Özge Mumcu Cumhuriyet'e konuştu: ‘O karanlık dönem bugünleri inşa etti’

Gazetemiz yazarı araştırmacı gazeteci, Uğur Mumcu’nun Ankara’daki evinin önünde düzenlenen suikastle katledişinin üzerinden 31 yıl geçti. Cumhuriyet, Uğur Mumcu’nun anısına ailesi tarafından kurulan Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı (um:ag) yönetim kurulu üyesi ve Mumcu’nun kızı Özge Mumcu ile konuştu.

Özge Mumcu Cumhuriyet'e konuştu: ‘O karanlık dönem bugünleri inşa etti’
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 24.01.2024 - 04:00

Uğur Mumcu, Türkiye’deki kirli ilişkileri tespit edip onun üzerine giden aydın bir kişilikti. Türkiye’deki sorunları yurttaşlara anlatmak için oldukça çaba sarf etti. Eğer Mumcu öldürülmeseydi ve onun işaret ettiği sorunların üzerine gidilseydi bugün nasıl bir Türkiye’de yaşıyor olurduk?

İlk olarak kişisel bir açıdan bakacağım soruya, muhtemelen bugün ne olurdu hiç bilmediğim başka bir hayatım olacaktı. Eğer Türkiye’deki siyasetçiler, kendi egolarını ve koltuklarını korumak için harcadıkları zamanı babamın işaret ettiği konulara harcamış olsalardı, bugün daha demokratik bir toplumun içinde yaşıyor olurduk. O toplumda evrensel hukuka, insan haklarına, toplumsal adaletle, sosyal eşitliklere ve laikliğe sahip çıkan bir ülke olurduk ki bu da bir anlamda bugünün ütopyası olurdu. Silah kaçakçılığından terör bağlantılarına, rabıta örgütünden Müslüman Kardeşlere, Müslüman Kardeşler’in örgütlenmesinden siyasal İslam’ın ‘yeşil kuşak’ olarak kullanılmasına kadar uzanan konulara dair yazılarını ve çalışmalarını incelediğimizde, o dönemdeki çıkarımlarını ve ‘gelecek olanı’ anlatışını bu halkın inandığını, bu nedenle de unutmadığını ve tam da bu nedenle de unutmayacağını görebiliriz. Ama babamın deyimiyle “Saklı devlet”, onu özellikle korumadı ve sonucunda öldürüldü. Babamın öldürülmesiyle birlikte, o dönem oldukça karanlık bir dönemdi ve o karanlık dönem bugünleri inşa etti. 

Mumcu’nun yazıları, haberleri ve kitapları hala güncelliğini koruyor. Türkiye’deki birçok sorunu anlayabilmek için Mumcu’nun söylediklerine bakmamız gerekiyor. Sizce bunun nedeni nedir?

Babamın bilgi birikimiyle güncel olayları analiz edebilme, bu olayların ardındaki bağlantıları ustalıkla harmanlayabilme yeteneği vardı. Bunları yaparken de Mustafa Kemal Atatürk tarafından inşa edilen cumhuriyetin idealleriyle sosyalizm fikirlerini birleştirebilme ve tüm bu unsurları hukuk bilgisiyle sentezleyerek anlaşılır bir dille ifade etme becerisi bu güncelliğini korumasının temel sebebidir. Bu yaklaşım, sadece geçmişin değil, aynı zamanda bugünün de derinlemesine anlaşılmasına olanak tanır ve geleceğe dair önemli içgörüler sunar. Bu şekilde, hem tarihi perspektif hem de çağdaş olaylar arasındaki bağlantılar, daha geniş bir anlayış çerçevesinde ele alınır ve bu okuyucuya hem geçmişi hem de bugünü daha kapsamlı bir şekilde değerlendirme fırsat sunuyor.  

Uğur Mumcu gazeteciliğini bilmek ve onun gazeteciliğini yeni kuşaklara aktarabilmek için Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı (um:ag) yıllardır faaliyetlerine devam ediyor. Bu kapsamda Uğur Mumcu gazeteciliğinin sizce önemi nedir?

Vakfı, Uğur Mumcu’nun gazetecilik anlayışını gelecek kuşaklara aktarmak için çekirdek ailesi olarak kurduk ve 30 yaşına girdik. Babam gazeteciliği sadece bilgiye dayalı bir meslek olarak görmekten öte, etik değerlere derinden bağlı bir anlayışın temsilcisiydi. Herhangi bir güç merkezi, siyasi parti veya örgütlenmeden bağımsız olarak hareket ederek, yalnızca gerçekleri yazma ve aktarma görevini üstlenmiş bir gazeteciydi. Bu yaklaşımıyla, hem Türkiye’de hem de dünya çapında gazetecilik alanında öncü olarak kabul edilir. Mehmet Ali Ağca’nın Papa’ya suikast girişiminin ardından kendisinin İtalya’ya davada uzman olarak çağrılması da bu örneklerden biridir. Türkiye’nin en karanlık dönemlerinden birinde yazdığı yazılar, onun gazetecilik anlayışını net bir şekilde ortaya koymaktadır. 3 Mayıs 1992 tarihli Milliyet gazetesindeki yazısında gazeteciliği, haber ve bilgi kaynağına hızla ulaşan ve bu bilgileri okurlarla paylaşan, güvenilir ve etik değerlere bağlı bir meslek olarak tanımlamıştır. um:ag’da araştırmacı gazetecilik kursumuzla onun mirasıyla doğruluk, dürüstlük ve cesaret gibi değerlerin, gazetecilik mesleğinin temel taşları olduğunu hatırlatmaya ve bu değerleri yeni nesillere aktarmaya devam ediyoruz.

Mumcu’nun ekolünü benimseyen birçok gazeteci var. Sizin vakfınızda da onun izinden gitmek isteyen gazeteci adayları yetişiyor. Bu kapsamda genç gazetecilere önerileriniz nelerdir? Vakfınız bu anlamda ne gibi faaliyetler yürütüyor?

Vakıfta ‘Araştırmacı Gazetecilik Kursu’ aracılığıyla her yıl 3.5 ay süren yoğun bir eğitim programı düzenlemekte. Bu kurstan bugüne kadar yaklaşık 200 gazeteci adayı mezun olmuş ve çoğu sektörde çalışmaya devam ediyor. Genç gazetecilere önerim, sosyal medyadaki filtre balonlarına kapılmadan, Türkiye'nin yakın tarihini incelemeleri, haber yazmanın ve araştırma yapmanın temel noktalarını öğrenmeleridir. 2018’de, Küresel Araştırmacı Gazetecilik Ağı (GIJN) adlı uluslararası bir kuruluşun üyesi olduk. Bu kuruluş, dünyanın dört bir yanından araştırmacı gazetecileri bir araya getiriyor. Dünyadaki yeni gazetecilik doğası, bir haberin başka bir ülkede takip edilmesini de gerektiren bir nitelik kazanmıştır. Bu nedenle, um:ag sınır ötesi araştırmacı gazetecilik ve veri gazeteciliği gibi kavramların Türkiye’de de yaygınlaşmasına da sağlamayı amaçlamakta.

Sizin vakfınızın da amaçları arasında yer alan, Uğur Mumcu gazeteciliğini benimsemiş gençlerin yetişmesinin Türkiye açısından önemi nedir?

Babamın çalışmaları, yolsuzluk, terör, insan hakları gibi Türkiye’nin temel sorunlarını günümüz bağlamında anlamak için hâlâ büyük önem taşımaktadır. um:ag bu mirası koruyarak, onun doğruluk, dürüstlük ve cesaret gibi değerlerini genç gazetecilere aktarmaya devam edecek. Bu nedenle, Uğur Mumcu’nun gazeteciliğinin anlaşılması ve yeni kuşaklara aktarılması, sadece gazetecilik mesleği için değil, aynı zamanda Türkiye’nin laik bir toplum düzenine dayanan, eşitlikçi ve adil demokratik bir gelecek için de hayati önem taşımaktadır. 


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon