Millet İttifakı'ndan İzmir'de büyük miting: Biri dün öteki bugün...

Son dakika haberi... Millet İttifakı'nın büyük İzmir mitingi için yurttaşlar, Gündoğdu Meydanı'na akın etti. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, meydanı dolduran yüz binlere seslendi. Kılıçdaroğlu, "O dışarıya götürdükleri 418 milyar dolar var. O parayı son kuruşuna kadar alıp Türkiye'ye getireceğim. Endişe etmeyin" dedi. Mitingde kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Yardımcısı adaylarının ortak mesajı ise "Kazanacağız" oldu.

Millet İttifakı'ndan İzmir'de büyük miting: Biri dün öteki bugün...
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 30.04.2023 - 15:10

Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayları miting alanına deniz ulaşımıyla geldi. Millet İttifakı liderleri Gündoğdu Meydanı'na giriş yaptı.

Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu kürsüye geldi. Yüz binlere hitap eden Kılıçdaroğlu, "Benim umudum sizlersiniz, beraber, birlikte Türkiye'nin içine düştüğü bu durumdan Türkiye'yi çıkarmayı birlikte yapacağız. Türkiye'yi birlikte aydınlığa çıkaracağız" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

* Bay Kemal'in sözünü veriyorum. Ne olursa olsun bütün engelleri yıkacağım. Türkiye'yi aydınlığa çıkaracağım. Adaleti birlikte gerçekleştireceğiz. Hiçbir ayrım yapmayacağız. 85 milyonu kucaklayacağız. Oy versin vermesin, herkes emin olsun Bay Kemal onun yanında olacaktır.

* Bu seçimler gençlerin kendilerini göstermeleri gereken bir seçimdir. Bu seçimler demokrasiyi yeniden inşa etme seçimidir. Bu seçimlerin hiçbir çocuğun yatağa aç girmeyeceği bir Türkiye'yi inşa etmenin seçimdir. Bu seçimler kadın erkek eşitliğini sağlayacak seçimlerdir. Bu seçimler kucaklaşma seçimidir, ayrışma değil. Bu seçimler Türkiye'ye demokrasi getirme seçimidir.

* 21. yüzyılda Türkiye'nin büyümeye, kalkınmaya, gücünü göstermeye ihtiyacı var. Türkiye'nin dünya ile rekabete ihtiyacı var.

* Dünyanın her tarafından en yetkin insanlarla birlikte çalışıyoruz. Bir Kemal kurdu, 1. yüzyıl başladı. Bir Kemal geldi, 2. yüzyıl başlıyor. Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağız. Sizden tek isteğim sandığa gidin, sizden tek isteğim geçen seçimlerde AKP'ye, MHP'ye oy vermiş bir yakınınızı ikna edin ve beraber sandığa gidin. Türkiye'nin bu çıkmazdan çıkması gerektiğini anlatın ve Millet İttifakı'na oy isteyin.

* Bu ülkeye baharları getireceğim, bu ülkeye huzuru getireceğiz, bu ülkeye kardeşlik getireceğim, çiftçiyi toprakla buluşturacağım göreceksiniz. Kırsalda hiçbir kadının, gencin aç kalmasını düşünen düşünceyi ters düz yapacağız.

* Her kadının sosyal güvencesi olacak. Her kadın evladını okula huzur içinde gönderecek.

* 5 yıl içinde 300 milyar dolar para gelecek ve tamamı yatırıma ayrılacak.

* O dışarıya götürdükleri 418 milyar dolar var. O parayı son kuruşuna kadar alıp Türkiye'ye getireceğim. Endişe etmeyin.

* Uluslararası hiçbir mahkeme bir devletin soyulmasına evet dememiştir. Amerika'da çiftlikler alacaklar, gökdelenler yapacaklar. Bay Kemal bunları yiyecek? Yemem efendim yemem. Son kuruşuna kadar alıp getireceğim.

