İsias Oteli davası devam ediyor: Üç maymunu oynuyorlar

Otelin resepsiyon görevlisi Ahmet Can, olay sırasında evde olduğunu söyledi. Otelde 2 yıldır çalıştığını ancak otelin 9. katında yapılan tadilat değişikliği konusu ve imar affı hakkında bilgisi olmadığını söyleyen Can, “Otelin 9. katı kapalıydı. Orayı hiç görmedim” dedi. Can’ın ardından mahkeme başkanının sorularını yanıtlayan Celal Görücü “Depremi hepimiz yaşadık. Otelde kolon kesilme gibi bir olay olmadı” ifadelerini kullanırken kendisine yöneltilen bazı sorulara “Depremden sonra bende büyük bir unutkanlık oldu, hatırlamıyorum” yanıtını verdi.

10 YIL ÇALIŞTIĞI OTELİN ODA SAYISINI HATIRLAMADI

Otel teknik elemanı Hasan Gündüzoğlu ise kendisine deprem sonrası enkazda olan beton yapının fotoğrafları gösterildiğinde fotoğraftaki parçanın yan binadan gelmiş olabileceğini söyledi. Gündüzoğlu, saniyeler içerisinde tuzla buz olan bina için “Duvarların sağlamlığı konusunda sıkıntı yoktu” dedi. Nusret Yıldız, otelin son 10 yıla vergileme işlemlerini yaptığını belirten Nusret Yıldız, buna karşın otelin oda sayısını bilmediğini söyledi.

TANIKLA KAYIP YAKINLARI ARASINDA GERGİNLİK

Ahmet Bozkurt’un onayı olmadan otele çivi bile çakılamayacağını söyleyen Ahmet Bozkurt ve ailesinin şoförlüğünü yapan Bahaddin Ateş, Efe Bozkurt’un verdiği ifadede kendisini tanımadığını söylediğinin hatırlatılması üzerine, “Neden öyle bir şey söyledi ki? Tanımaması mümkün değil“ dedi. Otel personeli Zeynel Can “Otel 5-10 saniyede yıkılsaydı ben çıkamazdım, ben de enkazda kalırdım” dedi. Otel’in ne tarafa doğru yıkıldığıyla ilgili sorulara sürekli farklı yanıt veren Can ile kayıp yakınları arasında gerginlik yaşandı.

‘GÖKSU ÇAYI KUMU KULLANILDI’

En dikkat çekici ifadeleri ise inşaat işçisi Abuzer Demir kullandı. Binayı Ahmet Bozkurt’un kendisinin yaptığını söyleyen Demir, betonun Göksu Çayı’ndan elde edilen deniz kumuyla betonun karıştırılması ile oluşturulduğunu, binanın ev yapmak için başladığını sonra otel yapıldığını söyledi. Demir ayrıca kendisine yöneltilen “Bir dönem ara verilmiş ev inşaatının üzerine otel inşa etmek doğru mu” sorusuna “Bilmiyorum” yanıtını verdi. Verilen aradan sonra konuşan otelin eski müdürü Mahmut Topbal, çekme kat ve üst katta restoran bulunduğunu, imar affının ise üst kat için uygulandığını savundu. Yaklaşık 10 saat boyunca dinlenen otel çalışanı tanıkların, soruların büyük bir kısmına “bilmiyorum” ya da “haberim yok” demesi ise dikkat çekti.

‘AFAD DAHİL HERKESİ ARADIK'

Duruşmada tanık olarak dinlenen ve KKTC’den Adıyaman’a giden arama kurtarma ekibinin başında görev yapan Devlet Planlama Örgütü Müsteşarı Durali Güçlüsoy ise şunları söyledi:

“6 Şubat akşamı enkaza ulaştık. Yandaki binalarda yaşam üçgeni varken İsias Otel, yaşam alanı oluşturmayacak şekilde yıkılmıştı. O yüzden madenciler bizim binada çalışamadı. Üçüncü gün sabah binayla ilgili yorum yapan bir kişiyle görüştük. Binada görevli biriydi, eline kağıt kalem vererek detaylı bir kroki istedik. Enkaza müdahalenin ilk anından itibaren yetkili birini istedik ama bulamadık. En donanımlı ekip bizdeydi. 3’üncü gün sabah birini bulduk ve arama kurtarmalarımıza devam ettik. Biz bildiğimiz her yeri, AFAD dahil aradık. Yardım istedik. Kim varsa bize gönderin dedik. Biz çok bekledik… Birileri bize bir çorba versin, yardım etsin, yapabileceğimiz bir şey var mı diye sorsun… Ne insani ne vicdani ne de ahlaki olarak destek ve yardım gördük.”

Güçlüsoy, kendisine yöneltilen soru üzerine ise “Betonun yandaki binadan gelip düşmesi mümkün değildir” yanıtını verdi. 

Üç gün sürmesi planlanan duruşma, sanık avukatları henüz dinlenemediği için dördüncü güne uzadı. Sabah 10.00'da kaldığı yerden devam eden duruşmanın bugün tamamlanması ve mahkeme heyetinin ara karar vermesi bekleniyor. 

‘SANIKLAR ÜÇ MAYMUNU OYNUYOR'

Yargılama sürecini değerlendiren KKTC Cumhuriyet Meclisi Depremle İlgili Yargı Sürecini İzleme Komitesi Başkanı, UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, “ilk gün Otel sahibi ve fennî müellif sanıkların yalanlarını dinledik. İkinci gün ise ailelerin gerçeklerini dinledik. 11 sanık yüzümüze bakamadan yalanlarını söylerken, aynı zamanda 3 maymunu oynadılar” dedi.

“Mimar; ben imza atmadım, atmış isem bile yanlışlıkla attım diyor. Mühendis ise 'Adıyaman Belediyesi'ne sunulan 125 sayfalık statik raporda imza yok, eğer var ise de kimin attığını da  bilemem' diyebiliyor” ifadelerini kullanan Hasipoğlu, savunmalara “Projenin belediyeye kimin tarafından sunulduğunu da kimse bilmiyor. Sanık mühendisin ise statik raporu hazırlamadığını sadece bir bilgi notu verdiğini ve bu bilgi notu ile inşaat ruhsatı alındığını anlıyoruz. Bu durumda ortada ciddi bir sahte evrak düzenlenip, imza taklidi vardır” sözleriyle tepki gösterdi.

Hasipoğlu sözlerini “En yalın göz bile, Adıyaman’da çöken tek otel olan İsias Otel’de cinayet işlendiğini söyleyebilir” diyerek tamamladı.