"Rüzgarın Oğlu" Jesse Owens

KONUK YAZAR | Atilla Köprülüoğlu, Cumhuriyet Ege için yazdı...

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 03.08.2022 - 12:01

3 Ağustos 1936.

86 yıl önce bugün 100 metre rekorunun 10.3'le ABD siyah atlet Jesse Owens'la kırıldığı gün...

Gelin o atletizmin efsane ismini; Owens'ı analım bugün!..

**

"Rüzgarın Oğlu" filmi, 1936 yılında Berlin Olimpik Oyunları’nda 4 adet altın madalya kazanan atlet Jesse Owens’ın hayat hikayesidir.

Stephen Hopkins yönetmenliğini üstlenmiştir.

Senaryosu da Joe Shrapnel ve Anna Waterhouse'a aittir.

Tarihin en iyi atleti olmak için çıktığı yolda efsanevi bir yıldız olan ve Adolf Hitler'in üstün ırk görüşüne karşı mücadele ederek dünya sahnesine çıkan Jesse Owens'ın gerçek ve etkileyici öyküsüdür 2016 yapımı film...

**

Jesse Owens, 

1936 Berlin Yaz Olimpiyat Oyunları’na katılmakta iki arafa bir derede kalmıştır  deyim yerindeyse.

ABD'deki siyahlar ırkçılığı protesto etmek noktasında yarışlara katılmasını istemezler.

Boykot çağrısı yaparlar.

ABD Olimpiyat Takımı yöneticileri ise kendisinden şampiyonluk beklediklerini, olimpiyatlara katılmasının şart olduğunu ifade ederler.   

Owens, karar verir ve olimpiyatlara katılacaktır.

**

O Owens ki;

Üniversitede yıllarında ayrı pistte idman yapmış, antrenman sonrası -siyah olduğu için- duşları dahi kullanamamıştır.

Hatta Berlin dönüşü Başkan Roosevelt onu kutlamamıştır!

Yine onuruna verilen davete ‘siyahlara ön kapıdan giriş izni verilmediği için’ servis kapısından girip mutfaktan geçerek katılabilmiştir Olimpiyat Şampiyonu!..

Irk ayrımcılığını dibine kadar yaşayandır!..

Oysa yarışlar sırasında

Berlin'de sokaklarda rahatça dolaşmış, hayranlarına imza dağıtmıştır.  

Ezeli rakibi Alman Carl Luz Long ile "örnek dostluk" inşa etmiştir.

Statta birlikte şeref turu attığı Luz yarışların ardından , Nazilerce cezalandırılmış cepheye gönderilmiştir.)

**

Otoritelere göre;

Jesse Owens Hitler’e tarihi darbeler vurarak kendisine karşı çıkan siyahları doğru karar verdiğine ikna etmeyi başardı.

"Siyah liderlerin çağrılarına kulak verip olimpiyatları boykot etme kararı alsaydı, bugün tarih kendisinin adını anmayacaktı."

**

Jesse Owens,

100 metre, 200 metre, 4×100 metre bayrak ve uzun atlama yarışmalarında dört altın madalya kazanarak eşi benzeri olmayan bir başarıya imza attı. 

1984 Los Angeles Olimpiyatları’nda Carl Lewis tarafından 48 yıl sonra yinelenene kadar bu başarı onunla anılmıştır.

Tarih onu; 

1 saat içerisinde 3 rekor kırıp, 3 rekoru da egale eden atlet olarak,

200 metre yarışından sonra zafer turu atarken tribündeki seyircilerin ayakta alkışlamasıyla, Hitler'in de stadyumu terk ettiğini yazmıştır.

Uluslararası Atletizm Feferasyonu IAAF'ın

kabul ettiği bütün hız koşularındaki dünya rekorlarını uzun süre tek başına elinde tutmuştur Owens.

**

Spor tarihinde olduğu kadar insan hakları tarihinde de kendisine özel bir yer edindi. 

6 başkan ve 40 yıl sonra, 1976'da vefatından 4 yıl önce, Başkan Ford tarafından ülkede yüksek onur olarak kabul edilen  "Presidential Medal of Freedom-Özgürlük Madalyası" ile ödüllendirildi.

Adına pullar bastırıldı.

Sokaklara ismi verildi.

Heykelleri dikildi...

**

31 Mart 1980'de aramızdan ayrıldı Owens.

Dönemin başkanı Jimmy Carter şöyle konuşmuştu:

”Zulüm, yoksulluk ve ırkçılığa karşı mücadeleyi Jesse Owens kadar belki de hiçbir atlet sembolize edemez.

Onun başarıları birçok sporcuya örnek olmuştur.

Düzenlediği etkinlikler ve ziyaretlerle sporun gelişimi için çalışmalar yapmış, kendini gençlere adamış, arkasında büyük bir miras bırakmıştır.”

Hakkında kitaplar yazılan, filmi çevrilen pistlerin efsanesiydi Jesse Owens.

"Rüzgarın Oğlu" anılmak, ona çok ama çok yakışmıştı.  

Anısına, bıraktığı izlere saygıyla...


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler