Santa Maria Kilisesi'ne silahlı saldırı davası başladı: 'Olay günü kiralık ev arıyorduk'
Sarıyer'deki Santa Maria İtalyan Kilisesi'ne düzenlenen ve bir yurttaşın yaşamını yitirdiği terör örgütü IŞİD saldırısına ilişkin 32'si tutuklu 43 sanığın yargılanmasına bugün başlandı. IŞİD'li sanıkları, tamamı kadın hakimlerden oluşan heyet yargıladı.
İstanbul Sarıyer'de bulunan Santa Maria İtalyan Kilisesine 28 Ocak 2024'te, Pazar ayini sırasında düzenlenen silahlı saldırı sonucunda Tuncer Cihan (52) isimli yurttaşın ölümüne sebep olan IŞİD'li teröristlerden Tacikistan uyruklu Amirjon Kholiqov ve Rusya uyruklu David Tanduev ile saldırının planlayıcısı olduğu belirtilen ve 17 Eylül 2024'te tutuklanan Viskhan Soltamatıov'un da aralarında olduğu 32'si tutuklu 43 sanığın yargılanmasına bugün, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri'deki Marmara Cezaevi yerleşkesinde bulunan duruşma salonunda başlandı.
Tutuklu sanıklar, duruşmaya jandarma eşliğinde getirildi. Tutuksuz sanıklardan 4'ü ile sanıkların avukatları da duruşmaya katıldı.
"YASAL YOLLARLA GELDİM İNGİLİZCE ÖĞRETMENİYİM"
Tutuklu sanık Bılel Souıbguı, mahkemedeki savunmasında Türkiye'ye yasal yollarla geldiğini, İngilizce öğretmenliği yaptığını, okuldan arta kalan zamanlarında ise restoranda kurye olarak çalıştığını, 5 yıl boyunca aynı evde ikamet ettiğini ancak Kahramanmaraş depreminden sonra ev sahibi depremzede akrabalarını yerleştirmek için kendisinden evi boşaltmasını istediğini anlattı.
Herhangi bir terör örgütüyle ilgisinin olmadığını savunan sanık Souıbguı, okuldan arta kalan zamanlarında kurye olarak çalıştığı restoranda aşçı olarak çalışan Mustafa isimli şahsın İzmir'e taşınacağı için evini devrettiğini öğrendiğini, bu evi kiraladığını, Mustafa olarak bildiği ancak dosyada adının Sobırı Rakhmatjon olduğunu öğrendiği tutuklu sanığı aynı yerde çalışmış olmalarından dolayı tanıdığını söyledi. Sanık Bılel Souıbguı, Mustafa isimli şahsın evde kalan eşyalarını alması için sanıklardan akrabası olan Sobiri Rakhmajon'ı gönderdiğini, sanık ile tek irtibatının bu olduğunu, sanığı tanımadığını ve sanığı da telefonuna 'Mustafa'nın akrabası' olarak kaydettiğini savundu.
SALDIRGAN SUSMA HAKKINI KULLANMAK İSTEDİ
Silahlı saldırıyı gerçekleştiren tutuklu sanık Rusya uyruklu David Tanduev, bekar ve lise mezunu olduğunu söyledi. Mahkeme başkanı, sanığın avukatı duruşmada hazır olmadığı için usul gereği savunmasını alamayacaklarını ancak talepleri varsa alacaklarını, avukatının geldiği duruşmada da savunmasını alacaklarını belirtti. Sanık ise tercüman eşliğinde mahkemeye güvenmediğini söyleyerek, "İfade vermeyeceğim. Avukat da istemiyorum. Bana çok eziyet ettiler. Susma hakkımı kullanmak istiyorum. İsim söylemek istemiyorum. Adaletin tecelli etmeyeceğini düşünüyorum" dedi. Sanık kürsüde gülünde mahkeme başkanı, tercümana sanığın gülmemesini söylemesini istedi.
