Sinan Meydan: 100. yılı anmaya yüzleri yok

Çeşme Kitap Günleri’nde katıldığı panelde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının satılmasıyla ilgili konuşan tarihçi-yazar Sinan Meydan, “Ne yazık ki günümüzde 300 bin doların varsa Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını satın alabiliyorsun. Dünyanın en pahalı vatandaşlığı olması gerekirken bugün haraç mezat satılıyor. Bunu kabullenmek zorunda değiliz. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığı değerlidir, vatan mücadelesiyle, istiklal harbiyle, cephelerde elde edilmiştir, parayla satılamaz! Cumhuriyetimizin 100. yılını bu yüzden anamıyorlar. Anmaya yüzleri yok” dedi.

Sinan Meydan: 100. yılı anmaya yüzleri yok
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 21.08.2023 - 11:26

Çeşme Belediyesi tarafından 17-20 Ağustos tarihleri arasında ‘Onlarca yazar, binlerce kitap’ sloganıyla düzenlenen Çeşme 1. Kitap Günleri’nin üçüncü gününde Cumhuriyet Gazetesi yazarı tarihçi Sinan Meydan, ‘100. Yılında Cumhuriyet'e Sahip Çıkmak’ adlı paneli gerçekleştirdi. 

“Bu tür kültür- sanat etkinlileri sayesinde nefes alıyoruz” diyerek sözlerine başlayan Tarihçi-Yazar Sinan Meydan, “O yüzden yerel yönetimleri çok önemsiyorum. Aksi halde ne kadar güneş, manzara, deniz olsa da kültürden, sanattan ,bilimden uzaksanız kuraklaşıyor orası... Oradaki güneşin de denizin de bir anlamı olmuyor. Yerel yönetimlerin kültüre ve sanat önem verenlerini el üstünde tutmamız gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“DEVLET SAHİP ÇIKMIYOR”

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılı olmasına rağmen büyük bir coşkuyla kutlama yapılmadığına dikkat çeken Tarihçi ve Yazar Meydan, “ Devletin, Cumhuriyetin 100. yılını şanına yakışır şekilde kutlaması gerekirdi. Nerede belgesellerimiz, filmlerimiz? Vergilerimizle ayakta duran TRT niye 100. yıl Cumhuriyet filmi yapmıyor? Niye Disney’in ağzına bakıyoruz, niye biz yapmıyoruz? Devlet kurumları, topluma açık seminerler yapacaklar mı,  100. yılda hangi kitapları basıyorlar? Lozan’ın 100. yılı da geçiştirildi. Neredeyse hiçbir şey yapılmadı. Geçen yıl büyük taarruzun 100. yılıydı, İzmir’in, Anadolu’nun kurtuluşunun 100. yılıydı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bazı belediyelerin faaliyetleri dışında maalesef devletin bu konulara sahip çıkmadığını görüyoruz” ifadelerini kullandı.

“VURDUMDUYMAZLIK VAR”

Hükümetin Cumhuriyetin 100. yılı ile ilgili herhangi bir program yapmamasını eleştiren Meydan, “Atatürk’ümüzün kurduğu Cumhuriyetin 100. yılında yine sessizlik  ve vurdumduymazlık var. Bu sessizlik, bu nankörlük hayra alamet değil. Bu yaklaşımın bedelini toplum olarak öderiz- ki ödüyoruz da... Bu coğrafyada varlığımızı devam ettirmemizi sağlayan Kurtuluş Savaşı’mızı genç kuşaklara yeterince anlatamadık. 100. yılında laik Cumhuriyetimizi hakkıyla anmıyoruz, anlatmıyoruz. Çek devlet televizyonu benimle 100. yıla dair röportaj yaptı, Cumhuriyetimizi, Atatürk’ü anlatmaya çalışıyorlar, Çek Cumhuriyeti’nde yayınlanacak. Sunucu, ‘Siz hangi hazırlıkları yapıyorsunuz’ diye sordu. Yerin dibine geçtim bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olarak. 'Biz herhangi bir hazırlık yapmıyoruz, bireysel çabalarımız, hazırlıklarımız var' dedim. Tabii şaşırdı” dedi.

"ZARAR VEREMEZLER"

Cumhuriyetin öneminin altını çizen Tarihçi-Yazar Meydan, “Ne kadar büyük dertlerle yüzleşirsek yüzleşelim varlık kaynağımız olan laik Cumhuriyetimizin 100. yılı çok önemlidir.  Türkiye Cumhuriyeti o kadar değerlidir ki, 100 yılda o kadar önemli şeyler başarmıştır ki... Bizim Cumhuriyetimiz kanla kazınılmış, öyle kolay yıkılmaz. Çünkü temelinde şehit kanları vardır. Temelinde bağımsızlık savaşı, anti-emperyalist bir istiklal savaşı vardır. Bir bir grup Atatürk düşmanı, meczup yıkamaz, yıkmayı bırak sarsamaz. Ne olduğu belirsiz bir grup bağnaz, bir grup tarikat mensubu Atatürk düşmanı bu Cumhuriyete zarar veremez. Verdirmeyeceğiz de! Çünkü bu Cumhuriyet bize saraydan, sultandan miras kalmadı, altın tepside sunulmadı. Dedelerimiz, savaş meydanlarında kanlarını dökerek temellerini attılar. Biz yurttaş olarak bu Cumhuriyetin sahibiyiz. Siyasiler, milletvekilleri ise bizim temsilcilerimizdir. Aslolan biziz. Hem vatanın hem Cumhuriyetin sahibiyiz. Dolayısıyla Atatürk ve dava arkadaşları, Mehmetçik dışında kimseye minnettar değiliz.” açıklamalarında bulundu.

