Özgecan’ın ölümünde, ailesinin 'yeniden bilirkişi raporu hazırlansın' talebine ret

Zonguldak'ta 3 yıl önce Ayşe Özgecan Usta’nın terastan düşerek ölümüyle ilgili sevgilisi Bartu Can Akkışla’nın şüpheli sıfatıyla tutuksuz yargılandığı davada, bilirkişi raporuna itiraz eden Usta ailesinin yeniden rapor alınması talebi mahkeme tarafından reddedildi.

Özgecan’ın ölümünde, ailesinin 'yeniden bilirkişi raporu hazırlansın' talebine ret
Abone Ol google-news
DHA
Yayınlanma: 04.07.2024 - 16:05

Zonguldak'ta 3 yıl önce Ayşe Özgecan Usta’nın (28) terastan düşerek ölümüyle ilgili sevgilisi Bartu Can Akkışla’nın (36), ‘Taksirle ölüme neden olma ve kişiyi hürriyetten yoksun bırakma’ suçlarından tutuksuz yargılandığı davada, bilirkişi raporuna itiraz eden Usta ailesinin avukatlarının yeniden rapor alınması talebini mahkeme reddetti. Ailenin avukatı Ezgi Aybüke Dizlek, ölümün intihar olmayabileceğini belirterek, “Bartu Can’ın da vücudunda tırnak izleri var. Görgü tanıkları da Özgecan’ın yüzünün balkona baktığını söylüyor. İntihar edecek kişinin yüzü balkona değil, boşluğa bakardı” dedi. Bartu Can Akkışla’nın adli kontrol tedbirinin kaldırıldığı ifade edilen duruşma, savcının mütalaasını sunması için ertelendi.

Olay, 5 Şubat 2021'de, İncivez Mahallesi Binbaşı Tahsin Sokak'ta meydana geldi. Ayşe Özgecan Usta, Ankara'dan Zonguldak'ta yaşayan sevgilisi Bartu Can Akkışla'nın yanına geldi. İddiaya göre, Usta'nın kısa süre içinde evlenme isteğine Akkışla olumsuz cevap verince tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Usta, Akkışla'ya 'Kendimi atacağım' diyerek terasa yöneldi, korkuluklara çıkıp aşağı sarktı. Bartu Can Akkışla, Usta'nın yanına gidip tutmaya çalıştı ancak başarılı olamadı. 8'inci kattaki dairenin terasından düşen Ayşe Özgecan Usta, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

EV HAPSİYLE SERBEST BIRAKILMIŞTI

Gözaltına alındıktan sonra ev hapsiyle serbest bırakılan Bartu Can Akkışla hakkında intiharı öngörebileceği ancak engellemediği gerekçesiyle 'Taksirle ölüme neden olma' ve kapıyı kilitleyerek Ayşe Özgecan Usta’nın dışarıya çıkmasına engel olduğu gerekçesiyle de ‘Kişiyi hürriyetten yoksun bırakma’ suçlamasıyla toplam 11 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Akkışla'nın ev hapsi, daha sonra ayda 1 kez karakola gidip imza atmasını kapsayan adli kontrol şartına çevrildi.

26 METREDEN 81 KİLOMETRE HIZLA DÜŞMÜŞ

Zonguldak 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nin talebi üzerine yüksek fizik mühendisi, psikiyatri uzmanı, Adli Tıp uzmanı ve olay yeri inceleme uzmanından oluşan 4 kişilik bilirkişi heyetince rapor hazırlandı. Raporda, Usta’nın 26,12 metre yüksekten saatte 81,36 kilometre hızla 2,3 saniyede yere düştüğü belirtilirken, Akkışla’nın korkuluklardan sarkan ve tutmaya çalıştığı sevgilisinin ağırlığını yukarı çekemeyeceği değerlendirildi.

ADLİ KONTROLÜ KALDIRILDI

Zonguldak 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya baba Kenan Usta ile taraf avukatları katıldı. Sanık duruşmada yer almadı. Duruşma arasında sanığın haftada 1 imza şeklindeki adli kontrol tedbirinin kaldırıldığı belirtildi.

‘İNTİHAR EDECEK KİŞİNİN YÜZÜ BOŞLUĞA BAKAR’

Mahkemede Usta ailesinin avukatı Ezgi Aybüke Dizlek bilirkişi raporuna itiraz ederek, “Yaptığımız keşifte de görüleceği üzere Özgecan'ın korkuluktan 5 santim aşağıdaki mermer dışında tutunacak bir yer yok. Salonda kavga edip balkona çıkıyorlar. Ağlama seslerini de komşular uzunca süre duyduğunu söylüyor. Özgecan’ın başka bir arbedeye maruz kaldığı tırnak içindeki deri örneklerinden de anlaşılıyor. Bartu Can’ın da vücudunda tırnak izleri var. Görgü tanıkları da Özgecan’ın yüzünün balkona baktığını söylüyor. İntihar edecek kişinin yüzü balkona değil boşluğa bakardı. Önemli olan tutup tutamayacağı değil o noktaya nasıl geldiğidir” dedi.

BABA: YENİDEN RAPOR ALINSIN

Baba Kenan Usta “Ağlama sesi var, daha önce arbede var. Keşke bıraksaydı da trafik kazasında ölseydi. Polislerden de davacı olacağım. Koca telefon 1+1 evde bulunamadı, bulunduğunda kırıktı. Kimse telefonunu kırıp poşete koyup yatağın arkasına sıkıştırmaz. Ya çantasına ya valizine koyar. Bilirkişi raporuna da itirazım var. Fizik profesörü, korkuluk borusunun kalınlığını, tutup tutamayacağını hesaplamamış. Çünkü ben de olay yerinde boruyu tuttum ama kavrayamadım. Bir el, o boruyu kendini kilitleyerek kavrayabilecek nitelikte değildir” diyerek yeniden rapor alınmasını talep etti.

KURUM AVUKATI: SARKARKEN KURTARMA ÇABASINA GİRMESİNİ KABUL ETMİYORUZ

Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü avukatı ise “Söz konusu bilirkişi raporu fiziksel değerlendirmeden ibaret olup, olay anı ve psikolojisine yer vermemiştir. Uzun süre ilaç kullanan ve olay anında alkollü birinin sözlerine itibar etmeyerek daha sonra sarkarken kurtarma çabasına girmesini kabul etmiyoruz. Sanıktan şikayetçiyiz cezalandırılmasını talep ediyoruz” diye konuştu.

‘DOSYADA BÖYLE BİR BEYAN YOK’

Sanık avukatlarından Berrak Büyük, Akkışla’nın sorumluluğunun bulunmadığının raporda belirtildiğini söyleyerek, “Katılan taraf her ne kadar evin kapısının kitlendiğini, evden çıkmasına izin verilmediği iddia edilse de dosya içerisinde böyle bir beyan yok. Dosya bu aşamaya onların iddialarıyla gelmiştir” dedi.

Sanığın diğer avukatı Namık Çağalı da “Müvekkilin üzerine atılı her 2 suçun da suç vasıfları oluşmamıştır. Beraatini talep ederiz” diyerek savunma yaptı.

SAVCIYA SÜRE VERİLDİ

Hakim, gerekli görülmediği için yeniden bilirkişi raporu hazırlanması talebini reddederek, mütalaasını sunması için savcıya süre vererek duruşmayı erteledi. 


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon