Latmos Dağı'nda bulunan Çörlen Yaylası'nda maden girişimine yurttaşlar "hayır" diyor!

Latmos Dağı’nda bulunan Çörlen Yaylası Asarkale adlı bölgede, Egemin Mineral Maden Şirketi’nin işletmek istediği maden ocağına ilişkin yaşam savunucularının açtığı davaya yönelik bilirkişi keşfi dün yapıldı. Bilirkişi keşfine çevre köylerden yurttaşlar da katıldı. 

Nisan ayında madeni genişletme girişiminin ardından madene ilişkin izinlerin ilk kez 2007 yılında verilen “ÇED gerekli değildir” raporuna dayandırıldığı anlaşıldı. 2011 yılında madenin bir başka şirkete devri sırasında, bölgenin milli park sınırlarında kalması sebebiyle bu rapor kapsam dışına çıkarıldı. Buna rağmen Çevre ve Şehircilik İl müdürlüğü 17 yıl önce verilen raporun geçerli olduğuna karar verdi. Bunun üzerine yurttaşlar madene yönelik yürütmeyi durdurma kararı alınması talebiyle dava açtı.

8 BİN YILLIK ALANA MADEN GİRİŞİMİ!

Çörlen Yaylası’nda dün davaya ilişkin bilirkişi heyeti keşif yaptı. Keşfe katılmak için bölgede toplanan yöre halkı, madeni protesto etti.Döviz ve pankartları ile bölgeye gelen yurttaşlara madene karşı olduklarını ifade etti. 

Konuya ilişkin Cumhuriyet TV’ye konuşan Latmos Platformu Yönetim Kurulu Üyesi Varol Aydın, “Sadece madenler değil; JES, HES projeleri yerelde yaşayan insanları çok fazla etkilemeye başladı. Madencilik çalışmaları doğal yaşamı etkilemeden yapılabilir. Bizde doğa ve insan yaşamı ikinci planda kalıyor” dedi. 

Aydın, “Latmos Bölgesi’nde geçmişten beri ciddi bir madencilik çalışması söz konusu. Bu çalışmalar Latmos’un jeolojik olarak çok değerli olan, fıstıkçamı ormanlarında, 500-600 milyon yıllık kayalarla kaplı alanlarında ciddi tahribat yaratıyor. Bu çalışmaların geriye bıraktığı devasa beyaz pasa yığınları hala ormanların içinde. Yeni açılmak istenen maden alanı Latmos'un şimdiye dek hiç dokunulmamış bir alanı” dedi.

YÖRE HALKI MADENE "HAYIR" DİYOR!

Çevredeki Yeşilköy, Karacahöyük, Akmescit gibi köylerde de insan yaşamını olumsuz etkileyecek maden girişimleri bulunduğunu ifade eden Aydın, “Geçmişte diğer köylerde açılan maden çalışmalarının oradaki köylüleri nasıl etkilediğini fark eden ve kendileri de bu durumu yaşamak istemeyen köylüler, dün Çörlen Yaylası’nda ortak bir karşı duruş sergilediler” diye konuştu. 

Maden işletilmek istenen alanın mutlaka korunması gerektiğine vurgu yapan Aydın, “Çörlen Yaylası yaklaşık 8 bin yıldır yaşamın sürdüğü bir bölge. Kaya resimleri, kaleler, binlerce yıldır tarımın sürdürüldüğü alanlar ve insan yaşamı orada devam ediyor” ifadelerini kullandı.