* 2015'ten bu yana emeklilere Ramazan ve Burban bayramında birer maaş ikramiye veriyorlar. Biner lira verdiler. Şimdi seçime giriyoruz diye artırdılar. Önümüzde Kurban Bayramı var, bankaya gittiğinde 15 bin lira paranız olduğunu göreceksiniz.

* Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemen, tüyü bitmemiş yetimin hakkını da asla yedirmem.

"EMEKLİYE SEVK EDİLDİN"

Davutoğlu'nun ardından İYİ Parti Genel Başkanı yurttaşlara hitap etti. Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

* Atatürk'ün, Atatürkümüzün hemşerileri, Zübeyde Hanım'ı bağırında taşıyan İzmir... Ben Atatürkümüzün hemşerisiyim, dolayısıyla benim hemşerilerim İzmir. Çaka Bey'in 1000 yıl evvel fethettiği Çaka Bey'in İzmir'i. Ve işgale karşıAtatürkümüzü Samsun'a gönderen İzmir.

* 14 Mayıs gecesi eğer biz kazanırsak işgalci olacakmışızı ya. İşgali sona erdiren İzmir, bugün burada gördüğüm İzmir kararını vermiş. Atatürkümüzün bıraktığı emanete sahip çıkan İzmir bizi istismar eden, vatandaşlık satan, 10 milyon Suriyeliyi ülkemize dolduran bu harami düzene son verecek.

* İzmir'e gâvur diyenler Cumhuriyetimizin kurucularına ayyaş dediler. Sonra ne oldu? O iki ayyaş sözüne karşı önce kadınlar, sonra gençler ayağa kalktı ve 14 Mayıs akşamı inşallah ve mutlaka 13. cumhurbaşkanı seçilecek. Kendisini alkışlarla makamına oturtacağız. Ama sayın Erdoğan ve arkadaşlarını da nezaketle emekli edeceğiz.

* Burada bütün siyasi görüşten insanlar var. İYİ Partililer hem Kılıçdaroğlu'na hem de kendi logosuyla seçime giren İYİ Parti'sine oy verecekler. Her aileden bir oy istiyorum. Çünkü şu ana kadar en fazla eziyet gören benim. Bir anaya, bir babaanneye, bir eşe söylenmeyecek ne varsa bana söylendi.

* Moralim için istiyorum, iradem için istiyorum, ailem için istiyorum, torunum için istiyorum, tüm kadınlar için istiyorum. Çünkü bu mücadeleyi verebilmek için sizlere ihtiyacım var.

* Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet! Duy Recep Bey duy, emekliye sevk edildin.

Kürsüye gelen Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları şu şekilde:

* İzmir bugün buradan Ankara'ya, Beştepe'ye ve daha ötesine diyor ki biz buraya yeni bir ufuk çizmeye, yeni bir kader yazmaya geldik.

* Bu manzara kolay olmadı. Aylarca toplandık, aylarca görüştük. Hiçbir şeyimiz gizli olmadı. Şimdi milletimizi iki kader yolu bekliyor. Ya şu anda otoriter yolsuzluk düzeniyle kirlenmiş cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi devam edecek ya da Türkiyemizi, milletimizi birleştiren Millet İttifakı gelecek, yeni bir ufuk çizecek?

* 14 Mayıs günü sadece bir cumhurbaşkanı değişimine imza atmayacağız. Cumhuriyetimizin 2. yüzyılının yol haritasını çıkaracağız. Aramızdaki farklar büyük Cumhur İttifakı'yla.

1- Demokrasi ve özgürlükler. İnsan hakları. Cumhur İttifakı denen bu yamalı bohça yoluna devam ederse ki edemeyecek, bugünkü baskılar devam edecek. Ama biz gelirsek, 13 cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ve yardımcıları olarak biz özgürlük alanlarını genişleteceğiz. Hiç kimse ötekileştirilmeyecek. Gençler bir tweet dolayısıyla cezalandırılmayacak. Herkes istediği gibi konuşacak, istediği gibi yazacak, istediği gibi giyinecek.

