İzmir’e kuruş destek yok

Kurulduğu 2007 yılından bu yana ülke genelindeki 15 bini aşkın üreticiye 18 bin proje kapsamında 7.6 milyar liralık hibe desteği sağlayan ve 84 bin kişiye de istihdam fırsatı yaratan Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’nun (TKDK) açıkladığı yeni teşvik paketinde İzmir bir kez daha pas geçildi.

İzmir, tarım ve hayvancılık alanındaki 16 farklı branşta küçük üreticilere Avrupa Birliği kırsal kalkınma fonları programı (IPARD) vasıtası ile bu yıldan itibaren sunulacak 555 milyon Avro tutarındaki hibe destekleri ve maddi yardımlardan bir kuruş bile alamayacak. Toplam yedi yılı kapsayan ve aralarında süt, süt ürünleri, meyve-sebze, kırmızı et ve beyaz et üretimi, arıcılık, bitkisel üretim, balıkçılık ile yerel kalkınma ve kırsal turizm gibi çeşitli alanlarda faaliyet gösteren üreticilerin, IPARD-3 programı kapsamında verilen desteklerle birlikte ekonomiye kazandıracağı toplam yatırım tutarının ise 1 milyar Avro’yu geçmesi bekleniyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı TKDK, yaklaşık 3 milyar dolara ulaşan tarım ve gıda ürünleri ihracatıyla Türkiye ikincisi olan İzmir’in üreticilerine AB hibelerini çok görürken bugüne kadar çeşitli seferler gündeme getirilen vaatler de havada kaldı. 15 yıldır hibe ve teşvik kapsamına bir türlü dahil edilmeyen ve tek kuruş dahi destek sunulmayan İzmir’de iktidarın onca sözüne karşın, yedi yıldır kurumun il temsilciliği dahi henüz açılmadı. Teşviklerde yaşanan ayrımcılık bununla da sınırlı kalmazken, IPARD programının önceki aşamasında kırsal bölgelerde 493 projeye sunulan 875 milyon liralık desteklerden tıpkı İzmir gibi Muğla da faydalanamadı. TKDK temsilciliği bulunan 42 il arasında yer almayan Muğla da bugüne dek İzmir ile aynı kaderi paylaşarak fon kapsamı dışında tutuldu.

Ege Bölgesi’nde sunulan teşviklerin Manisa, Uşak ve Denizli ile sınırlı kalmasını eleştiren Yüksek Ziraat Mühendisi Ferdan Çiftçi, “İzmir ısrarla halen IPARD programına alınmıyor. Geçmişte bununla ilgili onca söz verildi ama halen vaatler yerine getirilmiş değil. İzmir’in üreticisi halen kendi yağında kavruluyor. Üreticilerimiz sınırlı desteklerden faydalanıyor ancak, esas kıymetli olan bu AB fonlarını alamıyor. Önümüzdeki dönem 42 ilde dağıtılacak olan 555 milyon Avro’luk desteklerden İzmir’e bir kuruş dahi düşmedi. Yıllardır onca vaade karşın çiftçilerimiz neden bu desteklerden yararlanamıyor? Üreticimiz, mazot, gübre, tohum, zirai ilaç girdilerindeki dayanılmaz artış, iklim değişikliğinin olumsuz etkileri altında yaşam mücadelesi verdiği bugünlerde desteklerden mutlaka yararlandırılmalı. Kentimizin bu programların kapsamı dışında bırakılması aslında üreticilerimizin cezalandırılması anlamına gelmektedir. Yanı başımızda yer alan Manisa ile İzmir’in ekolojik, iklimsel ya da ekonomik olarak hiçbir farkı yok. O zaman niye oraya sağlanan yardımlar bizim üreticimize verilmiyor?”