İstiklal Caddesi’ndeki saldırısının ardından: Korku ve öfke yüzlere yansıyor

İstiklal Caddesi’ndeki yurttaşlar dün saldırının yaralarını sarmaya çalışıyordu. Taksim’e giderken en sık kullanılan toplu taşıma araçlarından birisi olan metro ile İstiklal Caddesi’ne gitmek için yola çıktık. Sabah saatlerinde metroya sessizlik hâkimdi. “Sonraki durak Taksim” anonsu duyulduğunda birer ikişer konuşmalar başladı. Saldırının nedenine dair farklı fikirler vardı. Öfkeli olanlar, güçlü olmak gerektiğini söyleyenler, iktidar politikalarından yakınanlar... Taksim durağında inecek yolculardan birisi arkadaşına şöyle diyordu: “İşim burada olmasa gelmezdim.”

İstiklal Caddesi’nin iki tarafı Türk bayraklarıyla donatılırken saldırı noktasına ise hayatını kaybedenleri anmak ve karanfil bırakılmasını sağlamak amacıyla platform kuruldu. Sabah saatlerinde insan sayısının azlığının dikkat çektiği İstiklal’de çok sayıda polis belirli noktalarda bekliyordu. Güvenlik güçlerine ait araçlar da meydanın farklı yerlerinde duruyordu. Güvenlik tehdidi henüz geçmiş değildi, çantalarımız arandı. 

ŞARAPNEL GİRMİŞ 

Patlamanın gerçekleştiği nokta karanfillerle anma yerine dönüştürülmüştü.  Patlamanın yakınındaki esnaf dükkanlarının aldığı hasara yakından tanık olduk. Bombaya 20 metre kadar mesafede bir kuaför dükkanının camında tenis topu büyüklüğünde bir delik vardı. İzin isteyip dükkana girdik. Şarapnel parçası klimayı kırmış, rafları dağıtmıştı. 

Dükkan sahibi Mehmet Kelleli’ye yaşadıklarını sorduk. Güçlü gözükmeye çalışıyordu ancak hala elleri titriyordu ve öfkeliydi. Kelleli “Patlama oldu. İnsanlar içeri doğru girmeye çalıştılar. Ne olduğunu anlayana kadar birkaç dakika donduk. O sırada dışarı çıktık. Yaralılara yardım ettik. Bizim de bir yaralımız var” diye konuştu. 

"YÜREĞİM DAYANMADI"

Aynı kuaförde çalışan Demet Gezer ise hâlâ şokun etkisindeydi. Geçmiş olsun dediğimizde yutkunarak cevap verdi: “Müşterim vardı elimde. Bir anda ses geldi. Ben üst kattaydım, ayağımın altına bir şeyler geldi. Müşterimin kolundan tutup arkaya götürdüm. Sonra dışarı çıktık. Sesi duyduğum gibi bunun bomba olduğunu anlamıştım. Yerlerde yaralı insanlar, herkes yatıyor, çocuklar...” ifadelerini kullandı. 

Simitçi, Emre Öztürk de İstiklal Caddesi’nde bulunanlardan. Patlamanın gerçekleştiği noktaya yakın bir yerde simit tezgahının başında duruyormuş. Patlama nedeniyle tezgahının camı kırılmış. “Belki de ekmek paramı kazandığım bu simitler korudu beni.” 

"SEN GELİR MİSİN"

Beyoğlu Eğlence Yerleri Derneği Başkanı Aydın Ali Kalaycı yaşadıkları ekonomik sorunlara da işaret etti. Kalaycı ,“Ne yazık ki bu ilk değil. Terörün etkisini görüyoruz işte. İstiklal bomboş. Sen eğlenmeye gelir misin ya da anne babalar çocuklarını bırakır mı? dedi.