İYİ Parti binasının kurşunlanmasıyla ilgili Soylu'dan yeni açıklama: 'Durup dururken tehdit ediyorsunuz'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Gazetecilerin, İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığına mermi isabet etmesiyle ilgili sorusu üzerine Soylu, "Haber gelince hep beraber değerlendirdik ve İstanbul Emniyet Müdürümüz hemen açıklamalar yaptı. Gerekli tahkikatın başladığını, hemen etraftaki tertibatı değerlendirdiler ve oradaki bir inşaatın olduğunu ve akşamın saat 21.30-22.00 civarında silah sesleri geldiği konusunda birtakım görgü tanıklarının duyumlarının olduğunu belirlediler. Ardından da olayın detaylarıyla ilgilenmeye başladılar" diye konuştu.

"Karşı tarafta bir inşaat var, 3-4 gündür birtakım hırsızlar dadanmış" diyen Soylu, "Radyatör ve buna benzer inşaat malzemeleri çalmak için onlar da herhalde güvenlik görevlileri, oranın kontrolünü yapan yönetici usta gibi birisi var. Burada geceleyin beklerken hırsızları görünce bir şarjör boşaltmış, bir kısmı da oraya, başka yere de isabet etmiş. Burada akşam 21.30'da haber verilen saat 23.00. İlgili partinin iki güvenlik görevlisi var, olayı duymamışlar bazen bu işlerde olayın aydınlanmasını beklemek lazım. Orası E-5 yolu üzeri. Yorgun mermi olabilir, başka bir şey olabilir veya hakikaten oraya yönelik bir mesele olabilir. Bunların hepsini devlete emanet etmek gerekiyor" ifadelerini kullandı.

"DURUP DURURKEN TEHDİT EDİYORSUNUZ"

İYİ Parti'nin açıklamalarını eleştiren Soylu, şunları söyledi:

"Devlet bir vesileyle Türk polisi, güvenlik güçleri bunları çözebilir ama dönüp buradan bir siyasal malzeme çıkarmanın hemen ortalığa düşüp yani, 'Bunun sebebi şudur' diye bir çıkarım ortaya koymak şöyle en azından devletin kapısının eşiğinden kısa bir zaman da olsa geçmiş birisiyle örtüşmez, örtüşmemesi lazım. Özellikle silahtı, saldırıydı bu olaylar siyasal istismarda veya siyasal çıkarda kullanılmaması gereken olaylardır. Çünkü olayın nereden kaynaklandığını bilmiyorsunuz. Nasıl kaynaklandığını, kimdir olayın tahkikatını yapan ilgili profesyonel güvenlik birimlerinin neticelendirdiği sonuca bakmakla mükellefsiniz. Durup dururken Cumhurbaşkanına hakaret ediyorsunuz, onu tehdit ediyorsunuz. Onu kendinize hedef alıyorsunuz, işte diyorsunuz 'Bunun sebebi şudur, sen şöyle yaptın, böyle yaptı.' Olay başka bir şey çıktı. Şimdi en hafif tabiriyle hafifliktir bu. Bunu yapmamak, etmemek lazım ama maalesef bazen siyasetin şehveti, gerçekleri yapılması gerekenleri ortadan alıp götürüyor, götürdü. Orada böyle bir durum söz konusu. Savcılığa sevk edecekler, faili elde silahı elde. Olayın şekli şemaili belli. Ona göre de bir değerlendirme yapmış olacağız."