Kadın cinayetleri çığ gibi büyüyor, sabıkası olanlar suç işlemeye devam ediyor: Şiddet her yerde!

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verileri “kadına şiddeti” tüm netliğiyle gözler önüne serdi. Platformun verilerine göre, 2024’ün ilk dokuz ayında işlenen 295 kadın cinayetinde öldürülen 31 kadının failinin daha önce adli sicil kaydına sahip olduğu ortaya çıktı. Türkiye’de geçen yedi günde en az 11 kadın katledildi. Cumhuriyet, kadın cinayetlerini önlemek için neler yapılması gerektiğine ilişkin hukukçularla konuştu.

6284 VURGUSU

İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Sözcüsü avukat Birsen Baş Topaloğlu: “İktidarın politikası aileye yöneliktir ve kadınını yok sayan aileyi kutsallaştıran kutsal aile tanımında kadını ikinci plana koyan bir politikadır bu. Bu nedenle kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri artarak devam etmekte ve olağanlaştırılmaktadır. İktidarın aileyi kutsallaştırması, kadın haklarını tartışmaya açıp kadın hakları aleyhine politika yürütmesi, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıp kadına yönelik şiddetle etkin mücadele etmemesi kadına şiddeti ve kadın cinayetlerinin artmasına yol açmıştır. 6284 sayılı yasada birçok önlem kararı vardır ama çoğu verilmemekte, verilenler de takip edilmemekte ve uygulanmamaktadır” dedi.

‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR'

İstanbul Sözleşmesi’nin uluslararası hukukta, şiddetin, kadın erkek eşitsizliğinin ve kadınlara karşı yapılan ayrımcılığı vurgulayan ilk sözleşme olduğunu belirten avukat Buse Şahin, “Türkiye sözleşmeyi ilk imzalayan ülke olarak bu konuda kararlı mücadele sürdüreceğini ortaya koymuştur. Ancak ne yazık ki bir gecede, bir imzayla sözleşmeden ayrıldığımızı öğrendik. Sözleşmeyi feshetmek, bir insan hakları ihlali olan kadına karşı şiddete göz yummaktır. Kadınlar sokakta güvenle yürüyemiyor, yaşayamıyor. İstanbul Sözleşmesi yaşatır."

SİYAH PROTESTO

Türkiye'nin dört bir yanından üniversite öğrencileri sosyal medya üzerinden haberleşerek Semih Çelik tarafından öldürülen İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil ile son zamanlarda yaşanan kadın cinayetlerine dikkat çekmek amacıyla siyah giyinme kararı aldı. Karara ülke genelindeki üniversitelerden birçok öğrenci ve öğrenci kulüpleri destek verdi. Siyah kıyafetler giyip pankartlar taşıyan öğrenciler bazı okullarda protesto yürüyüşü ve gösteri düzenledi.

EYLEME POLİS ENGELİ

Birçok lise ve üniversitenin öğrencileri dün simsiyah kıyafetler giyinerek tepkilerini dile getirirken Eyüpsultan’daki Oğuz Canpolat Anadolu Lisesi’nde öğrenciler polis engeliyle karşılaştı. Öğrencilerden biri polise “Üç otobüs polis niye? Kalkanlar niye? Ben bu vatanın evladı değil miyim? Hükümete laf söyleyemeyecek miyiz?” diye isyan etti.

‘ACIMIZI HAYKIRMAK İSTEDİK’

Katledilen Ayşenur Halil, İstanbul Medipol Üniversitesi medya ve görsel sanatlar bölümü 2. sınıf öğrencisiydi. Üniversitenin öğrencileri, dün okullarının Beykoz yerleşkesinde eylem yaptı. Öğrenciler “Adalet sarayı değil adalet istiyoruz” yazılı pankart açtı. Yapılan basın açıklamasında “Ayşenur ile sıraları paylaşıyor olmamız, acımızı daha da derinleştiriyor ve bizleri bu mücadeleyi daha yüksek sesle sürdürmeye mecbur bırakıyor. Öğrenciler olarak hiçbir yetkimiz yokken sorumluluk hissedip acımızı haykırmak istedik. Dileriz ki asıl yetkiyi elinde bulunduranlar artık bir sorumluluk hissedip harekete geçerler. Biz bugün sadece bu iki genç kadının öldürülmesini konuşmuyoruz. Bu ülkede kadınların her gün öldürülüyor olmasını konuşuyoruz. Kadın cinayetlerine sebebiyet veren bu sistemi reddediyoruz” denildi.

‘KAYBEDECEK TEK BİR KIZ KARDEŞİMİZ DAHA YOK’

CHP Kadın Kolları İstanbul İl Başkanlığı ve CHP İstanbul Gençlik Kolları, son günlerde yaşanan kadın cinayetleri ve taciz olaylarına tepki göstererek İkbal Uzuner’ın katledildiği Edirnekapı Surları’nın önünde bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında CHP Gençlik Kolları İstanbul İl Başkanı Erdem Kara ve CHP İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Hatice Selli Dursun konuşma yaptı.

CHP’li Kara, “Mağdurların suçlandığı, faillerin korunduğu bu sistem, başta kadınlar olmak üzere tüm gençlerin geleceğini tehdit ediyor. Kadın cinayetlerine karşı İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak ve 6284 sayılı kanunu uygulatmak için mücadelemizi hep birlikte sürdüreceğiz” dedi. CHP’li Dursun ise “Kadınların ve çocukların güvende olduğu bir toplum düzenini sağlayana kadar durmayacağız. Çünkü kaybedecek tek bir kız kardeşimiz daha yok” ifadelerini kullandı. Açıklamanın ardından surlara karanfil bırakıldı.