İktidarın başlattığı DEM Parti-İmralı görüşmeleri sonrası ‘temsiliyet’ talebi: Kürt siyaseti hareketlendi

Cumhur İttifakı’nın “terörsüz Türkiye” açılımıyla başlattığı ve kamuoyunda “İkinci Çözüm Süreci” olarak adlandırılan DEM Parti-İmralı görüşmeleri, Kürt siyasi partilerini hareketlendirdi. Terör örgütü PKK’nin elebaşısı Abdullah Öcalan’la görüşen ve TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, DEM Parti Van Milletvekili Pelvin Buldan ile yerine kayyum atanan eski Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ten oluşan “İmralı Heyeti” TBMM’de temsiliyeti olan siyasi partilerle görüşmelere başladı. Cumhur İttifakı ile DEM Parti-İmralı hattında sürdürülen bu süreç kapsamında, Kürt siyasetinin diğer aktörleri de süreçte yer almak için girişimlere başladı.

‘SÜREÇ KÜRT CEPHESİYLE SÜRDÜRÜLMELİ’

Bu kapsamda dün Kürdistan Demokrat Partisi/Türkiye (KDP/T), Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) ve Kürdistan Yurtsever Partisi (PWK) yetkilileri sürece ilişkin ayrı ayrı açıklamalar yaptı. Parti yetkililerinin ayrı yaptığı açıklamaların ise ortak çağrısı bulunuyor. Söz konusu parti yetkilileri İmralı Heyeti’nin söz konusu görüşmelerini olumlu karşılarken, kendileriyle de görüşülmesini talep ediyor. Yetkililer, tüm Kürt siyasi partilerinin temsilcilerinin bulunduğu bir “Kürt cephesinin” oluşturulmasını ve söz konusu sürecin bu cephe aracılığıyla sürdürülmesini savunuyor.

PARTİLER SÜRECİN BAŞINDAN BERİ ÇALIŞIYOR

“İkinci Çözüm Süreci” olarak adlandırılan süreç, Türkiye’nin gündeminde 2024’ün Kasım ayından beri yer alırken, tartışmalar da bu süreçte başladı. Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) Genel Başkanı Bayram Bozyel, Kasım 2024’te Rudaw’a yaptığı açıklamalarda; DEM Parti haricindeki diğer siyasi partilerin süreçte yer almak için adımlar atacağını, PSK, HAK-PAR, PDK/BAKUR ile PWK ile bu yapılara yakın olan baro ve sendikaların, DEM Parti’nin dışarda kalması durumunda bile, toplanıp ortak bir iradeyle taleplerini kamuoyuyla açıklayacaklarının sinyalini vermişti. O tarihte yaptığı açıklamasında Bozyel, “Hem bu süreçle hem de anayasayla ilgili görüşlerimizi kamuoyuna sunacağız. Taleplerimizi muhalefete ve iktidara sunacağız. ABD, Avrupa Birliği (AB) ve İngiltere ile toplantılarımız olacak. Bu bir süreç ve zaman alacaktır. Biz de kendimizi sürece göre hazırlamak istiyoruz” dedi.

TALEP: KÜRDİSTAN’A ANAYASAL GÜVENCE

Bu kapsamda da PSK, HAK-PAR ve PWK yetkililerinin 22 Aralık 2024’te Diyarbakır’da bölgenin önde gelen 200 kişisinden olaşan bir heyetle toplantı yaptığı ortaya çıktı. Toplantı da şu kararlar alındı:

“. Türkiye Devleti, Kürdistan’ın tüm parçalarında sürdürdüğü askeri operasyonlara son vermeli, alkımızın kendini yönetme hakkına saygı göstermelidir.

. PKK, silahlı mücadelesine son vermelidir.

. Türkçe ile birlikte Kürtçe de resmi dil olarak kabul edilmelidir.

. Kürdistan ismi üzerindeki tüm yasaklara son verilmelidir. Kürdistan adıyla siyasi partiler, STK ve kültürel kurumlar özgürce kurulabilmelidir.

. Düşüncelerinden, siyasal ve demokratik çalışmalarından dolayı tutuklu bulunanlar serbest bırakılmalı, yurtdışında bulunanlar geri dönebilmelidir.

. Yukarıda ana başlıklar altında ifade edilen temel hakları anayasada güvence altına alınmalıdır.” 

‘PKK ÖCALAN’IN ÇAĞRISINA UYMAZ’

Bu partilerin yanı sıra, Türkiye tarafından terör örgütü sayılan Kürdistan Demokrat Partisi/Kuzey (KDP/Bakur) ise söz konusu sürece karşı bir tavır sergiliyor. Bu kapsama terör örgütü KDP/Bakur Sözcüsü Hişyar Özalp, önceki gün katıldığı televizyon kanalında; “Erdoğan (Cumhurbaşkanı) ve Bahçeli (MHP Genel Başkanı) Kürtlerin Rojava’da (Suriye’nin kuzeyi) statü kazanmasını engellemek için Öcalan kartını kullandı. Öcalan, Bahçeli ve Erdoğan’ın Kürtleri yok etme paradigmasına hizmet edeceğini söylüyor. PKK kendi varlık nedenini inkar ederek Öcalan’ın çağrısına uymaz” açıklamalarında bulunması dikkat çekti.