2- Adalet. Devletin dini adalettir diyen bir inançtan geliyoruz. Adaletin olmadığı hiçbir yerde huzur olmaz. Güven olmaz. Geleceğe herhangi bir şekilde umut olmaz. Bugün talimatla yürüyen yargı mekanizmasını tam ve bağımsız bir yargı sistemine dönüştüreceğiz.

3- İnsan onuruna yakışır bir hayat standardı ve ekonomi bir düzen. Bugün bu düzen, ucube cumhurbaşkanlığı sistemi, devlet kaynaklarını yakınlarına peşkeş çeken sistem fakiri daha fakir yaptı. Esnafımız çaba sarfetti kredi borçlarıyla ezildi. İşçilerimiz emeğinin karşılığını alamadı, enflasyonun altında ezildi. Kur korumalı mevduat adında faizcilere peşkeş çekilen 200 milyar Türk lirasını, arka kapıdan satılan 218 milyar Türk Lirası'nın hesabını sorarak, tek tek milletimize dağıtacağız.

4- Size siyasi ahlâk, temiz siyaset sözü veriyoruz. Türkiye'de yolsuzluk düzeni hakim, kimse hesap sormuyor. Bir bakan kendi şirketinden bakanlığında dezenfaktan sattı, Erdoğan onu teşekkür ederek uğurladı. Ülkenin toprakları imar baronlarına peşkeş çekildi. Türkiye dışarıdan narko olarak anılan bir devlet haline geldi. Başbakanlığımıza mani olan siyasi ahlak, imar yasası, ihale yasası tekrar gündeme gelecek. Sayın Kılıçdaroğlu'yla siyasi ahlakı Türkiye'de egemen kılacağız. Herkes malvarlığı beyanında bulunacak.

5- Devletimizin kurumları büyük ölçüde yıprandı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti nevzuhur bir devlet değildir. Ben buraya Konya'dan geldim. Selçuklu başkentinden cumhuriyetimize kadar... Devletimiz itibar kaybetti. Mülakatlar üzerinden niteliksiz insanlar devlet kadrolarını doldurdu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni bütün kurumlarıyla ayağa kaldıracağız.

6- Dünyaya açık, onurlu bir ülke. Bu kader kavşağında seçimi kaybedeceğini anlayan iktidar mensupları saldırganlaştırlar. Bu ülkede benden sonra başbakanlık yapan bir başbakan. Ama seçim kazanarak olmadı. Siz onu belediye başkanı yapmadınız İzmirliler. Millete hakaret eden biri olursa, milli iradeye laf eden biri olursa onunla hesaplaşırız. 14 Mayıs'ya yabancı istilacılara ülkeyi terk etmeyeceğiz diyor. Hiçbirimiz yabancılarla ilişkiler içinde değiliz. Ama ne yapacağız biliyor musunuz? Tarihimizde olmadığı gibi geleceğimizde de hiçbir Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na aptal olma diye mektuplar yazılamayacak.

* Önce sen yurtdışında olduğu iddia edilen milyar dolarları ülkemiz getir ondan sonra yabancı istilasından bahset.

* Son 15 güne bu altı ilkeyle giriyoruz. Tam özgürlük ve demokrasi. Adalet. Temel insan onuruna yakışır ekonomik standart. Temiz siyaset, güçlü devlet ve onurlu Türkiye.

* Bir iktidarın en saldırgan olduğu an kaybetme korkusu yaşadığı andır.

* En vahimi... İçişleri Bakanı... Çıktı dedi ki kendisi hakkındaki iddiaları örtmek için her geçen gün daha çok bağıran bir bakan. Dedi ki 14 Mayıs bir sivil darbe girişimi. Kendisinin kafasında darbe mantığı var da ondan. Korku yaymak istiyorlar da ondan. İşte biz 6 genel başkan, 2 büyükşehir belediye başkanımız buradan sesleniyoruz. Korkmadık, korkmuyoruz, korkmayacağız.

* Hiçbir güç milli iradeye hakim olamayacak. 14 Mayıs'ta her bir oya, her bir sandığa sahip çıkacağız.

