Muhtaç etme kültürü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, depremlerin büyük yıkıma neden olduğu kentlerden Adıyaman’a önceki gün gerçekleştirdiği ziyaretinde depremzede çocuklara para dağıttı. “Depremin ilk günlerinde istedikleri çalışmaları yapamadıklarını” söyleyerek depremzedelerden “helallik” isteyen Erdoğan’ın bu davranışına kamuoyundan çok sayıda tepki gelirken siyaset bilimciler ve hukukçular Cumhuriyet’e konuştu. 

Siyasal İletişim Danışmanı Suat Özçelebi:

Depremzede çocuklara para dağıtmak ve bunu cumhurbaşkanının yapması, siyasal iletişim açısından doğru değil. Cumhurbaşkanının kendisinin böyle bir davranışta bulunması, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin de bir etkisi. Yukarıdan aşağıya yardımı yapan, bunları halka ulaştıran tek kişi kendisi olduğu imajı yaratılıyor. Bunun da hem yardım kültürü üzerinde hem de çocuklar üzerinde olumsuz etkilerinin olacağını düşünüyorum.

‘EMPATİ YOKSUNLUĞU’

Siyaset Bilimci Doç. Dr. Burak Cop:

Bu eylem, dedeleri yaşında birinin çocuklara harçlık vermesi gibi görülüp sevimlileştirilebilecek bir eylem değil. AKP’nin 20 yıllık iktidarındaki sosyal politikalarının ya da sosyal politikasızlığının çok çarpıcı bir yansımasını görüyoruz. Bu, çok simgesel bir olay. Muhtaç etme kültürünün, sadaka kültürünün yurttaşlıktan kaynaklı hak temelli bir sosyal devlet koruması yerine, muhtaç insanları himaye eden bir devlet anlayışı. Yoksulluğu ortadan kaldırmak yerine yoksulluğu yöneten bir politikanın çok çıplak, simgesel bir görüntüsü bu. Güney illerinde de yangınlar olduğunda oradaki yurttaşlara otobüsün üzerinden çay fırlatma eylemini anımsatan bir görüntü. Yine bir duyarsızlık, empati yoksunluğunu görüyoruz. 

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu:  Saraydakiler, Saray şürekâsı, çocuklarımız; paranın geçmediği Adıyaman’da har(a)çlık değil huzurlu bir gelecek istiyor. Depremlerde arkadaşları ölmesin istiyor.

‘GÜNAHLARINDAN ARINMAYA ÇALIŞIYOR’

İstanbul Barosu Başkanı Avukat Turgut Kazan: 

Böyle inanılmaz bir olayı hukukçu gözüyle ya da hukuki açıdan yorumlamak mümkün değil. Çok yanlış bir olay, tatsız tuzsuz bir mesele. Asla kabul edilemez. Bu felaketin içinde para dağıtmak olacak şey değil. Paradan başka bir şey düşünmediklerini zaten Kızılay olayıyla yeniden gördük. İlk günlerde de “Her aileye 10 bin TL vereceğiz” açıklamasını yapmıştı. Bunca acının içinde o insanlara para verilse ne yazar? Kaldı ki çocuklar orada o parayla ne alabilirler? Helallik almaktan bahseden Erdoğan, kendi anlayışına göre günahtan arınmaya çalışıyor gibi görünüyor.