‘Saldırgan hayvanları toplamak çok zor’

Sokak hayvanlarının uyutularak katledilmesini öngören yasa teklifinin hazırlanışı Türkiye’nin gündeminde yoğun bir şekilde tartışılıyor. Tartışmalar, “yapılacak işlemler için Türkiye’nin güncel koşulları uygun mu? Sokak hayvanları için nelerin yapılması Türkiye için daha uygun?” sorularını akıllara getirdi. Veteriner Hekimler Odası Genel Kurul Başkanı Murat Arslan, konunun birçok açıdan ele alınması gerektiğini vurgulayarak “İnsani anlamda Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) önerdiği şekilde acı vermeden uyutmaya kalkarsanız bunun şu anki maliyeti kısırlaştırmadan fazla. Hangisi daha ekonomik olur? Güncel koşullarda fiziki kapasitemizi, ihtiyacımız olan zamanı düşündüğümüzde kısırlaştırma uyutmadan daha iyi bir seçenek” dedi.

‘AGRESİF KÖPEKLER SOKAĞA İNER’

Arslan, köpeklerin sokaklardan toplatıldığı durumda ilk olarak insanlarla anlaşabilen, cana yakın köpeklerin toplanabileceğini belirtti. İnsanlarla iç içe büyümüş ve saldırgan olmayan köpeklerin toplanmasıyla birlikte agresif köpeklerin sokaklara ineceğini vurgulayan Arslan, “Agresif diyebileceğimiz hayvanların yakalanması çok zor. Bunlar zaten kurtulacak. Biz yakaladığımız hayvanları topladığımızda bu defa yakalanamayan hayvanlar şehrin içinde boşalan yerlere doğru gelecek. Bu köpeğin içgüdüsel davranışı” dedi. 

BARINAKLAR TOPLANAN KÖPEKLERE YETMEYECEK

Arslan, köpeklerin 30 gün boyunca barınaklara alınacağı söylemlerine ilişkin bu süreçle birlikte zaman kaybı yaşanacağını vurguladı. Arslan, “5-6 bin kapasiteli yerimiz varken biz 100 bin köpekten bahsediyoruz. Alacaksınız, işlem yapacaksınız sonra boşaldığında yerine başkalarını alacaksınız. Bu da birkaç yılı alacak bir süreç” ifadelerini kullandı. Türkiye’de bulunan barınakların sokaklardan toplanan köpekleri barındırabilecek kadar büyük kapasiteli olmadığını da belirten Arslan, “Büyük barınaklar yaptık diyelim. En masraflısı da bu. Köpekleri nasıl kontrol edeceksiniz? Onların aşılanması, beslenmesi denetlenmesi mümkün olmayacak. Burada hayvanlar birbirlerini parçalamaya başlar. Yaban hayatına zarar verir. Belki de bazı hastalıkları insanlara taşıyacaklar” dedi. 

‘SORUNUN KAYNAĞINA KİMSE BAKMIYOR’

Yerel yönetimlerin güçlendirilmediği sürece sorunun çözülemeyeceğine dikkat çeken Arslan, sorunun kaynağına kimsenin odaklanmadığını belirtti. Arslan, “Özellikle köylerde hemen hemen her evin bahçesinde köpek var. Bunlar ürerler. İnsanlar köpeklerin yavrularını rastgele bir yerlere bırakıyorlar. Bunların kontrol altına alınarak denetlenmesi, kayıt altına alınması gerekir. En büyük maliyet bunların denetim altına alınmamasıdır” ifadelerini kullandı.