GÜLTEKİN UYSAL: EGE'NİN GÜZEL ŞİVESİYLE YETTİ GARİ DİYECEĞİZ

Babacan'ın ardından kürsüye gelen Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle oldu:

* İşte bu kutlu şehir tarihi sorumluluğunu bir kez daha yerine getiriyor. Türk tarihi önünde bir kez daha irade koyuyor. Demokrasi bayrağını, demokrasi meşalesini bütün baskılara rağmen, bütün dayatmalara rağmen yere düşürmediniz.

* İşte bu meydan bu ülkenin, bu aziz milletin, Türkiye'nin yarınlarının müjdecisidir.

* Türk insanıyla Türk insanının arasına duvarlar örmeye çalışanlara bu meydan cevaptır.

* Türk milleti yetki istediler yetki verdi. Güç istediler, güç verdi. Mutlak güç istediler, mutlak güç verdi. Beylere o da yetmedi. Dediler ki dilimizden dökülen kanun olsun. Şaibeli bir referandumla onu da geçirdiler. Biz uçacağız, kaçacağız dediler. Dediler ama bu rejimin fiilen işlemeye başladığı günden bu güne milletin sofraki ekmeği küçüldü.

* Bugün milletin iradesini boğmaya çalışıyorlar. Bir içişleri bakanı var. Çıkmış diyor ki 14 Mayıs 2013 seçimleri bir darbe girişimiymiş. Anadolu'da güzel bir söz var. Dün Isparta'da paylaştım. Takke düştü, kelle göründü. İşte bu beylerin zihinlerinin nasıl çalıştığını bunlar ortaya dokuyor. Demokrasi zaten bu iktidar mensupları için muhalefette seslenilecek bir inanç. Onlar ruhen de lafzen de hiçbir zaman inanmadılar. 21 yıllık icraatları ortada.

* Şimdi Türk milletinin kendilerin mazeret bırakmayacak sekilde 4 tane 5 yıllık kalkınma planı uygulayacak zaman vermiş olmasına rağmen hâlâ çıkmışlar millete vaatte bulunuyorlar. Utanın, utanın.

* AKP Genel Başkanı Erdoğan çıktı, seçim beyannamesi açıkladı. Aslında seçim beyannamesi değil, beceriksizliklerinin itirafnamesi.

* Çalma işini iyi biliyorlar. Allah var. Haklarını teslim edelim. Neymiş? Mülakatı kaldıracaklarmış. 21 yıldır ÖSYM'de soruları çaldırdınız, mülakatlarla milyonların hakkını yediniz, şimdi sureti haktan görünerek sanki bu 21 yılda bu kayırmacılığı, bu ahbap çavuş düzenini bunlar inşa etmedi.

* Gençlerin benim hakkımı ne şah, ne padişah ne reis yiyebilir dediği gün bilesiniz ki adalet işliyor demektir.

"ÇALDIRMAYACAĞIZ"

* Ege'nin güzel şivesiyle yetti gari diyeceğiz.

* Türkiye'de terör örgütleriyle işbirliği yapma imtiyazı Erdoğan'da. PKK'yla, FETÖ'yle işbirliği yapabilir. Bunlar yetmedi, Gaffar Okkan'ın katillerini kendi listelerinde aday yaptılar.

* Bu ülkenin milli güvenlik şemsiyesi, demokrasidir, hukuktur ve laikliktir. Bu değerleri içselleştireceğiz.

* Geldiğimiz bugünde karanlıkta renklerin bir manası yoktur. Karanlıkta renkleri seçebilme imkânımız yoktur. Her birimizin siyasi aidiyetleri var. Ama Millet İttifakı'nı oluşturan 6 siyasi parti olarak bu karanlıktan çıkmak için yarınki Türkiye'nin cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu'nun önderliğinde bir irade ortaya koyduk.

* Dünümüzü çalanlara yarınlarımızı çaldıracak mıyız, çaldırmayacak mıyız? Çaldırmayacağız. Bu haram saltanatına son vereceğiz.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, şunları söyledi:

* İzmir 15 Mayıs sabahına çoktan uyanmış.