“ANMAYA YÜZLERİ YOK”

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının para karşılığında satıldığını ifade eden Meydan, “Ne yazık ki günümüzde 300 bin doların varsa Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını satın alabiliyorsun. Dünyanın en pahalı vatandaşlığı olması gerekirken bugün haraç mezat satılıyor. Bunu kabullenmek zorunda değiliz. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığı değerlidir, vatan mücadelesiyle, istiklal harbiyle, cephelerde elde edilmiştir, parayla satılamaz! Cumhuriyeti'mizin 100. yılını bu yüzden anamıyorlar. Anmaya yüzleri yok” dedi.

“DÜNYAYA ÖRNEK OLDUK”

Kurtuluş Savaşı’nın tarihsel önemini vurgulayan Meydan, şöyle konuştu:

“Yüzyıllardır dünyayı sömüren bütün güçler, Batı dünyası, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra sömürü düzenini yeniden gözden geçirmek zorunda kalmıştır. Bizim kazanmamızdan sonra bu düzen büyük darbe almıştır. Dünyanın pek çok yerinde bağımsızlık savaşları başlamıştır. Atatürk’ün bağımsızlık mücadelesini örnek olan mazlum uluslar ayaklanmıştır. Dünyada özgürlük ve bağımsızlık çağı açmıştır. O kadar değerli bizim savaşımız. Biz niye savaştık, kendi vatanımızı korumak için... Fethetmek için değil. Nefsi müdafaa mücadelesi verdik. Dünyaya örnek olduk. Özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi verenleri, Türk milletini, o kuşağı hem anlatmak hem onlara saygıda kusur etmemek, minnet duymak, hem de o mücadeleyi iyi anlamak gerekir.”

“SAVAŞI KAZANMAK ZORUNDAYIZ”

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘çağdaş  uygarlık’ hedefini hatırlatan Meydan, şunları söyledi:

"Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasının ardından, ‘Yeni savaş başlıyor’ diyor. O da uygarlık savaşıdır. Çağdaşlaştırma savaşıdır, cehalete karşı bilgiyi egemen kılma savaşıdır. Atatürk’ün ikinci savaşı 1923’te başladı, hala bitmedi, devam ediyor. Gericiliğe, bağnazlığa karşı akılla, bilimle muasır medeniyetler düzeyine ulaşma savaşıdır. Hala o savaşı vermeye devam ediyoruz. Henüz kazanmış değiliz. O savaşı da kazanmadan bize rahat yok. Bunu siyasetçilerin de aydınların da bizlerin de görmesi lazım. Yani hala cephedeyiz. Bu savaşı da kazanmak zorundayız.”

“ÖNCE KADINLAR GÖRMELİ”

“Atatürk’ün Cumhuriyeti her şeye rağmen hâlâ ayaktadır” sözleriyle konuşmasını sürdüren Meydan, “Biz düşünce, etnik köken, inanç farklılıklarına rağmen bir ulusuz, yan yanayız. Bütün ayrıştırıcı politikalara rağmen bu çok değerli... O yüzden bizi ayrıştırmaya çalışıyorlar. Buna izin vermemeliyiz. Türkiye’de tüm tarikat, cemaat baskısına rağmen, Siyasal İslamcı iktidarın baskısına rağmen kadınlar özgürlüğünü korumaktadırlar. Kadınlar, erkeklerle eşitse bu yine 100 yıllık Cumhuriyetimizin en büyük başarılarından biridir. Bugün Müslüman ülkeler bunu başarabilmiş değildir. Müslüman çoğunluğa sahip olan Türkiye, kadınla erkeği eşit kılmayı başarabilmiştir. Bu, İslam dünyasına örnektir. Laiklik sayesinde bilim insanları, sanatçılar üretebilmektedir. Laiklik sayesinde özgürlükler, her ne kadar baskı altına alınmaya çalışsa da varlığını koruyabilmektedir. Eğer laiklik yok edilirse önce kadınların özgürlüklerinin yok edileceğini önce kadınların görmesi gerekir. Biz erkeklerin de bu gerçeğin farkında olarak laik Cumhuriyet'i yaşatmak, demokrasiyle taçlandırmak için mücadele etmemiz gerekir” ifadelerini kullandı.

“SALDIRI VARKEN SUSAMAZSINIZ”

Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlık ve laiklik olmak üzere iki kırmızı çizgisi olduğunu söyleyen Tarihçi-Yazar Meydan, “Bu ikisi beka meselesidir. Muhalefet de iktidar da bağımsızlık tehlikeye girerse bir araya gelebilir ancak laik Cumhuriyet'i korumak, ayakta tutmak için muhalefetin daha büyük çaba göstermesi gerekir. Laik Cumhuriyet'e  saldırıya karşı durmuyorsunuz, kime, neye muhalefetsiniz! Laikliğe saldırılırken susamazsınız. Devletin kadrolu imamı; Atatürk’e, laikliğe hakaret ederken susamazsınız. Dava açmalısınız, basın toplantısı yapmalısınız, hesap sormalısınız. Diyanet İşleri Başkanı, Atatürk’e, Cumhuriyet'e hakaret edemez. Ettiği an ülkeyi ona dar edeceksiniz. Cumhuriyet'in iki temel ayağını sağlam tutmak zorundayız. Koşullar ne kadar zor olursa olsun en dipten başlamayı öğretti bize Atatürk... Her şey dibe vurduğunda ayağa kalkmayı biliyoruz, bunu ondan öğrendik. O yüzden umudumuzu yitirmeyelim” diye konuştu. (İzGazete)


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon