Proje okulları atamaları yapıldı: Kriter değil torpil ataması

Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı, "2025 yılı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme" sonuçları açıklandı. Sonuçlara tepki gösteren eğitim emekçileri atama sonuçlarını Cumhuriyet’e değerlendirdi. Yüksek puanlar almalarına karşın atanamadıklarını söyleyen öğretmenler, atamaların kritere değil torpile dayanarak yapıldığını ifade etti. 

‘KRİTERSİZ ATAMA TORPİLDİR’

4 yıl boyunca proje okulunda görev yapan öğretmenlerin 4 yıl daha aynı okulda görev yapma hakkı bulunmasına rağmen, hiçbir kriter olmadan, aynı okulda görev yapmalarına izin verilmediğini aktaran Eğitim-İş İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Kadir Toruş, “Başarı belgeleri, yüksek lisansları, doktorları projelerinde elde ettikleri ödüller olmasına rağmen öğretmenlerimize yeniden görev verilmedi. Herhangi bir kritere dayanmayan her türlü atama torpil atamasıdır. AKP iktidarı da iktidara geldiği günden bugüne torpil ve yandaş atamalarında sınır tanımamıştır, tanımamaya da devam etmektedir. AKP bürokratlarına sesleniyoruz. Torpil atamalarından vazgeçin” dedi.

‘ÜYE DEVŞİRME PLATFORMUNA ÇEVİRDİLER’

Atama sürecinin fütursuzca gerçekleştiğini söyleyen Toruş, “Proje okullarını bir sendikanın üye devşirme platformuna çevirdiler. Daha çok hizmet puanı olan ve daha kıdemli bir öğretmen, bir proje okulun tercih ediyor. Daha az puanı olan ve hizmet yılı olan başka öğretmen de orayı istiyor. Oraya nedense hizmet puanı düşük olan öğretmen gidiyor" ifadelerini kullandı.

‘KAYIRMACILIĞIN MERKEZİ OLDU’

Proje okullarında binlerce öğretmenin görevine son verildiğini ifade eden eğitimci Maksut Balmuk ise “Proje okulları artık torpilin, kayırmacılığın merkezi halini almıştır. Proje okullarında kriter olmadığı gibi hukuk da yok adalet de. Bakan Yusuf Tekin’in müsteşar olduğu 2016’da bir KHK ile başlayan proje okulu uygulaması ile amacın; ülkemizin en köklü okullarını kayırmacı kadrolaşma ile içini boşaltırken, fen/sosyal bilimler programı uygulayan İmam Hatip lisesi süslemeleri ile kendi proje okullarını yaratmak olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır” diye konuştu.

‘ATAMALARDA LİYAKAT ARANMAMIŞTIR’

Hürriyetçi Eğitim Sen Genel Başkanı Levent Kuruoğlu da, “Kimin hangi gerekçeyle atandığı belirsiz, kimin neden dışarıda bırakıldığı ise tamamen muammadır. Eğitim çalışanları bir kez daha, “Emek değil, ilişkiler mi belirleyici oldu?” sorusuyla yüz yüze bırakılmıştır. Bu atamalarda; liyakat aranmamıştır, objektif ve somut değerlendirme ölçütleri uygulanmamıştır, yer değiştirme puanları tamamen görmezden gelinmiştir” ifadelerini kullandı.

‘KIYIM YAPILDI’

Eğitim Sen Ankara 1 No’lu Şube Başkanı Mehmet Aydoğdu ise atamalarla bir kıyım yapıldığına dikkat çekti. Aydoğdu, “Yeniden görev verilmeyen öğretmenlerin arasında TÜBİTAK projesi yapan, doktorası olan, yabancı dil bilen arkadaşlarımız var. Atama yapılırken hangi kriterler ele alınıyor? Belli değil” dedi.

‘KÖKLÜ OKULLARIN KÜLTÜRÜNÜ TARUMAR ETTİNİZ’

Atamalara yönelik bir tepki de CHP Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş’tan geldi. “Öğretmenler hangi kriterlere göre atandı? Proje okullarında görev alabilmek için hangi listeye girmeli, iktidarın parti teşkilatına mı yoksa yandaş sendikaya mı?” sorularını yönelten Özçağdaş, “Hiçbir bilimsel ve objektif kritere bakılmadan yürütülen bu süreçle ülkenin köklü okullarının kültürünü tarumar ettiniz. Şartları iyi olan okulları proje okul listesine alıp sonra da bu okulları bir torpil alanı olarak kullandınız. Derdiniz eğitimin sorunlarını çözmek değil, tam tersine sizden olmayan öğretmenleri bıktırmak, sindirmek ve baskı altına almak” diye konuştu.

‘NEYE GÖRE BU AYRIMCILIK?’

Ataması yapılmayan bir öğretmen, “Neye göre bu ayrımcılık? Puan üstünlüğü desen yok. Aynı branştan arkadaşın 289 puanı var benim 318. Onun oldu, benim olmadı” tepkisini gösterdi. Bir başka öğretmen, “Tezli yüksek lisansım var, soruşturma cezam yok. Beni tedirgin eden bir yere yerleşememiş olmak” ifadesini kullandı. 

Öte yandan Eğitim-İş, yapılan atamaları bugün Milli Eğitim Bakanlığı ve Türkiye’deki tüm il milli eğitim müdürlükleri önünde protesto edecek.