İzmir’deki konteyner kentte tahliye isyanı

İzmir’de 30 Ekim 2020’de meydana gelen ve 117 kişinin yaşamını yitirdiği, binlerce depremzedenin de evsiz kaldığı 6.9 şiddetindeki depremin ardından Bayraklı ilçesinde Afet ve Acil Durum Yönetmeliği Başkanlığı (AFAD) tarafından kurulan konteyner kentte yaşam mücadelesi veren afetzedeler tahliye krizi yaşadı. 

Kahramanmaraş’ta meydana gelen büyük felaketin ardından alandaki konteynerlerin afet bölgesine taşınmaya başlamasıyla tedirginlik yaşayan depremzedeler aldıkları tahliye tebligatlarıyla şoka uğradı. Geçici konaklama merkezinde bulunan toplam 207 konteynerin 176’sında 482 kişi konaklarken, bunlardan konut hakkı sahibi olan 10 aile dışındakilere tebligat gönderilerek konteynerleri boşaltmaları istendi. Kiracı olup evsiz kalan ve konteynerlerde yaşamlarını sürdüren depremzedeler, yaşadıkları yeni mağduriyeti protesto ederek tebligatları protesto etti.

“KİRACILAR DEPREMZEDE DEĞİL Mİ?”

Bayraklı’daki konteyner kent önünde açıklama yapan depremzedeler, “Kiracılar depremzede değil mi?”, “Barınma hakkı istiyoruz”, “TOKİ istiyoruz” pankartlar ve sloganlarla yetkililere seslendi. Depremzedeler adına açıklamada bulunan Meryem Tülin Yumlu, “Geçtiğimiz pazartesi günü 1 hafta müddet verilerek buradan çıkmamız istenen kağıtlar sunuldu. Bu bir tebligat değil, üzerinde valinin imzası yok. Öncelikle yalnız yaşayan kadınlar çıkarılmaya çalışılıyor. Bu insan haklarına aykırı bir davranıştır. Bizim yalnız yaşama hakkımız yok mu? Bunu kabul etmiyoruz. Çevik kuvvetle bizim buradan atılacağımız söyleniyor. Benim elime resmi bir tebligat gelmedi. Ben buraya kucak açılarak kabul edildim, neden çevik kuvvetle atılıyorum? Şimdi neden depremzede değilim? Devletin polisi neden beni kapının önüne atsın? Çok ağırıma gitti. TOKİ talebinde bulunduk. Emine Erdoğan buraya ilk geldiğinde, buradan direkt TOKİ’ye gideceksiniz demişti. Kira öder gibi biz de ödeyelim dedik. Deprem öncesinde 1000 liraya kiralık ev bulabilirken, şimdi kiralar 10 bin lira. Biz bunu verecek güce sahip değiliz. Kalan TOKİ’lerden hak talep ediyoruz. Van depremzedeleri bile hala konteynerde oturuyor ve atılmıyor. Biz niye atılıyoruz? 11 ilde gerçekleşen depreme elbette çok üzüldük. Biz onlarla aynı ortamda kalıp yaralarını sarabilirdik. Biz de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız, bizim de haklarımız var. Okula giden çocukların durumu ne olacak? Biz mağdur olmak istemiyoruz” dedi.