Prof. Dr. Üstün Ergüder ve Prof. Dr. Ünal Zenginobuz'dan akademik özgürlüğe ilişkin çarpıcı uyarılar geldi

Akademisyenler, yükseköğretimdeki sorunlara ilişkin rapor hazırladı. Raporda imzası olan isimlerden Prof. Dr. Üstün Ergüder ve Prof. Dr. Ünal Zenginobuz, akademik özgürlük için YÖK’ün kaldırılmasını istedi.

Yayınlanma: 17.01.2023 - 04:00
Prof. Dr. Üstün Ergüder ve Prof. Dr. Ünal Zenginobuz'dan akademik özgürlüğe ilişkin çarpıcı uyarılar geldi
Abone Ol google-news

Türkiye’nin eğitim sistemi her alanda alarm veriyor. Özellikle yükseköğretimde, adrese teslim kadrolar, akademik özerkliğin hiçe sayılması sorunların başında geliyor. Bu sorunlara karşı aralarında Boğaziçi, ODTÜ, İTÜ gibi 13 farklı üniversiteden yaklaşık 50 akademisyen geçtiğimiz ay “Türkiye’de Yükseköğretimin Yeniden Yapılandırılması Çalıştayı’nın sonuç raporunu açıkladı. Raporda hem sorunlara hem de çözüm önerilerine yer verildi. Raporu hazırlayan akademisyenler arasında yer alan Boğaziçi Üniversitesi’nin dördüncü rektörü Prof. Dr. Üstün Ergüder ve Prof. Dr. Ünal Zenginobuz Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı.

- Raporla YÖK’e karşı nasıl adımlar atılacak? 

Zenginobuz: Askeri darbenin bir ürünü olan Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) mayasında vesayetçi yaklaşım, üniversiteleri zapturapt altına alma anlayışı var. Üniversiteler kışla değildir. Arzu ettiğimiz üniversiteler için YÖK’ün kapatılması gerekiyor. Bunun için de anayasa değişikliği gerekiyor. 6’lı masa partileri, YÖK’ü kaldıracaklarını yayımladıkları ilkeler bildirgesine koydu. YÖK yerine yükseköğretim kurumlarını koordine etmek üzerine icra gücü olmayan ve ülkenin bilim haritasını ortaya çıkaracak yeni bir kurul oluşturulmalı. 

Ergüder: Bugüne hemen hemen her siyasi lider, Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil, seçim kampanyalarında YÖK’ün kaldırılacağı sözünü verdi ancak sözler unutuldu. Belki YÖK’ü kaldırma sözüne en yakın lider Erdoğan oldu. Başkanlık sistemi ile fiiliyatta her türlü yetki Beştepe’ye devredildi. Bu da YÖK’ü bir kurum olarak anlamsızlaştırdı ancak YÖK hâlâ orada. Üniversite olabilmek akademik özgürlük ve kurumsal özerklikten geçiyor. Değişik üniversitelerden arkadaşlarımızın hazırladığı çalıştay raporunda 1980’li yıllardan beri hazırlanmış olan yükseköğretim reform öneri raporlarında öne sürülen ana fikirlerin izlerini görmek mümkün. Çalıştayın geniş katılımlı olması nedeniyle çok önemli bir ortak akıl ürünüdür.

- Partilerle iletişim ne durumda, hangileri ile görüştünüz? 

Zenginobuz: Çalıştay sonuç raporu, 1 Aralık 2022’de TBMM’de grubu olan ve seçimlere girme hakkı elde etmiş siyasi partilere yollandı. Gelen davet üzerine 5 Aralık’ta 6’lı masanın ortak yükseköğretim komisyonuna sunuldu ve görüş alışverişi yapıldı. Seçim sürecinde ve sonrasında bu iletişim  daha da artar.

- Bu raporun farkı ne?

Zenginobuz: YÖK’ün üniversiteler üzerindeki kontrolü zaman içerisinde düzenli bir şekilde arttı ve artık bıçak kemiğe dayandı. Türkiye bu şekilde devam edemez. Bu rapor akademik özgürlükleri ve üniversitelerin özerk bir şekilde kendilerini yönetmelerini çıkış noktası yaparak bütünlükçü yaklaşımla bir çerçeve yükseköğretim yasası öneriyor. Çok sayıda ve çok farklı gelişmişlik düzeyindeki üniversitelerin tek kalıba sokulmaya çalışılmadığı, emir komuta zinciri altında değil kendi kurulları tarafından yönetildiği bir çerçeve öngörüyor.

Ergüder: YÖK’ün kaldırılmasını ve yerine üniversiteleri yönetmeyen, icra yetkisi olmayan ama ülkenin bilimsel politikalarını ve hedeflerini geliştiren Üniversitelerarası Kurul, Akreditasyon Kurulu, TÜBİTAK ve Bilim Akademileri’ni bir araya getirip düzenli aralıklarla ülkenin bilim haritasını ortaya çıkaracak yeni bir koordinasyon kurulu tasarlanmasını ön görüyor. Ayrıca üst yapılanma olarak da üniversitelerin performanslarını ölçebilecek, tamamen özerk bir kalite ve akreditasyon kurulu kurulmasının uygun olacağı sonucuna varılıyor. 


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon