Nirengi Derneği, çocuk ihmal ve istismarının son verilerini ve bildirme yükümlülüğünün önemini Cumhuriyet TV'de anlattı
Çocuk ihmal ve istismarı konusunda uzun süredir çalışan ve mağdur çocuklara destek sağlayan Nirengi Derneği, Cumhuriyet TV'nin konuğu oldu. İhmal ve istismar verilerinin son durumlarını ve bildirme yükümlülüğünün ciddiyetini anlatan dernek temsilcileri, son zamanlarda artan sanal şiddete de dikkat çekti.
Türkiye'de her yıl yüzlerce çocuk ebeveynleri veya bakım verenleri tarafından ihmale ve istismara maruz bırakılıyor. Özellikle vücut dokunulmazlığına yönelik işlenen suçlarda ve dava süreçlerinde çocuklar maruz kaldıkları travmayı daha çok yaşıyor.
Çocuk istismarına yönelik kapsamlı projeler yapan derneklerden biri de Nirengi Derneği. 2015 yılından itibaren çocuklara psikolojik ve hukuki destek veren dernek, aynı zamanda acil destek hattı ile de vakalarla ilgileniyor.
Cumhuriyet TV'ye konuşan dernek temsilcileri İdil Türkmen Ayaydınlı ve Arsal Karakaş, bildirme yükümlülüğünün önemini ve bildirilmeyen vakalardaki artışı anlattı.
'İHMALİN ELE ALINMASI GEREKEN ÜÇ ÇEŞİDİ VARDIR'
Çocuk ihmal ve istismarının en genel tanımını yapan dernek direktörü İdil Türkmen Ayaydınlı, Dünya Sağlık Örgütü'nün açıklamalarına dikkat çekerek konuşmasına başladı:
Dünya Sağlık Örgütü'nün tanımına göre ihmal, çocuğa bakmakla yükümlü kimsenin, çocuğun gelişimi için gerekli ihtiyaçları karşılamaması veya bu ihtiyaçları dikkate almamasıdır. Bu ihtiyaçlar sağlık, eğitim, duygusal gelişim, beslenme, barınma ve güvenli yaşam şartlarıdır. Ebeveyn veya bakım verenin çocuğa, sahip olduğu kaynaklarla orantılı bir yaşama alanı sağlaması gerekir.
İhmal: Fiziksel, duygusal ve eğitimsel olarak ele alınabilir.
İSTİSMARIN SONUCU ÖLÜM OLABİLİR
İSTİSMAR
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne göre erken yaşta reşit olma durumu hariç, on sekiz yaşına kadar olan herkes çocuk sayılır. Çocuk istismarı 0-18 yaş çocuğun sağlığını, fiziksel ve psiko-sosyal gelişimini olumsuz etkileyen, bir yetişkin, toplum ya da devlet tarafından bilerek ya da bilmeyerek gerçekleştirilen her türlü kötü muameledir.
İstismar: Fiziksel, duygulal ve cinsel olarak ele alınabilir.
FİZİKSEL İSTİSMAR
Çocuğun kaza dışı yaralanmasıdır. Bir erişkin tarafından cezalandırma, disiplin, öfke boşaltma ya da başka amaçlarla, çeşitli yöntemler kullanarak çocuğa fiziksel şiddet uygulanmasıdır. İşkence; vücuduna iğne batırmak, sigara söndürmek, dövmek, çimdiklemek, ısırmak, kulağını ya da saçını çekmek, zehirlemek, boğmak gibi davranışlardır. Fiziksel istismar, istismarın en iyi tanınan şeklidir ve “Bir kaza olmaksızın, fiziksel travma ya da yaralanmalarla sonuçlanan herhangi bir davranış biçimi.” olarak tanımlanır.
Fiziksel istismar yaralanmaları çimdikleme, ısırma, vurma, tekmeleme, yakma, ağzı kapatarak boğmaya teşebbüs etme, şiddetli bir şekilde sarsma ya da herhangi bir başka şekilde çocuğun bedenine zarar vermektir. Her yıl binlerce çocuğun ebeveynleri ya da yakın akrabaları tarafından fiziksel olarak istismar edildiği tahmin edilmektedir. Bu çocukların arasında ciddi şekilde yaralananlar ve hatta yaşamını yitirenler olduğu söylenmektedir. Fiziksel istismarın yol açtığı duygusal travmanın, fiziksel yaralar kadar çabuk iyileşmediği de bilinmektedir.