"BURAYA HAİN OLMAYA GELMEDİM"
Diğer saldırgan tutuklu sanık Tacikistan uyruklu Amirjon Kholiqov ise mahkemedeki savunmasında korsan taksicilik yaptığını söyleyerek, "İddianame çok kötü hazırlanmış. Ben Türkçe okuma-yazma bilmiyorum ama bana Türkçe gönderdiler. Suçlamaları tam net bilmiyorum. Savunma yapacağım. Türkiye'ye yaklaşık 6 yıl önce geldim. Buraya hain, katil olmaya gelmedim. Hiçbir zaman da ne bir örgüte katılmadım. Bu suçlamaların hiçbirisini kabul etmiyorum. Emniyet ifadesi, olayla hiçbir alakam olmamasına rağmen alakalıymışım gibi ifademi almaya çalıştılar. Benim söylemediğim şeyleri de iddianameye yazmışlar. Emniyet ifadelerini kabul etmiyorum. İddianame öyle hazırlanmış ki bana terör göstermek için aşırı yanlışlıklar yapmışlar" dedi.
"OLAY GÜNÜ DAVİD İLE KİRALIK EV ARIYORDUK"
Sanık David Tanduev ile 5 yıl önce Ramazan ayında camide tanıştığını ve aynı evde yaşadıklarını söyleyerek, "İstanbul'da kiralar çok yüksek. Biz birkaç kişi ev tuttuk. David ile de aynı evde kaldık. Hep ben çalışıyordum. Faturaları ben karşılıyordum. David'e evden çıkmak istediğimi söyledim. Sonra biz David ile aynı eve çıkma kararı aldık. Olay günü 28 Ocak'ta biz ayrı ayrı kiralık ev arıyorduk. Akşama yakın David ile görüştük, ikimiz de ev bulamadık. Biraz parkta oturduk. Sonra David korsan taksici bir arkadaşını aradı, bizi eve götürmesini istedi. Korsan taksiciye de ev aradığımızı ama bulamadığımızı söyledik. Biz David ile eve gittik. Sonra polis akşam mı geldi, ertesi gün sabah mı geldi tam hatırlamıyorum, bizi aldılar. Ben bu zamana kadar dini bir eğitim almadım" dedi.
"YÜZDE 100 İFTİRADIR"
Müşteki avukatı Afşin Hatipoğlu, 20-21 Ocak 2024 tarihlerinde, olaydan bir hafta önce, 34 HYK 599 plakalı araçla kilise çevresinde keşif yaptıklarına dair tespit bulunduğunu belirterek, sanığa bununla ilgili beyanını sordu. Bunun üzerine sanık Kholiqov, "İddianamede net bir şey demiyor. Yapmadım tabii ki. Böyle bir kiliseye, Sarıyer'e gitmedim" dedi.
Avukat Hatipoğlu'nun, "Sen bize arabalarda olduğun tespit edildiği halde, kan, saç, doku ve deri örneklerin olaydaki örneklerle birebir uyuştuğu halde 'ben buraya tesadüfen geldim' diyorsun öyle mi?" demesi üzerine sanık Kholiqov, "Burada somut hiçbir şey yok. Benim hiçbir yerde kanım yok. Bu yüzde 100 iftiradır. Bana somut delil getirin. Böyle bir delil olmaz. Hiçbir yerde benim kanım yok. 'Tespit olmuş' diyorsun, hani nerede tespit olmuş. Gösterin somut bir delil. Bu boş. Bu boşluk üzerinden dünyaya terör diyorsunuz" dedi.
DAHA ÖNCE IŞİD'TEN GÖZALTINA ALINMIŞ
Saldırı öncesi keşif yaptığı ve arabanın sahibi olduğu iddia edilen tutuklu sanık Shamsullo Radzhabov, savunmasında 2019 yılında Türkiye’ye yasal yollarla geldiğini söyleyerek, "Bir sene Sarıyer’de yaşadım. Sonrasında da Antalya'ya gittim. 2 sene kadar orada yaşadıktan sonra dil öğrendim ve İstanbul'a geri döndüm. Daha önce de IŞİD'ten alındım" dedi.
İddianamede, cep telefonunda İstanbul'daki pek çok kilisenin konum ve fotoğraflarının çıktığı belirtilen sanık, hakkındaki suçlamayı reddetti. Müşteki avukatı, sanığa cep telefonundaki kiliselerin fotoğraf ve konumlarını nasıl açıklayacağını sordu. Sanık Radzhabov, bunun doğru olmadığını, sadece bir kilisenin konumu olduğunu onun da tramvay durağının konumu olduğunu savundu.
"ÖRGÜTÜN TAMİRCİSİ MİSİN"
Saldırıda kullanılan aracı, saldırıyı gerçekleştirdiği iddia edilen Amirjon Kholiqov'a geçmesine aracılık ettiği öne sürülen tutuklu sanık Alisher Rakhimo, tamirci olduğunu ve olayla bir ilgisinin olmadığını savundu.
