Prof. Dr. Ali Poyraz Gürson Cumhuriyet’e anlattı: Türkiye Suriye’den nasıl çekilir?
Türkiye’nin Suriye’den talepleri gerçekleşirse geri çekilmenin masaya yatırabileceğini belirten Prof. Dr. Ali Poyraz Gürson, Irak’ta bunu kısmen gerçekleştiğine dikkat çekerek Türkiye’nin ABD güdümlü politikalarla geçmişte zaman kaybettiğini belirtti.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada “Suriye’den çekilme koordinasyonu yalnızca Suriye’de yeni anayasa kabul edildikten, seçimler yapıldıktan, sınırlar güvenlik altına alındıktan sonra görüşülebilir” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Suriye konusundaki ana taleplerinden birisi olan kapsayıcı anayasanın önemini Cumhuriyet’e değerlendiren Prof. Dr. Ali Poyraz Gürson, Türkiye’nin birincil hedefinin sınır güvenliğini oluşturmak olduğunu, buna karşın El Muhaberat’ın ve Esad rejiminin sürecin başından bu yana bunu ‘kendi toprak bütünlüğünü ihlal eden girişimler’ olarak değerlendirdiğini söyledi.
‘İRAN VE RUSYA, REJİMİ DEVAM ETTİRDİ’
Türkiye’nin Suriye’den talep ettiği değişikliklerin hayata geçmesi durumunda geri çekilmenin masaya yatırabileceğini belirten Gürson, Türkiye’nin Irak’ta bunu kısmen gerçekleştirdiğini ve daha önce Irak Merkezi Yönetimi ile buna yönelik anlaşmalar yapıldığını anımsattı.
Arap Baharı ile başlayan sürecin Suriye’yi de etkilediğini dile getiren Gürson, “Hem İran’ın vekil güçlerinin hem de Rusya’nın varlığı Esad rejiminin devamını getirdi. Sorunun temel kaynağı Muhaberat rejimi ve Esad ailesinin demokratik olmayan bir şekilde ülkeyi yönetiyor olmasıydı. Suriye’de hep demokratik olmayan bir yönetim mevcut oldu ancak bunun devamı Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağladı” dedi.
Terör örgütü PKK’nın Türkiye’ye Suriye üzerinden düzenlediği saldırılarını artırması ve terörist elebaşı Abdullah Öcalan’a Suriye’ye sığınma hakkı verilmesi sebebiyle 20 Ekim 1998’de imzalanan Adana Mutabakatı’na vurgu yapan Gürson, mutabakat ile birlikte Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları sebebiyle terör örgütünün sınır ötesi hareketlerini takip etme özgürlüğü olduğunu ve Rus lider Putin’in de mutabakata dönülmesinin uygun olduğunu belirttiğini söyledi.
‘TÜRKİYE DAHA İSTEKLİ’
Türkiye-Suriye ilişkilerinin yeni bir anayasa ve demokratik bir yönetimle çözülebileceğini ifade eden Gürson, “Türkiye, ABD güdümlü politikalarla çok zaman kaybetti. Ancak 2016 yılından itibaren atılan adımlarla bunu gidermeye çalışıyorlar. Hududun güvenliğine paralel olarak mültecilerin ülkelerine gideceklerini değerlendiriyorum” diye konuştu.
Gürson, Türkiye-Suriye normalleşme gündeminde Türkiye’nin Suriye’ye kıyasla daha ‘istekli’ görünmesine ilişkin ise, “Suriye’nin bileşenleri farklı. Türkiye 2016 yılından bu yana bağımsız bir dış politika uygulamaya çalışıyor. Ancak Suriye rejiminde İran’ın etkisi var, terör örgütlerinin etkisi var, Rusya var, ABD var. Türkiye oldu bittilere karşı gelebilmek için, ilişkilerin normalleşme sürecinde daha istekli oldu” yorumunda bulundu.
ANAYASA ÇALIŞMALARI DURGUN
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell nisan ayında Suriye Anayasa Komitesi’nin acilen yeniden faaliyete geçmesi çağrısında bulundu.
Suriye’deki rejimle muhalefet temsilcilerinin Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde Anayasa Komitesi’nde bir araya gelmeleriyle yeni bir anayasa hazırlanması ve bu anayasa çerçevesinde adil bir seçimlere gerçekleşmesi talep edilirken; Türkiye ve Rusya’nın da oluşturulmasına katkıda bulunduğu Anayasa Komitesi, 30 Ekim 2019 tarihinde çalışmalarına başladı ancak o günden bu yana henüz yol alınamadı.
En Çok Okunan Haberler
- Köyüne dönmek isteyene 5 gebe düve verilecek
- Barış Atay’dan Özgür Özel'e sert yanıt
- Gaga Bulut'tan skandal pedofili yayını!
- Yatak odasında yakalandı: Kaçarken balkondan düşüp öldü
- Rusya'dan, Bakan Fidan'ın Suriye açıklamalarına yanıt
- Bakan Yerlikaya'dan 'kayyum' açıklaması
- Cemal Enginyurt'tan, Soylu'ya büyük taş
- İstanbul'da AVM yangını: Çok sayıda itfaiye sevk edildi!
- AKP'li üst düzey isimden 'genel af' yanıtı
- Kürsüde Erdoğan'a çok sert 'İsrail' tepkisi