Marketçi müteahhidin yaptığı binada 44 canı kaybeden aileler isyan etti: 'Suçu zemine atıyorlar'

6 Şubat depremlerinde Kahramanmaraş Dulkadiroğlu ilçesinde saniyeler içerisinde yıkılan ve 44 kişinin yaşamını yitirdiği Saitbey Sitesi Davası'nda üçüncü duruşma tamamlandı. 3'ü tutuklu 6 sanığı hakkında "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8'er aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası talep edilen davada tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Duruşmada savunma yapan müteahhit H.Ç., öncelikle marketçi olduğunu ve teknik konulardan anlamadığını belirtti. 

Binanın 3.5 katının kaçak yapılması ve binanın kolonlarından köpükler çıkmasına karşın duruşmada tutuklu müteahhit H.Ç’nin, “Bina zeminde sıvılaşma olduğu için yıkıldı, en ufak bir suçum yok” demesi ailelerin tepkisini topladı.

‘RAPORLAR ORTADA’

Sitede eşini ve oğlunu kaybeden Nevres Akkaya (48), “Her duruşmada başka bir bahane bulmaya çalışıyorlar. Şimdi de suçu zemine atmak istiyorlar. Madem zeminde sorun var, o zaman neden o bölgede sadece bizim site yıkıldı?” dedi. "Zeminde sıvılaşma" iddialarını için aldıkları raporda bile “Sıvılaşma olsa bile bu binanın yıkılmasına neden olmaz” ifadelerinin olduğuna dikkat çeken Akkaya, “Binanın yıkılmasının asıl sebebinin zemin kaynaklı olmadığı, tamamıyla malzeme ve Özçam Market’e yapılan kirişlere 10 cm’lik saplamaların çakıldığı asma kat kaynaklı olduğu aşikârdır. Müteahhit insanları aldatmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.

‘PİŞKİNLİKLERİ DAHA DA ÜZÜYOR’

Sitede annesini, babasını, kardeşini ve dedesini kaybeden Tuba Erdemoğlu ise şunları söyledi:

“Gerçek suçlarını gizlemek için ‘zeminde sıvılaşma’ iddiasına sığınıyorlar. Oysa o dönemki raporlar ortada. Anlaşılıyor ki Saitbey Sitesi statik projeye göre yapılmamış. Aksine kentsel dönüşümden yapılan kaçak bina statiğe uydurulmuştur ve bunlar 400 metre uzağımızdaki Dulkadiroğlu Belediyesi’ne rağmen yapılıyor. Mahkeme boyunca şantiye şeflerinin rahatlığı sanık Hasan Çam’ın pişkinliği bizleri daha da üzdü. 44 canımızı kaybettiğimiz sitede sanıkların bu özgüveninin işledikleri suça rağmen bilinçli taksirle yargılanmalarından dolayı olduğunu düşünmekteyiz.

Ben ailemin mezarına suçlu gibi gidiyorum çünkü onları katledenler hala şu güne kadar hak ettikleri 'olası kast' ile yargılanmıyorlar. Ödül diyoruz biz buna çünkü Saitbey Sitesi taksirle görülecek bir dava değil.”