATILDI

Partilerinin Türkiye’nin 86 noktasında dayanışma seferberliği başlattığını bildiren Önder İşleyen, toplanan yardımların 7 Şubat Salı günü itibariyle bölgeye gelmeye başladığını, Antakya’nın belirli bölgelerinde partinin oluşturduğu merkezler yoluyla gıda, kıyafet gibi yardımların dağıtılmaya başlandığını ifade etti. 

Toplumun bu yardımlaşma çağrıları etrafında birleştiğine vurgu yapan İşleyen, “Hiç kimse yoksa birbirimize sahip çıkmak zorundayız. Bu kenti yeniden ayağa kaldırmalıyız” çağrısında bulundu.

Sol Parti Lideri bölgedeki durumun vehametini şu cümlelerle bildirdi:

“Burası feryat, burası gözyaşı… Acı çökmüş durumda buranın üzerine, nereye baksak acı var. Anlatılabilecek bir tablo değil. Savaş meydanı… Kent harabeye döndü, ortada kent yok.” 

"ŞİRKET MANTIĞIYLA YÖNETİLEN DEVLETİN DÜZENİNDE DURUM BU"

İşleyen ifadelerini şu sözlerle bitirdi: 

“Aramızda sadece bir beton var, sesleri duyuyoruz ama malzeme yok. Bunu sağlayacak olan iktidar bir sürü şey söylüyor ancak burada yoklar. Yıllardır deprem vergisi toplayan devlet tüm sosyal niteliklerini kaybetmiş. Şirket mantığıyla devlet yöneten bir grup olduğu bir diğer grubunda onları korumak için sopa salladığı düzende işte durum bu."