Öğrencinin dışlandığı anlar gündem olmuştu: Afyonkarahisar'daki 29 Ekim gösterisine inceleme

Afyonkarahisar'da dikkat eksikliği (disleksi) rahatsızlığı bulunan 4'üncü sınıf öğrencisi M.E.T., 29 Ekim gösterisi öncesi öğretmeni tarafından gruptan ayrılarak, kenara çekildi. Gösteri boyunca kenarda arkadaşlarını izleyen M.E.T.'nin görüntüleri, sosyal medyada tepkiye neden oldu. İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nce inceleme başlatılırken, M.E.T.'nin sınıftaki provalarda da arkadaşlarından ayrı oturtulduğu ortaya çıktı.

Öğrencinin dışlandığı anlar gündem olmuştu: Afyonkarahisar'daki 29 Ekim gösterisine inceleme
Abone Ol google-news
DHA
Yayınlanma: 31.10.2023 - 13:05

Afyonkarahisar Atatürk İlkokulu'nda 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenleri sırasında, sınıf öğretmeni Ş.Ş. öncülüğünde 24 öğrenci, üzerinde Atatürk fotoğrafı ve Türk bayraklarının olduğu tişörtlerle sahneye çıktı.

Gösteri başlayacağı sırada öğretmen Ş.Ş., disleksi rahatsızlığı bulunan öğrencilerden M.E.T.'yi gruptan ayırıp, uzaklaştırdı. Daha sonra diğer öğrenciler, çalan müzik eşliğinde gösterisini sundu.

Bu sırada kenarda duran M.E.T. ise elleri önünde katılımcıların alkışladığı arkadaşlarını izledi.

PROVA GÖRÜNTÜLERİNİ PAYLAŞTI

Sosyal medyada yayılan görüntüler, tepkiye neden oldu. M.E.T.'nin gösteri için sınıfta yapılan provalarda da sırada oturduğu ve arkadaşlarına dahil edilmediği yeni görüntüler ortaya çıktı.

Sınıf öğretmeni Ş.Ş.'nin kendi sosyal medya hesabından paylaştığı görüntülerde, M.E.T.'nin sırasında oturduğu görüldü. Konuyla ilgili İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nce inceleme başlatıldı.

SENDİKADAN AÇIKLAMA

Afyonkarahisar Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Muhtar Demirci, öğretmenin yanında olduklarına dair bir açıklama yaptı.

Demirci, "Atatürk İlkokulu'nda yapılan Cumhuriyet Bayramı törenindeki bir olaydan dolayı öğretmen arkadaşımız linç ediliyor. Bu yapılanı, Türk Eğitim-Sen olarak asla kabul etmiyoruz. Bu konuda 'özel durumu olan bir öğrenci, o anda gösterilere katılmak istememiş olabilir mi, veli daha önce çocuğunun görev almasını istememiş, öğrenci çalışmalara katılmamış olabilir mi?' sorularını sormadan, 'vurun abalıya' mantığıyla meslektaşımıza saldırılmasına müsaade etmeyiz. Milli Eğitim Müdürlüğü konuyu zaten inceleyip, gerekirse soruşturma açıp, gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlayacaktır. Ayrıca kusur ve suçlar şahsidir, bir camiaya mal edilemez. Türk Eğitim- Sen olarak üyemiz olsun ya da olmasın, haklı davalarında tüm meslektaşlarımızın yanındayız" dedi. 

'ÖĞRETMENİ 4 YILDIR FARKINA VARMADI DA BUGÜN MÜ FARKINA VARDI?'

Afyonkarahisar'da 29 Ekim gösterisi öncesi öğretmeni tarafından gruptan ayrılıp, gösteri boyunca kenarda arkadaşlarını izleyen M.E.D.'nin, eşinden ayrı yaşayan babası Hakan D., gazetecilere açıklama yaptı. 

Kentte, Cumhuriyet'in 100'üncü yılının kutlandığı, Atatürk'ün adını taşıyan okulda, böyle bir olayın yaşanmasının çok üzücü olduğunu söyleyen Hakan D., "Sonuçta çocuğun psikolojisi önemli. Bununla ilgili de yapılan tavırlar önemli. Baktığımız zaman hakikaten burada disleksiyle ilgili çocuğa birtakım atılan suçlar var. Çocuğun dikkat eksikliği var ama bu toplumun bir yarası. Ama bu disleksi dediğin zaman, Einstein bile disleksi hastası oldu. Bunlar özel ilgi gösterilen çocuklardır. Bir öğretmen bunu en arka sıraya değil de en öne almak zorunda. Eğitimde biraz özel bizim çocuğumuz, yaklaşık 4 yıldır Atatürk İlkokulu'nda okuyor. Öğretmeni 4 yıldır farkına varmadı da bugün mü farkına vardı? Şimdi bana elbise aldırtıyorsunuz, bununla beraber programa çıkarıyorsunuz daha sonra yan tarafa geçiriyorsunuz. Bazen halk oyunları yarışması olur memlekette. Herkes halk oyunu oynayacak değil ama eline bir tabela verirsiniz o çocuk kıyafet giyer, eline bayrak da verip sallandırabilirdi. Şimdi bizim bu okulda 3 Afgan çocuk var, Atatürk'ün elbisesini giydi. Ben bununla gurur duydum ama benim çocuğum Afgandan, Suriyeliden, Iraklıdan daha mı geri zekalı? Türkçe biliyor, 100'üncü yılın Türk çocuğu, böyle bir şey olduğu zaman da hoş bir şekilde karşılanmadı" diye konuştu.

'SONUÇTA MUTLAKA KUSUR VAR'

Olayda öğretmenin kusurlu olduğunu savunan Hakan D., şöyle dedi:

"Ben de gazeteciyim ama bunu gazeteden öğrendim. Baktığınızda doğru bir şey değil. Atatürk adını alan bir okulda bu hareketin yapılması doğru değil. Ben hanımefendiyi aradım dedik ki 'Böyle bir olay olmuş'. 'Efendim ben size cevap verecek değilim, yarın sabahtan okulda toplantımız var oraya gelin' dedi. Aynı gün Milli Eğitim müdürüne, okul müdürüne bu şikayeti bildirdim. Milli Eğitim müdürü de okul müdürümüz de gerekeni yaptı. Bir baktık ki haber yapılmış, ben haberden duydum. 

Valimiz Kübra Güran Yiğitbaşı, Vali Yardımcımız Mehmet Keklik başından bu yana çok ilgili. Sabahtan biz onlarla toplantıdaydık ama ilgili ya da ilgisiz vatandaşlar savunma cihetine girmiş, sonuçta mutlaka kusur var. Benim çocuğum da kusursuz değil, kusur da olabilir. Ama bu çocuklar, ötekileştirme değil, ötelenme değil, bunlar daha da kucaklanmalı. Şimdi down sendromlu çocuklarımız var, bunlar her türlü figürü yapıyor. Sonuçta bizim yapmış olduğumuz çocuk eğlencesi, 100'üncü yılın bir kutlaması, çocuğun birisi sağa, birisi sola hareket yapacak orada komiklik ortaya çıkacak. Ama çocuğumuz orada bizim direk gibi durmayacak." 


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon