İmar Barışı Mağdurları: Gecekondu affı değil adalet istiyoruz

Kahramanmaraş’ta meydana gelen deprem afetinin ardından tartışma konusu olan imar barışı düzenlemesi halen TBMM’de beklerken, ülke genelindeki 9 milyon mağdur vatandaşın akıbeti ise merak konusu oldu. Önceki yıl kurdukları platform vasıtası ile seslerini duyurmaya çalışan ve çeşitli kentlerde yaptıkları eylemlerle AKP iktidarına çözüm çağrısı yapan af mağdurları, sınırlı bir düzenleme çıkartılarak sorunlarının giderilmesini istedi. 

“Gecekondu affı değil adalet istiyoruz” diyen İmar Barışı Mağdurları Platformu Sözcüsü İbrahim Hacıoğlu, “Biz gökdelenlere, çok katlı yapılara, gecekondulara af istemiyoruz. Adalet istiyoruz. Çeşitli gerekçelerle yapı kayıt belgeleri iptal edilen hak sahiplerinin mağduriyeti giderilsin. Afet riski olmayan yapılara ad istiyoruz, vatandaşın devletle barışmasını istiyoruz” diye konuştu.

“SİYASİ PARTİLER AFET RİSKİ OLMAYAN YAPILARA AF GETİRMEYİ VAAT ETMİŞTİ”

Platform Sözcüsü Hacıoğlu, depremle birlikte yeniden tartışma konusu olan imar affının yanlış anlaşıldığını belirterek, “2018’de yayınlanan imar affı uygulamasından faydalanamayan, parasını yatıramadığı için yetişemeyen, başvurusu süresini kaçıran ya da çeşitli sebeplerle aldıkları yapı kayıt belgeleri iptal edilen mağdurların mağduriyetlerinin çözülmesi gerekiyor. Son seçimlerden önce siyasi partiler afet riski olmayan yapılara af getirmeyi vaat etmişti. Talebimiz net, biz adalet istiyoruz, vatandaşın devletle barışmasını istiyoruz. İmar affı kavramı bu açından çok yanlış anlaşıldı. Yıllardır çözülemeyen, kanuni açından sıkıntı yaşayan, mahkemelik olan, sicili bozulan arkadaşlarımız var. 3 milyona yakın mağduruz. Ailelerimiz ile birlikte toplam mağdur sayısı 9 milyona ulaşıyor. Talebimiz 15-20 katlı yapılara, hazine arazilerinde kaçak inşa edilmiş gecekondulara af gelmesi değil. Son imar affında deprem yönetmeliğine uygun inşa edildiği söylenen, affa konu dahi olmayan 2-3 yıllık lüks binaların, nice sitelerin çöktüğünü de gördük. Kaldı ki, 2018’de yayınlanan imar barışından faydalanan kamu kurumları binaları, oteller, iş merkezleri, gökdelenler, çok katlı yapılar ve eğlence tesisleri de oldu. Bizim konutlarımız az katlı ve ticari kaygıyla yapılmadığı için sağlam, çoğu da depreme dayanıklı prefabrik yapılar. Mağdurların büyük bölümü tek ya da iki katlı evlerde oturan kimseler. Bize sağlanacak imar affı yeni yıkımlara ya da can kayıplarına yol açacak bir düzenleme olmayacak. Bu açından af bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

“KAPATILAN BALKONLAR, ÇATILAR...”

Yapılacak yeni imar barışı düzenlemesinin sınırlı kapsamda tutulması gerektiğini de ifade eden Hacıoğlu, “Düzenleme kapsamında depreme dayanıklılık ve kat sınırlaması gibi şartlar konabilir. Yeni bir felakete yol açmak değil, mağduriyetlerin çözülmesini istiyoruz. Affa konu olmasını istediğimiz alanlar kaçak duruma düşen sundurmalar, pimapen ile kapatılan balkonlar, çatılar, bina bütünlüğüne aykırı görülen eklentiler. Kırsal yörelerde yaşayıp gerekli izinleri alamadığı için, imar planı yayınlanmadığı için, hayvanlarına yaptıkları ahırlar, bağ evleri, depoları yıkılan tanıdıklarımız var. Bu arkadaşlarımız ya yasal süreçleri bilmediği için başvuruda bulunmamış kimseler ya da gereken resmi kurumlara başvuru yapsa da cevap alamıyor. Çözülmesini istediğimiz mağduriyetler bunlar. Ayrıca son imar affında başvuru yapıp, belgeleri iptal edilenler kendilerini ihbar etmiş durumuna düştüler ve şimdi o yurttaşların affa konu olan yapıları da bakanlık emri ile yıkılacak. Üstüne para cezası ödeyecekler, adliyelerde koşturacaklar. Talebimiz kesinlikle gecekondu affı değil. Bunu doğru şekilde ifade etmek isteriz. Biz bürokratik engeller nedeniyle mağdur olan yapı sahiplerinin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz.”