* Güzel İzmir'in dağlarına bahar çoktan gelmiş. İzmir umut dolu. İzmir neşe dolu.

* Gençler bu iktidar ne diyor. İş var ama gençler iş beğenmiyor diyor. Arkadaşlarım beğenmediğiniz ne varsa haklısınız. Bugünkü hayatınız çocukken hayal ettiğiniz hayattan farklıysa elbette beğenmeyecekseniz. Yarınlarınızı göremiyorsunuz elbette beğenmeyeceksiniz. Haklısınız. Biz de beğenmiyoruz. Bu ülkenin sizlere bir gençlik borcu. Sizlere bir gençlik borcumuz var.

* Hedefimiz her alanda ama her alanda Avrupa standartlarını yakalamış bir Türkiye. Çünkü Türkiye her alanda en iyisini hak ediyor. Demokrasi, temel hak ve özgürlükte, ekonomide, sağlıkta, sanatta Türkiye en iyisini hak ediyor. Türkiye'de yaşayan vatandaşlarımız en yüksek yaşam standartlarını hak ediyor.

* Bu ülke çok güçlü bir ülke ama kötü yönetiliyor.

* Bu güzel ülke iyi yönetildiği zaman 1923'ten bu yana, gördük ve yaşadık. Dürüst ve ehil insanlar başa geldiğinde bu ülke nasıl uçuyor yaşadık.

* Türkiye maalesef dünyadan koptu. 2003 yılında Sertap Erener 'Every Way That I Can' diyerek bize büyük bir gurur yaşatmıştı. Hatırlıyor musunuz o günleri. Yine başaracağız. Madonna'yı, Metallica'yı, Roger Waters'ı, Rihanna'yı ve çok sayıda müzisyeni biz kendi ülkemizde ağırladı. Hepsi geldi Türkiye'ye. Türkiye bütün Avrupa'nın gözbebeği oluyor. Ne zaman oluyor? Düzgün yönetildiğinde oluyor. Yine dinleyeceğiz inşallah.

* 14 Mayıs'ta birinci oy pusulasını önümüze aldığımızda, kabine girip vicdanımızla baş başa kaldığımızda Sayın Kılıçdaroğlu'nun 13. cumhurbaşkanı olmasına evet diyecek miyiz? İkinci pusulada, ister DEVA için, ister Gelecek için, ister Saadet için, ister Demokrat Parti için CHP'nin altına eve diyecek miyiz?

* Bu seçimi, emekliler, işçiler, memurlar, esnaf, çiftçiler kazanacak. Bu seçimi otoriter iktidarın görmezden geldiği milyonlar kazanacak.

İMAMOĞLU: KAZANIYORUZ İZMİR

Yavaş'ın ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu kürsüde açıklamalarda bulundu.

İmamoğlu'nun açıklamalarından satır başları şu şekilde:

* En son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim. İzmir hazır mıyız? Her şey... Muhteşemsiniz. Kesinlikle her şey çok güzel oluyor. Kazanıyoruz İzmir, kazanıyoruz. Millet kazanıyor millet.

* Atatürk bize hem cumhuriyet, hem milletin Meclis'ini hem de demokrasiyi emanet etti.

* Millet İttifakı işte tam da cumhuriyetin yolunu takip ediyor. Yine takip edilen milli iradeyi esas alan yol. Ve bu yol hepimizi 2. yüzyılın başında muhteşem bir dönem vaat ediyor. Millet İttifakı bu milletin ortak aklı, ortak ruhu, birliği. Ve buradan şunu söylemek istiyorum. Tabii ki bir birleştirici güç lazım. 6 liderin ortaya koyduğu bu birlik muhteşem. İşte burada beni görüyorsunuz. Aslında bu ittifakın en önemli kazanımlarından biri İstanbul'u kazandık. Birlikte kazandık. O birleştirici gücü ortaya koyan ve sürekli sürecin sonunda demokrasi kazanımlarının teminatı olan ve Allah'ın izniyle 15 Mayıs sabahı 13. cumhurbaşkanımız olacak Kemal Kılıçdaroğlu'na teşekkür ediyoruz.