Müşteki avukatı Afşin Hatipoğlu, "Seninle çalışan 20'den fazla kişi IŞİD'ten gözaltına alınmış ya da tutuklanmış. Neden IŞİD'liler seninle çalışıyor?" diye sordu. Bunun üzerine bazı sanık avukatları soruya itiraz ederek, kilise saldırısıyla bağlantılı olmayan soruların sorulmasını talep etti. Mahkeme heyeti, sanık avukatlarının itirazını reddederek sorunun sorulmasına karar verdi.
Sanık Radzhabov, avukat Hatipoğlu'nun sorusuna, "Ben tamirciyim" dedi. Hatipoğlu bunun üzerine, "Örgütün tamircisi misin?" diye sordu. Sanık ise, "Avukat da, doktor da gelebilir. Gelen kişinin yüzünde yazıyor mu terör örgütü üyesi olduğu" şeklinde cevap verdi.
RADİKAL ÖRGÜT FAALİYETLERİNDEN KIRMIZI BÜLTENLE ARANIYORMUŞ
Tacikistan Interpol birimi tarafından, "Suç örgütüne katılım, radikal bir örgütün faaliyetleri, yasadışı silahlı oluşumlara katılım ve Tacikistan Cumhuriyeti vatandaşlarının askeri çatışmalara katılımı ve silahlı çatışmalara katılmalarını sağlama" suçlamalarla kırmızı bültenle aranan tutuklu sanık Farrukh (Farruh) Soliev, mahkemedeki savunmasında siyasi bir kimliği olduğunu ve Tacikistan'da İslami Yeniden Doğuş Partisi'ne üye olduğunu söyleyerek baskılar nedeniyle Tacikistan'dan kaçtığını, 2015'te ailesiyle birlikte Türkiye'ye yasal yollarla geldiğini söyledi. Sanık, olayla ilgili bir bağlantısının olmadığını, baskılar nedeniyle ülkesini terk ettiğini ve uluslararası korumaya başvurduğunu, bu nedenle herhangi bir adli vakaya katılmaması gerektiğini söyledi.
"CANLI BOMBA GÖNÜLLÜSÜ EŞİM DEĞİL"
Tutuklu sanık Zharaidat Esmurzieva, iddianamede hakkında, "IŞİD terör örgütüne katılarak canlı bomba eylemi yapmak üzere gönüllü olduğu" şeklinde bilgiler bulunan Abu Kasas Al Taciki kod isimli Behruz Bobokalonov'un eski eşi olduğuna dair iddiaları reddederek, "O benim eşim değil" dedi.
Eşinin Rusya'dan Türkiye'ye geldiğini ve bir daha kendisinden haber alamadığını, kendisini aramak için Türkiye'ye geldiğini ancak bulamadığını, Türkiye'deyken hamile olduğunu öğrendiğini, Rusya'ya geri döndüğünü, annesine Türkiye'de yaşamak istediğini söylediğini ve Türkiye'ye taşındığını, bir süre sonra burada hayatını kurmaya karar verdiğini ve Telegram isimli mesajlaşma uygulamasından tanıştığı sanık Edelkhan İnazhaev ile evlendiğini söyledi.
Sanık Esmurzieva, evinde bulunan silahın kime ait olduğunu bilmediğini, eve taşındığında çok fazla eski eşya olduğunu ve o eşyaları balkona taşıdığını, silahı daha önce görmediğini, polisler bulunca silahtan haberdar olduğunu öne sürdü.
DURUŞMA YARIN DEVAM EDECEK
Tutuklu sanıklardan bir kısmının savunmalarını alan mahkeme, eksik kalan savunmaların alınmasına devam edilmesi için duruşmaya yarın saat 10.00'a kadar ara verdi.
En Çok Okunan Haberler
- En düşük emekli maaşı belli oldu!
- 'Erdoğan, Akşener'i istifadan vazgeçirdi'
- 400 metrekareyle başladı, 30 dönüme ulaştı!
- 'Türkiye ile savaşa hazırlıklı olmalıyız!'
- Gökçek’lerin provokasyonları devam ediyor
- Arda Güler'in hareketi gündem oldu!
- Suriye, Türkiye ve Katar’dan satın aldı
- İmralı senaryosu
- Ercan'dan 7.5 büyüklüğünde deprem uyarısı!
- AKP'den 'Öcalan'a af' iddiasına yanıt