Karadeniz'de 3 ayda 33 ölü yunus karaya vurdu
Karadeniz Bölgesi’nde son 3 ayda 33 ölü yunus sahile vurdu. Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Araştırma Görevlisi Uğur Özsandıkçı, "Kesin ölüm sebebini bilemiyoruz. Genel sebeplere baktığımızda doğal ölüm, hastalık, gemi kazaları gibi durumlar olabiliyor. Hepsinin balıkçı ağlarında öldüğünü de söyleyemeyiz" dedi.
Karadeniz’de son zamanlarda yunus ölümleri yaşanıyor. Son 3 ayda Trabzon’da 14, Ordu’da 1, Artvin’de 5, Sinop’ta 13 ölü yunus sahile vurdu. Trabzon’un Sürmene sahilinde son 2 hafta içerisinde 7 yunus ölü bulundu. Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü, vücudunda kesici ya da delici alet izine rastlanmayan yunusların ölümüyle ilgili araştırma başlattı. Yöredeki balıkçılar, yunus ölümlerinin kendilerini endişelendirdiklerini söyledi.
Uzmanlar, yunus ölümlerinde birçok etkenin olduğunu ifade ederek, gerekli uzmanların katılımıyla ölü yunusların 'nekropsisi'nin yapılması gerektiğini belirtti.
"FARKLI ARAŞTIRMALAR YAPMAMIZ GEREKECEK"
Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Araştırma Görevlisi Uğur Özsandıkçı, yunus ölümlerine farklı durumların sebep olabildiğini belirterek, yunusların balık olmadığını ve nefes alabilmek için su üstüne çıkması gerektiğini söyledi. Özsandıkçı, “Eğer su altında balık ağı gibi bir engele takılırsa su üstüne çıkamayınca boğulup ölebilirler. Bu ölümlerde tek kaynak elbette ki balıkçılık değil. Genel sebeplere baktığımızda doğal ölüm, hastalık, gemi kazaları gibi durumlar olabiliyor. Ancak Sinop’ta incelediğimiz hayvanlara baktığımızda bunların balıkçı ağları etkileşimi sonucu öldüğünü belirledik. Bu mevsimlerde niye artıyor diye düşünürsek aslında ‘tırtak’ (yunus türü) ölümleri bu konuda bir soru işareti. ‘Tırtak’ türü yunuslar kış aylarında neden bu bölgelerde yoğunlaştılar, bunların cevabını bulmak için farklı araştırmalar yapmamız gerekecek” dedi.
"90’A YAKIN ÖLÜM YAŞANDI"
Karadeniz genelinde şubat ayından bu yana yaşanan yunus ölümlerinin geçmiş dönemlere göre fazla olduğunu aktaran Özsandıkçı, “Tırtaklar’ çok fazla sayıda bireyden oluşan gruplar halinde dolaşabiliyor. O grup bir ağ ile etkileşime girdiğinde çok sayıda hayvanın ölmesi mümkün. Geçtiğimiz günlerde Türk Deniz Araştırmaları Vakfı da bununla ilgili bir rapor yayınladı. Şubat ayından beri neredeyse 90’a yakın yunusun öldüğü bildirildi. Sayı olarak geçmiş dönemlere baktığımızda yüksek ancak hepsinin ölüm sebebini bilemiyoruz. Bunların hepsinin balıkçı ağlarında öldüğünü söyleyemeyiz. Gerekli uzmanların katılımıyla bunların nekropsisinin yapılması gerekiyor. Sayı olarak bakıldığında son 3 aylık dönemde yüksek sayılı ölümler var. Burada bir ihtimal şu söylenebilir. Özellikle Ukrayna-Rusya savaşı denizde gürültü kirliliği yapıyor ve oradaki hayvanlar güneye doğru kaçıyorsa burada hayvan popülasyonunda artıştan dolayı buradaki balıkçılıkla etkileşime giriyor olabilirler. Ancak bunların hepsi üzerinde düşünülmesi gereken sorular” diye konuştu.
"AŞIRI AVLANMADAN VE AÇLIKTAN OLABİLİR"
İki haftada 7 ölü yunusun sahile vurduğu Sürmene ilçesinde balıkçılık yapan Muzaffer Demircioğlu, gördükleri manzara karşısında morallerinin bozulduğunu söyleyerek, “Bu ölümlerin nedeni nedir, balıkçılar olarak merak ediyoruz. Bazı tahminlerimiz var ama araştırılmasını istiyoruz. Yunusların yemi olan küçük balıkların aşırı avlanmasından, hamsi ve çaçanın olmamasından kaynaklanıyor olabilir” dedi.
"ÖNCEDEN ÖLÜMLERE BU KADAR RASTLANMIYORDU"
Son günlerde sıklıkla yunus ölümü yaşandığını dile getiren balıkçı Soner Karabacak da “Yunusların hamsinin azalmasında da ölmüş olabileceğini düşünüyoruz. 60 yaşındayım, önceden ölümlere bu kadar rastlanmadığını biliyorum” ifadelerini kullandı.
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin en ünlü tekstil devi kapandı
- Soğuk havada TIR kuyruğu 30 kilometreyi geçti
- Muğla'da helikopter kazası: 4 kişi öldü!
- CHP'den Erdoğan'a sert yanıt!
- ‘Binadan çıkamıyorum, bu çaresizliğe...'
- Öğrencisinin Suriye'de Bakan olduğunu öğrendi
- Evini kiraya verecekler için geri sayım
- Volkan Demirel'den Şenol Güneş'e sert sözler
- Fidan ve Colani yeni dönemi açıkladı
- 'Su sorununu çözmek, DSİ'nin görevi değil'