Sivrisinek larvalarıyla mücadele için ekolojik özelliklere uygun stratejiler

Prof. Dr. Satar, sivrisineklerle mücadelenin yalnızca yaz aylarıyla sınırlı kalmaması gerektiğini vurgulayarak, kışın da çeşitli yerlerde sivrisineklerin üremeye devam edebileceğini ifade etti.

Satar, kış aylarında sivrisineklerin üremesi için riskli alanların arasında ahırlar, menfezler, foseptikler, tıkanmış oluklar, bakımsız havuzlar ve evcil hayvan mama kapları gibi durgun su birikintilerinin bulunduğunu söyledi. Bu alanların, özellikle çok soğuk geçmeyen kışlarda, sivrisinekler için iyi üreme alanları oluşturduğuna dikkat çekti.

Prof. Dr. Satar, sivrisinek larvalarıyla beslenen omurgasız canlılar, örümcekler, kurbağalar, bazı balık türleri ve kuşların, sivrisineklerin doğal avcıları olduğunu belirterek, bu canlıların ekosistemde önemli bir rol oynadığını vurguladı. Bu canlılarla yapılan mücadelede başarılı olunması için, sivrisineklerin yaşam alanlarının kirletilmemesi gerektiğini ifade etti.

SİVRİSİNEKLERİN TAŞIDIĞI TEHLİKELİ HASTALIKLAR

Sivrisineklerin, dang humması, sıtma ve Zika virüs hastalığı gibi tehlikeli hastalıkların vektörü olduğunu hatırlatan Satar, bu hastalıkların insanlara, besi hayvanlarına veya evcil hayvanlara bulaşabileceğine dikkat çekti. Bu sebeple sivrisineklerle mücadele edilmesinin, sağlık açısından çok önemli olduğunu söyledi.

BÖLGESEL EKOLOJİK KOŞULLARIN ÖNEMİ

Prof. Dr. Satar, sivrisineklerle mücadelede başarılı olabilmek için bölgesel ekolojik koşulların göz önüne alınarak hareket edilmesi gerektiğini ifade etti. Marmara Bölgesi ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki mücadele yöntemlerinin farklı olması gerektiğini belirterek, ekolojik özelliklere uygun stratejilerin önemini vurguladı.