* Esas olan Millet İttifakı'nın iktidarı milletin iktidarıdır, 86 milyonun iktidarıdır. Türkiye'nin 2. yüzyılının başlangıcını sizlerle, milletin evlatlarıyla yöneteceğiz.

* Türkiye'nin sorunları çözülsün, ekonomi rahatlasın, paramız pul olmasın, gençleri yeniden işe-aşa-üretime ve geleceğin teknolojisiyle buluşturmak istiyoruz. Ortak akıl işbaşına geliyor. Hazır ol izmir, hazır ol Türkiye.

* Sahadaki demogojik cümlelere aldanmayın. Unutmayın ki Millet İttifakı'nın güçlü kadroları, arkasında toplumsal güç 86 milyon insanımız için seçim kazanacak.

* Darbeymiş, marbeymiş. Seçimi onlar kazanırsa milli irade, Millet İttifakı kazanırsa darbeymiş. Hadi oradan, hadi oradan, hadi oradan.

* Kazanıyoruz, İzmirliler, 86 milyon insanımız kazanıyoruz. Bunu aklınızdan çıkarmayın. Kazanıyoruz, kazanıyoruz, kazanıyoruz.

"GENÇLİĞİMİZ VAR, YOLUMUZ UZUN"

* 86 milyonun iktidarı geliyor, bir avuç insan kaybediyor, ben bilirim diyen akıl kaybediyor, ben her şeyin hakimiyiz diyen akıl tıpış tıpış evine gidiyor, evine gidiyor.

* Gençliğimiz var, yolumuz uzun. Asla bölünmeyeceğiz, oylarımızı bölmeyeceğiz. Cumhurbaşkanlığında uyumuz 13. cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'na. Oyumuzu bölmeyeceğiz, böldürmeyeceğiz. Oylarımız Millet İttifakı'na.

* Yerli ve milli olmanın demokrasiye, bu ülkenin geleceğine sahip çıkmak olduğunu, yerli ve milli olmanın 86 milyon insanımıza eşit gözle bakabilmenin, yerli ve milli olmanın hak, hukuk ve adeletin takipçisi olmak olduğunu aklımızdan çıkarmayacağız.

* Bir avuç insan, kendisine oy vermeyenleri hain diye tanımlayan insanlara gülüp geçilir. Artık meydanlarda konuşma bile yapamıyorlar. Gülün geçin.

* Bu seçim partilerin yarışı değil. Bir grubun iktidar olma seçimi değil. Bu seçim 86 milyon insanın kazanacağı bir seçim. Dolayısıyla sandıklarda oy patlaması yapmaya, 15 Mayıs sabahı pırıl pırıl bir güne uyanmaya... İçinize çekiyorsunuz mis gibi demokrasi, içinize çekiyorsunuz mis gibi liyakat, içinize çekiyorsunuz mis gibi kadınlara özgürlük, içinize çekiyorsunuz hak, hukuk, adalet.

"ANKETLERİ GÖRDÜKÇE..."

Karamollaoğlu'nun ardından sözlerine başlayan ABB Başkanı Mansur Yavaş, "Diyorlar ki biz gidersek darbe olur. Seçime girebilirsiniz ama kazanamazsınız diyorlar. Kazanmak yasak. Hayır, demokrasi yerini bulacak" diye konuştu.

Yavaş'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

* Biz normal seçimi unuttuk, siyasi partilerinin fikirde yarıştığı dönem bitti artık. Sürekli üstünüze bir şeyler sallamaya başlıyorlar. Artık deniz bittiği için, her şeyi tükettikleri için, 21 yılın sonunda söyleyecekleri bir şey kalmadığı için sürekli suçluyorlar.

* Biz bu nefret dilini yok edeceğiz, kötülüğü yok edeceğiz, Türkiye'yi normal siyasetle buluşturacağız. Yuh çekerek nefesinizi bile harcamayın.