DUYGUSAL İSTİSMAR
İstismar türleri içerisinde gündelik yaşamda en sık rastlanan tiplerden biri de duygusal istismardır. Duygusal istismarın temelinde çocuğun psikolojik hasar yaşaması bulunmaktadır.
Bunun oluşumunun iki temel nedene bağlı olduğu görülmektedir: Kendilerine bakmakla yükümlü kişiler tarafından olumsuz olarak etkilendikleri tutum ve davranışlara maruz bırakılmaları veya gereksindikleri ilgi, sevgi ve bakımdan mahrum bırakılmaları.
CİNSEL İSTİSMAR
Çocuğun, bir yetişkin tarafından cinsel doyum amacıyla kullanılması çocuğa yönelik cinsel istismar olarak kabul edilir. Çocukluk çağında istismar, teşhircilik, röntgencilik, laf atma, sarkıntılık yapma, ırza geçme, ensest, çocuk pornografisi şeklinde olabilmektedir.
'BİLDİRİM SÜRECİNE HAKİM OLMALIYIZ'
Çocukları 'eğitmek' amacıyla yapılan ihmallere ve zarar verici davranışlara dikkat çeken Ayaydınlı, kişinin niyetinin olayı istismar etmekten çıkarmayacağını belirtti. Birçok vakada, özellikle dava ve bildiri süreçlerinde yeterli bilginin ulaştırılmadığını anlatan Ayaydınlı, "Kimi zaman ebeveynler veya bakım verenler, çocuğu 'hizaya' getirmek için, çocuğun fiziksel bütünlüğüne yapılan zararlar verebiliyorlar. Bunlar da yapan kişinin niyeti iyi olsa da olayı istismar etmekten çıkarmaz. Bir çocuk istismara uğradıktan sonra yetişkinler bildirim süreçlerine hakim değillerse, o zaman süreç içerisinde aksaklıklar olabiliyor. Bu da çocuğun ikinci defa istismara uğraması anlamına gelebiliyor" ifadelerini kullandı.
'BİLDİRİLMEYEN VERİLER DE VAR'
Nirengi Derneği'nin avukatı Arsal Karakaş, son zamanlarda artan sanal şiddete ve bildirilmeyen vakalara dikkat çekti. Birçok kamu görevlisinin, bir çocuğun istismara maruz kaldığıyla ilgili şüphe duyduktan sonra bildirme yükümlülüğünün zorunlu olduğunu bilmediğini belirten Karakaş, mahkemelerin de çeşitli suçlara ve özellikle sanal şiddet suçlarına adapte olmaya çalıştığını aktardı.
Basit şüphelerin dahi ciddi gerçekleri ortaya çıkarabileceğini söyleyen Karakaş, "Bildirilen verilerin yanında bildirilmeyen verilerin de olduğunu biliyoruz. Bizi arayanların süreçte ne olacağıyla ilgili sorularının oldğunu görüyoruz. Eğer basit bir şüphe bile varsa, herkes bunu bildirmekle yükümlüdür. Bunu bilmekte fayda var. 'Ben buna karışmalı mıyım?' gibi sorular alıyoruz. Hepimiz bildirmeliyiz" dedi.
NİRENGİ DERNEĞİ'NİN MESAJI:
"Eğer 18 yaşından küçüksen, birisinden zarar görüyorsan veya zarar gören bir kişiyi tanıyorsan sana destek olabiliriz. 0850 216 53 67 numaralı telefondan bize hafta içi 10:00-19:00 saatleri arasında ulaşabilirsin."
En Çok Okunan Haberler
- Futbolda pis kokular yükseliyor
- TÜPRAŞ'ta patlama: 12 kişi yaralandı
- 'Erdoğan bize göre tek seçenektir'
- CHP’de çelişen başkanlara uyarı
- AKP’li vekilin PKK yöneticisiyle fotoğrafı gündem oldu!
- Son seçim anketinde çarpıcı sonuç!
- Hekimlerin istifaları hızlandı
- 'Erdoğan ömür boyu Cumhurbaşkanı olacak diye...'
- 'Atatürk ile Cumhuriyet ile bayrak ile...'
- İşte sıfır faizli kredi veren bankalar…