Rakip firmaya geçmek isteyen işçiye Yargıtay'dan kötü haber
Maaşının aldığı gerçek ücret üzerinden gösterilmediği gerekçesiyle istifa eden işçi, kıdem tazminatı ve mesai alacağına dair dava açtı. İş Mahkemesi'nin 'mağdur' dediği işçiye kötü haber Yargıtay'dan geldi.
Bir fabrikada elektrik ustası olarak 6 sene çamışan işçi, sigorta pirimlerinin düşük yatırıldığını, alacaklarının ödenmediğini belirterek istifa etti. Alacaklarını tahsil edemeyen işçi, İş Mahkemesi'nin yolunu tuttu. Sigorta primlerinin asgari ücretten yatırıldığını, bordroların asgari ücretten düzenlendiğini, çalışmalarının Sosyal Güvenlik Kurumu’na geç ve eksik bildirildiğini, davacının aylık ücretinin asgari ücret kısmının bankaya yatırıldığını, kalan kısmının ise elden ödendiğini öne sürdü.
MAHKEME İTİRAZI REDDETTİ
Aylık ücretlerinin eksik ve düzensiz ödenmesi, fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil ücretlerinin ödenmemesi, Sosyal Güvenlik Kurumu’na eksik ve geç bildirimde bulunulması sebeplerinden ötürü iş akdini haklı olarak feshettiğini dile getirdi. Alacakların ödenmesi için davacıya ihtar çekildiğini ileri sürerek; kıdem tazminatı, ücret, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarını talep etti. Davalı işveren ise davacı işçinin asgari ücretle vasıfsız işçi olarak çalışmaya başladığını, ustalık mertebesine ulaşmadığını, davacının iş sözleşmesini başka bir iş yerine geçmesi nedeni ile feshettiğini öne sürdü. Mahkeme, davanın kabulüne hükmetti. Kararı davalı şirket avukatı istinafa götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi de itirazı reddetti. Bunun üzerine davalı, kararı temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi.
Emsal nitelikte bir karara imza atan Yüksek Mahkeme kararında şöyle denildi:
"Somut uyuşmazlıkta davacının el yazısı ile yazılı ve imzalı istifa dilekçesinde 'Kendi gönül rızamla istifa ediyorum. Kıdem tazminatım haricinde yasal hiçbir alacağım yoktur.' demek suretiyle işyerinden istifa ettiği anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde bulunan iş başvuru formu ile davacının aynı sektörde faaliyet gösteren başka bir firmaya iş başvurusunda bulunduğu ve İnsan Kaynakları Müdürlüğü’ne hitaben yazılan form içeriğinden iş başvurusunun kabul edildiği ve davacının ay sonunda işe başlayacağına dair taahhütte bulunduğu görülmektedir. Davacı istifa dilekçesinden iki sonra noterden gönderdiği ihtarnamesi ile işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle iş akdini haklı nedenle feshettiğini bildirmiş ise de;başka bir işyerinde çalışmak için kendi isteği ile işyerinden istifa eden davacının kıdem tazminatının reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup, kararın bozulmasını gerektirmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi."
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'da hissedilen deprem!
- Tel Aviv’i balistik füze ile vurdular
- 'Kanlı Noel' saldırganı hakkında neler biliniyor?
- Yoğun bakımdaki Emre'den acı haber
- Salonu terk ettiler!
- Ukrayna 'bin kilometre' uzaktaki hedefleri vurdu!
- 'Bunu da yaptınız, yazıklar olsun!'
- 'Yaptığınız kötülük hiç unutulmayacak!'
- 'Ekonomist Erdoğan'ı sordu, yanıt İmamoğlu oldu!
- Özlem Gürses'e ev hapsi!