* Diyorlar ki biz gidersek darbe olur. Seçime girebilirsiniz ama kazanamazsınız diyorlar. Kazanmak yasak. Hayır, demokrasi yerini bulacak. Bu milledin iradesi sandığa yansıyacak ve sandıktan çıkacak sonucu kabulleneceksiniz.

* Belediyede yolsuzluk dönemi bitti. Halktan aldığımız para tümüyle halka dönüyor. Yardımlarımız en az 100 misli devam ediyor. İşten adam çıkaracaklar dediler. Çıkarmadık.

* Şimdi yapılan konuşmalar da anketler üzerinde yapılan konuşmalar. Anketleri gördükçe saçmalamaya devam ediyorlar.

* İstanbul düşerse, Kudüs düşer... Mekke düşer. Seçimi iptal ettler. İstanbul'u 800 bin oy farkla kazandı İmamoğlu. Çok daha iyi oldu. 

* Bırakmak istemiyorlar çakarlı arabalarını, villalarını, üç-beş maaşı, torpili bırakmak istemiyorlar. Bu düzen onların işine giriyor.

* Şampanyayla kutlayanlar diyince aklıma ne geliyor? Uçakta bir tane bakan şampanyayı çekmiş çekmiş sızmış. İktidarın bakanı. Ona tek kelime söz ettiğini duydunuz mu? Her cuma günü ayet bulup bulup sallıyoruz diyene tek kelime ettiğini duydunuz mu? Ayrıca, büyükelçi yaptılar.

* Bu adamlara devlet mi teslim edilir? Sayın genel başkanımız devleti biliyor. Bu devlete teslim edilir mi denenlerin içerisinde kendilerinin seçtiği, cumhuriyetimize başbakanlık yapmış insan var. Sayın Babacan bakanlık yapmış. Bu adamlara bu devlet teslim edilir mi diyorlar?

* Çözüm Süreci'nde yanlış yapıyorsunuz diyenlere bildiklerini yapıyorlardı. Halbuki bu ülkeyi sıfır terörle aldılar. Şimdi herkesi terörist ilan ediyorlar. Bunlar mevsimlik vatanseverlar.

* Artık bu ülkede siyaseti normalleştirmenin zamanı geldi. Oy versin vermesin herkese aynı muameleyi edecek. Bize oy vermeyenlere hain demiyoruz, hizmet götürmemezlik yapmıyoruz. 6 lider farklı fikirlerde olmasına rağmen uzlaştılar. Türkçemizin en güzel kelimelerinden biri. İnşallah bu yolda devam edecekler.

* Benim bildiğim iyi bir Müslüman'ın ağzından bal damlar, kimseye iftira etmez. Birleşe birleşe kazanacağız.

* 14 Mayıs'ta CHP Genel Başkanımızı ilk turda seçeceğiz. Sizler de geleceksiniz. Çankaya'ya kadar yürüteceğiz. O yürümeyi seviyor.

"PATİNAJ YAPMAYA BAŞLADILAR"

Soyer'in ardından Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, kürsüye geldi.

Karamollaoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

* Önemli bir dönemden geçiyoruz. Seçimlere gidiyoruz ancak bu seçimler bugüne kadar yapılmış seçimlerden çok ama çok farklı olacak. 20 yıldır iktidarda kalan, son iki dönemdir tek başına ülkeyi yöneten arkadaşlar patinaj yapmaya başladılar. Problemleri çözemiyorlar. Son zamanlarda taktik değiştirdiler. Bir sürü yeni buluşu milletimize biz ne kadar becerikliyiz diye anlatmaya çalışıyorlar. Boşuna uğraşıyorlar artık. Milletimizin derdi belli. Adalet bizim en çok ihtiyaç duyduğumuz husus.

* 85 milyonluk ülkemizde 85 milyonun da hangi düşüncede, hangi inançta olursa olsun rahat geçinebilecek bir gelire ihtiyacı var. Bunu sağlayamazsanız ülkede huzur olmaz. Elbette içinde bulunduğumuz şartlarda bölgemizde emniyetli bir şekilde politikalarımızı uygulayabilmek için de içinde bulunduğumuz bölgenin barışa ve huzura ihtiyacı var.

