'İzmir'deki yapılar depreme karşı güvenli değil'
İzmir'de yapıların depreme karşı güvenli olmadığını belirten TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İzmir Şubesi Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, "İzmir'de olumlu bir gelişmeyle yapı stoku envanter çalışması başlatıldı. Yapı stoku bakımından İzmir'deki yapıların depreme karşı güvenli olduğunu düşünmüyoruz" dedi.
Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi merkezli 7.7 ve Elbistan merkezli 7.6'lık depremler, akıllara İzmir'in yapı stoku sorununu getirdi.
Kentte 30 Ekim 2020'de meydana gelen Seferihisar merkezli 6.6 büyüklüğündeki deprem sonrası Büyükşehir Belediyesi tarafından kentteki mevcut yapı stokunun envanterini çıkarmak için çalışma başlatıldı.
İMO ile imzalanan protokol kapsamında pilot bölge olarak seçilen Bayraklı'da çalışmalar tamamlanırken, Bornova'da ise devam ediyor.
"BÖYLE BİR FELAKETİ TEKRARDAN YAŞAMAMIZ MUHTEMEL"
Deprem nedeniyle çok acı günler yaşandığını ve bunun sebebi olduğuna dikkat çeken İMO İzmir Şubesi Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, "Hepimizin başı sağ olsun, geçmiş olsun. Umarım enkazdan en kısa sürede yurttaşlarımız kurtulur. Ancak büyük bir çaresizlik içerisindeyiz. Gerçekten çok acı günler yaşıyoruz. Bunun bir sebebi var. Depremin bir doğa olayı olduğunun hepimiz biliyoruz. Ancak 'Deprem nerede, ne zaman olacak? Faylar nereden geçiyor?' bunun tartışması içerisindeyiz. Artık yapı stokumuz depreme karşı güvenli mi, değil mi; sorusunu sormalıyız. Sormadığımız zaman böyle bir felaketi yarın öbür gün İzmir'de, başka bir ilde yaşamamız maalesef muhtemel" dedi.
"DEPREME KARŞI GÜVENLİ DEĞİL"
İzmir'in yapı stoku konusuna ilişkin açıklamalarda bulunan Ayatar, "30 Ekim depremi sonrasında İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin göstermiş olduğu iradeyle bizlerde bu sürecin içerisinde yer aldık. Yapı stoku envanter çalışması başlatıldı. Bayraklı ilçesinde tamamlandı, Bornova'da ilçesinde çalışmalarımız devam ediyor. Aslında genel olarak baktığımızda, İzmir'de yapı stokumuza güvenmediğimizi söyleyebilirim. Bu çalışmaların başlama sebebi bu. Belki de geç kaldık. Çok daha erken tüm yurtta başlaması gereken çalışmalardı. 'Ulusal Deprem Stratejisi Eylem Planı' var. Her ilde planlanan İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) var. Bu çalışmalar keşke çok daha öncesinde başlasaydı. İzmir'de olumlu bir gelişmeyle çalışma başlatıldı. Yapı stoku bakımından İzmir'deki yapıların depreme karşı güvenli olduğunu düşünmüyoruz" diye konuştu.
"MÜHENDİSLİK HİZMETİ ALMIŞ YAPI GÜVENLİDİR DİYEBİLİRİZ"
Yapı üretiminin projelendirme safhasından başladığını ve daha sonra uygulama aşamasına geçildiğini aktaran Şube Başkanı Ayatar, aynı zamanda bu uygulamada denetleme yapılması gerektiğini belirterek, "Bir yapının güvenli olduğunu ifade edebilmek için 'mühendislik hizmeti almış yapı ya da almamış yapı' olarak nitelendirilebilir. Mühendislik hizmeti almış yapı, 'Depreme karşı güvenlidir' diyebiliriz. Bizim problemimiz de burada. İlk yapılması gereken bu konunun öncelikli bir konu olduğunun kabul edilmesidir. Bizi yönetenlerin, 'Yurttaşlarımın güvenli yapılarda yaşaması da benim sorumluluğumda' diyerek bu sorumlulukla çalışma başlatması gerekir" dedi.
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Mahruki yine yandı
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!