* Ben sadece bir hususu gündeme getirerek sözlerimi tamamlamak istiyorum. 100 küsur yıl önce İstiklal Harbimiz başarıyla neticelendi ve İzmir bağımsızlığın sembolü oldu adeta. Bundan dolayı sizleri de bugün tebrik etmeyi bir görev olarak biliyorum. Ancak hemen bu bağımsızlık gururunun yaşanmasının arkasından yine İzmir'de art arda 7-8 sene farkla İzmir İktisat Kongreleri tertip edildi. 1. kongre hemen yapılı. Derdimiz neydi? Kendi memleketimiz huzur içinde yaşayabilmek için hangi adımları atmamıza ihtiyaç var? Bunlar tek tek belirlendi. Arkasından da belli bir tecrübe geçirdiğimiz için 2. İktisat Kongresi yine İzmir'de yapıldı. 1930'lar burada yapılan kongreler neticesinde ülkemizin nasıl büyük hamlelere sahip olduğunu elbirliğiyle gördük. Her ilde fabrikalar...

* Bunlar belki şu anda size çok önemliymiş gibi gelmeyebilir. Ama bizim politikalarımızın temelinde bu anlayış yatıyor. Biz ülkemizi bir baştan bir başa sanayi tesisleriyle, yüksek teknolojiyle yönetmek mecburiyetindeyiz. İşsiz tek bir insan kalmayacak. Her çalışan insan rahatlıkla geçinebileceği bir gelir elde edecek.

* Bu bizim idealimiz. Hangi yolla bunu gerçekleştireceğiz? Biz ülkemizi bir baştan bir başa yüksek teknolojiyle, bizi zenginleştiren, gerektiğinde bize ihracat imkânı veren tesisler kurmak mecburiyetindeyiz.

* Şimdi TOGG arabasıydı, elbette insansız hava araçlarıydı. Yok tankımızdı. Bunların hepsini sergiliyorlar. Ama sizin ihtiyaçlarınıza nasıl çare bulacaklarını söyleyemiyorlar. Bilmiyorlar çünkü bu problemin nasıl çözüleceğini. Biz nasıl çözüleceğini size anlatmak istiyoruz.

* Beklentimiz 14 Mayıs'ta Türkiye'de bir zihniyet değişikliğine, bir yönetim anlayışı değişikliğine ihtiyacımız var.

* İktidara bugünkü Millet İttifakı gelecek. Sayın Kemal Bey 13. cumhurbaşkanımız olacak. Kurulacak hükümet bu milletin bütün ihtiyaçlarını demokratik bir ortamda, insan hakların yaraşır şekilde karşılayacak.

SOYER: İZMİR SİZİ CUMHURBAŞKANI YAPACAK

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, kürsüde açıklamalarda bulundu.

Soyer, "Türkiye'nin 13. Cumhurbaşkanı, Millet İttifakı'nın Sayın genel başkanları, Ankara ve İstanbul'un değerli belediye başkanları... Kurtuluşun ve kuruluşun meydanına hoş geldiniz. İzmir'e hoş geldiniz" dedi.

Soyer'in açıklamarından satır başları şöyle:

* İzmir sizi cumhurbaşkanı yapacak. Siz geleceğin Türkiye'sine çok yakışıyorsunuz. Bu seçimle beraber 100 yıllık cumhuriyetimiz demokrasiyle taçlanacak.

* 14 Mayıs tıpki 100 yıl önce olduğu gibi zalimlerin değil mazlumların zaferi olarak tarihe geçecek.

* Gözler yalan söylemiyorsa, sözler yalan söylemiyorsa bu seçimi kazanacağız.

Mitingleri takip eden cumhuriyet.com.tr editörü Yusuf Körükmez, dün AKP'nin organizasyonu için kordunun yarısının kapatıldığını belirtti. Bugünkü kalabalığın ise çok yoğun olduğuna dikkat çeken Körükmez, "İzmir'de tarihi bir gün yaşanıyor" yorumunda bulundu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler